Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
Şu güzelim VATANIMIZI nasılda bu kadar çekilmez ve sevgisiz bir hale getirmişiz ve de hala getirmekteyiz. Ve nasıl bir CUMHURİYET’E sahibiz ki bizim atalarımızı diri diri mezara koyup soykırım yapan ERMENİLERDEN özür dileme gibi bir gaflette bulunuyoruz. Ve buda yetmiyor siteler açıp oy toplanıyor. Bu nasıl bir TÜRK KANIDIR. Benim bildiğim ÖZÜR insanların hakkını yendiğinde birine verdiğin zarardan edilir. Yıllardır dile dolanan, olup olmadığı belli olmayan ama bizim açımızdan çok şeyi ispatlı ERMENİ meselesi için ÖZÜR DİLENMEZ. Bir insan özür diliyorsa hatasını kabul etmiştir. Üstelik bunu yapanlarda memleketimizin AYDIN denilen kısmı. Ve eminim ki bunlar okuduklarında çoğu devlet bursu almış ya da bi şekilde devletten yararlanan kişiler olup bu seviyeye gelmişler. Seviyeyi meslek anlamında söyledim. Yanlış anlamayın kişilik seviyeleri değil. Hala olmuş bitmiş yaşanmış şeyleri sürdürmenin, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze sunmaları nedir yani. Yapacak, aşılacak başka işimiz mi kalmadı. Tabi her şeyimiz güllük gülistanlık ya bizim. 120 adlı filmi seyrettiniz mi? Eğer seyretmediyseniz satın alın, kopyalayın, kiralayın ama mutlaka seyredin. O filmde 1914 Van’ını ve 120 tane çocuğun cepheye cephane taşımasını konu alıyor. Bence şu yapılanlara bakarsak o çocuklar küçük yaşlarına rağmen boşuna ölmüşler. Bu ve buna benzer nice film ve kitapları biz boşuna seyrediyor ya da okuyoruz aslında. Baksanıza ne o kadar büyük kişilerin, âlimlerin ya da eline kalem alan herkesin yaptığı çaba boşunaymış meğer. Van’ın köylerinden bulunan toplu mezarları ne çabuk unuttular. Orda birlikte yaşadığı, sırtını dayadığı ve komşusu bildiği ancak Rusları arkasına aldıklarında düşmanı olan o hain ERMENİ ‘ler tarafından katledilen zavallı atalarımızı nasıl unuttular. Önceden savaş meydanlarında çaba gösteren ATALARIMIZIN şimdiki masa başı oyunlarına kanan milletimizden dolayı kemikleri sızlıyordur. Amaçlarının ne olduğunu kavrayamadım. Çünkü bu VATAN topraklarında yaşayıp, bu devletin her türlü hakkından yararlanıp ta bu VATAN’A ihanet edenleri hiç anlamam. Bu saatten sonrada anlamak istemem. Çünkü devletine ihanet eden kendine de ihanet eder. Ben de aklımı hainlerle yoramam. Anlayamadığım konu nasıl bir millet olduk biz? Savaş meydanlarında millet, kimlik farkı gözetmeden tek karış toprağımızı düşmanlara vermeyen atalarımıza saygımız kalmamış.3-5 çapulcunun masa başı oyunlarına hala alet oluyoruz. Keşke birbirimize kenetlenip, birbirimize sahip çıksaydık. Keşke sadece oy uğruna zamanında türban yüzünden okullarından, geleceklerinden olan kızlarımızın annelerini kendi safhamıza çekmeseydik. Keşke din ve ALLAH adı altında bu kadar insanın hayatını mahvetmeseydik. Keşke birbirimizi hoş görüp birbirimize vereceğimiz tek meziyet SEVGİ ve SAYGI olsaydı. Keşke biraz İNSAN olduğumuzu hatırlasaydık. Ve bu sahte direnişlerden başarı ile çıkabilseydik. İnsanlar elinde ve avucunda kavradıklarını ve sımsıkı tuttuklarını HAK EDER!!Biz neyi elimizde sımsıkı tutup neyi avucumuzda bıraktık.Biz neyi HAKKETTİK.Vatanı hala bölmeye çalışanlarımı? Ben bizden sonra gelecek çocuklarımızdan ÖZÜR DİLİYORUM. Onlara böyle ihanet dolu bir ata soyu bıraktığımız için. Ben gençlerimizden ÖZÜR DİLİYORUM. Onlara hak ettikleri VATAN’I menfaat ve dalkavukluk uğruna sattıkları için. Ben atalarımızdan ÖZÜR DİLİYORUM. Gerektiğinde aç, susuz; millet, sınıf gözetmeden bir karış toprağı düşmana vermeden bize bıraktıkları cennet vatanı koruyamadığımız için. Ben kendimden ÖZÜR DİLİYORUM. Bu olanlara sadece boş oy veripte yine de el ele veremediğimiz için. İnsanlık adına yaşayıp sadece düzgün bir insan olmak için çaba sarf ettiğim için.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SELMA BİRCAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |