Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Dilimdeki çekingenliği de anlar mı bakışların? Öyle bakma diyorum sana. Dalgınım... Ürkek zamanların hırçın çocukluğunu taşıyor yüreğim. Yenilgileri kabul etmeden... Henüz taze yaralar saklıyorum içimde. Savur beni Rakkase. Dansına kat düşüncelerimi. Saçlarım düşsün yüzüne. Bir de hüzünlerden bahset / me! Mülteci gülümsemeler yapıştırma gözlerine n' olur. Bakışlarında kayboluyorum. Bir soğuk su içimi serinlik mi gözlerin? Sana bakarken hayatımı kolaylaştıran... Bu sevgi mi, bencillik mi? Tam da adını bilmediğim... Beni kendime bırakma Rakkase! Senden payıma kalan, tükettiğim zamanlar olmasın. Sana seslenip durdum her sukutumda. Farkımda mıydın? Merhamet... Merhamet... Merhamet et Rakkase! Uzaklar düştü yüreğime. Göğsümün boşluğuna hapsettiğim ismin, hala dilimde... Acılar da gül eylenmiyor ki Rakkase! Hani yapabileceklerini de bilir ya insan. Ve biraz da gözü korkar ya kendinden... Dar zamanlara büyük acılar sığdırabilecek kadar sağlam bir kalbim var benim. Ha koptu, ha kopacak dediğim bir gerginlik nöbetinin içinde bulsam da kendimi. Bağışla Rakkase! Ben senden kaçmayı da denedim... Gelmek denilen yolun uzunluğunda yorulurken ayaklarım; her günüm bir savaş şimdi... Kendi cehennemimden bahsedip, yanmıyor olmam sana tezat gelmesin Rakkase. Hem nereden biliyorsun yanmadığımı? Nereden biliyorsun tezatlıklarımla seni kandırmadığımı? Ben kendimi iyi saklarım Rakkase. Kutsal kitaplar gibi. Süslü cümleler kurar, süslü şehirlerden geçerim. Hüzünlü bir şarkının sende bıraktığı ilham olmak isterim. Uzak sazlıklarda gizlenen ve ney olmak isteyen bir kamışın dilini (ben) bilirim. Duygularım mı? sorma! Ben onları dağınık severim. Bir insanı sırlarıyla yaralamak hiç hoş değil, demiştim sana. Hatırla/sana.. Şimdi acılarımı mı tazelemek istiyorsun, kaçışlarınla? Tamam, kanattın işte. Ekle üstüne vazgeçişleri de olsun bitsin... Gözlerinde/kin/i gördüm Rakkase. Arınmış yağmurlara gökkuşağı yaptığım sevdam, kalır nasılsa sonraya... Vakti miydi ziyankar cümleler kurmanın? Umudu da hayata katmanın serüvenlerindeyken ben. Tut ki; yakamozlu bir gecede yıldızlar yorulsa... Deniz kulağıma fısıldasa şikayetleri... Dertleri dillendirmekten yoruldum artık. Bir umut olmak çok mu zor şimdi? Bir şairin katlettiği şiirsin sen Rakkase! Çığırtkan bir mevsimden arta kalandan başka bir şey değilsin. Görkemli bir aldatış, inadına aldanış ve uluorta bir günahtan başka bir şey değilsin. Kinle dolmuş bir yüreksin Rakkase! Bu yüzden hiç bir yük ağır gelmez sana; senin kadar... Muhabbetini kalbime nakış nakış işleyen, onu oradan silmeyi de bilir nasılsa... Ama kimse bilmez Rakkase! Kimse bilmez! İçimde seher vakitleri kadar değerliydi ah'ın... Ne duruyorsun. Dize getirdin sözlerimi. Artık uzun uzun sus(a) yaz beni... lal-i handan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lal-i handan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |