Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Bir tanemdi… Halimin dirliği, nefesimin şenliği, Ruhumun mizan şahitliğinde kefilimdi Nihayet dünyaya Teşrif ettiğinde masun bir sabinin Nasibi muvacehesince nefesleniyordu Henüz beş günlükken Annesinin şefkatine muhtaçken Hakkı olan sütü dahi ememeden, annesinden Ayrılmak zorunda bırakmıştı kaderin sırlaşan hikmeti Beş günlük bir çocuk Meşakkatin, yokluğun, gına getirdiği Bir iklimim terennümünde çan çekişiyordu Babası, sinesinde Şefkatin kıtlığını yaşayan bir insandı Çalışmak zorunda olan bir ter akıtan candı Bir zaman sonra Sersefil olan bu çocuk, konu komşunun Yardımıyla babasıyla evlenen yeni bir anneye kavuşmuştu Lakin her ne sebepse İnsanın fıtratı mı neyse, bu çocuk yine Hor ve hakir görülerek şefkatten uzak aştırılıyordu Ne yapsın zavallı Sığınmak için bir kucak, bir himmet beklediği Sığınakların serinliğinde hıçkırıklarını sunuyormuş Bir zaman sonra yine Annesiz kalmak zorunda kalmış, çaresizliğin Alıp götürdüğü, nefeslerin tükendiği bir sebeple Altı yaşına kadar Sersefil bir hayatı İliklerine kadar Yaşamak zorunda kalırken, yine yeni bir anne gelmiştir Evlerin şenliği, Mahzunluğun bittiği, sevginin Serdedileceği bir umut içine girilerek Nispeten palazlanan bu garip kız çocuğu en çok hasretini çektiği Sevgi ve şefkatin bulunduğu iklimlere özlen duymaktaydı Bir candı, Hayat şayet yaşanacaksa Bunun için vardı, onsuz bir hayat cehennemi yaşatan andı Ana(lık) Edebilmek Anayı Önceleyerek vehimleri silmektir Bir Mefkûrenin özlemiyle Nefeslenerek erdemliliğe gülmeyi bilmektir Nisa Kimliğinde en mücerret Çekişmelerden beri durabilmeyi becermektir Lakin bilinir ki Yine en geçimsiz olan Hemcinsiyle sürekli çekişmeyi yaşayandır Evveli bir kız, Sonrası bir gelin, ilerisi anne olan bu Değerli varlık bir zaman sonra kaynana olmayı tadacaktır Her bir açılımda Sosyolojik açılımlar o kadar enteresan Cereyan edecektir ki şaşmamak gayri kabil olacaktır Derken bu kız çocuğu Hem cinslerinin esirgendiği yozlukta Nefes almaya çalışarak yaşmak zorunda bırakılmıştır. Kime ne desin, Derdini kime söylesin Ellerini dahi açamadan sinesinden Dünyaya Gönderen Rabbi celile Sukut ederek halini sessizce arz etsin O tertemiz teni Dağlanmamış mı kolları kırılmamış mı, aç sefil bırakılmamış mı Korkuyla Derdini anlatmak dahi Esirgendiği anları kayıta alan yıllar çok olmuştur On altı yaşına Henüz bastığında sırf kurtulmak için Saf ve zavallı olan, idraki pek bulunmayan Yarının kaygısından Soyutlanan, an geldiğinde ben ne yapayım Diyecek kadar duyarsız kalan bir gençle evlendirilir Lakin Nihayetinde bir gelindir Sessizliğin izlerinde nefeslenerek edep öncelenir Ne hal edilir Ve nede sual, sofra kur ve nihayet kaldır, Bulaşıkları vakitlice mutfaktan yıkayarak kaldır Mahalle Çeşmesinden Su taşınarak, hayat içinde yıkanacak Evet, Gelin olmuştu Analık elinden kurtulmuştu Lakin elti Ve görümcenin Hışımlarından kurtulmamıştı Çünkü Hiçbir kudreti Olmayan zavallı olan insanlardı
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |