Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
ayaz yemiş bir balıkçı kuşu ya da bir atkı donanması ısınıp ısınıp havalanan kuşekağıdın beyaz kayganlığı çocuk boynunda evet kışları kırılan buz damlaları gibi sert ve iğneleyici sarkıttan atkılar.ım. Yağmur indi bir yüzden şemsiyesi çuha örtülü kahvehanenin çardaklarında titreyen yapraklarıyla salkım salkım bir bahçesiyle tüm kahvehaneyi bir yağmur yüzünden kilitler belki kapalı ateşinde yanar gibi bir evin sıcak sobası babasının koltuk altına sıkıştırdığı gazetedeki bir manşet yüzü indi gönlümden iki kelimede vurgun yiyen aşk ne olamadık kahvehanenin sigarası ya da asmaların titreyen yaprakalrı yağmur yüzünden akıp ağlayan evin sobasının ateşinde pişen sohbet koyusu olduk mu hiç? Uzun yola koyulalım yolun hüznünde bir mola arası üşüdüğümde giyeceğim ceketini koltuk üstüne istfileyen hostesin geçtiği yollar kadar üşüdüğümde kovalayan yalnızlıklarımı sırtladım üşüdüğüme bakma; ceketini giyeceğim; uzun yola koyulalım . Kazı sonunda yorulan parmakların sabaha kadar iç çekişleri ve titrek, cılız sayfalarımı çevirişi bir perdeye üfler gibi rüzgar gülü kırmızısında atar kalbimin nefesinle çevir beni. mum gibi titreyen kazı sonunda parmaklarımın iç çekişleri gibi ışığa yat ışığa kalk mum gibi titre beni . uykunun aksak grisi yatağımın baş ucuna konan lambanın nefesinde bildiğim bir sarı bir kırmızı değişken uykunun yatağımın baş ucuna istiflenişi. Ben bilmiyorum hangi çocuğun mızmızlığıydı yanımda kalan kazıyan bir sancı dibi cehennem bildiğim bilsek mi bilmiyorum yollarda gezinen toz toprak gibi üfledikçe uçuşan kalbimi ve titreyen sefilliğimi bilsek mi diyorum. Kaçıncı kuraklığında açacak kaktüse sorun hiç birimizin gitmediği çöllerde akan rüzgara sorun aynı rüzgar değil miydi fısıltısıyla kar örtülü ovada uçuşan sıcakken de uçuşan soğukken de uçuşan aynı fısıtısı değil miydi ellerimde kalan. Ben o ceketi giymeliyim ömür bildiğin, bolaran yalnızlığına sığ kaldım sığmadım biz uzun yoldayız; molanın kolları kısa ve soğuk kışların altında üşürüm; ceketini giymeliyim. bolaran yaşlanmalarınla sığ kalan taraflarım; ne uyumlu aksaklıktır sesimiz. üşürüm ve bilirim beklemeyi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © iLkEsU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |