Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Öncelikle bir merhabayla başlıyorum satırlarımı yazmaya… Çok nadiren denediğim bu tür çalışmalar, ancak zihnimi zorladığı vakitler bir iki kelam etmeyi, sizinle paylaşmayı, lüzum ettirdiğinden olsa gerekir. Bilmenizi dilerim ki, her yazan gibi, şiir, deneme, hikâye çalışmalarını fırsat bulduğumuz sürece takip etmekteyiz. Birçok arkadaşımız bu gayretin peşinde, yoğun bir çaba sarf etmekteler. Bilseniz ne kadar memnun kalıyorum, bu uğurda gösterdikleri gayretten mütevellit. Oysaki hayatın bu acımasız açmazlarında fedakârlık göstererek bizlerle duygularını paylaşıyorlar. Sizde öylesiniz. En azından öyle zannediyorum… Fırsat buldukça okumaya gayret ettiğim birçok şiiriniz de vurgularınız çok dikkatimi çekmişti. Yazılarınız hakeza… Sanki yılların tecrübesini gönül hücrenize hapsederek bugünleri beklemişiniz! Bir bendin başında melalinizle baş başa, ağacın dalları arasın da, kuşların şakıyan nağmelerinde siz başka âlemleri yaşıyorsunuz. Parmaklarınızın kavradığı bir çöp parçasıyla, toprak zeminin tuval zenginliğini kullanarak anladığınız… Kavradığınız hayatın sayfalarında kalan izlerin güftesini yazarak resmediyorsunuz… En bariz dikkatimi çeken yanınız manayı fevkalade öncelemeniz olmuştur. Ufki yelpazeniz alışılmışın dışında ve farklı zenginlikte. Kullandığınız temalar, son derece ilginç… Gece gibi, kan yaşları gibi, yalnızlık gibi, okyanus ve balık gibi sıralayabiliriz. Bazen hesap sormanız dahi çok farklı… Öyle ki bütün hesaplarınızı ukbanın derinliğinde bulunan mizan ölçeğine biriktiriyorsunuz. Hayata bakışınız da sevgi üst perdeler de yalnız aşırı hüzün ışığı göstermiyor. Işıksız bir ortam, tefekkür için bir zenginliktir. Ama gözler görmeli, bir heyecan olmalı, hayatı rahmetin enginliğinde yaşamalı. İşte siz yazılarınız da hissiyatın her nüansını farklı bir şekilde tasarlıyorsunuz. Bu durum elbette bir zenginliktir. Bir seçiciliktir. Fakat bir okuyucunuz olarak sürekli hüzün mısralarını okumam şahsen beni üzüyor. Zannederim genç bir hanım arkadaşsınız. İnancınızın kuvvetli olduğuna inanıyorum, satırlarınızdan bu hissi alıyorum. O vakit bir geleceğin hesabıyla Hayatınızı tanzim ediyorsanız, bir kadere inanıyorsanız niye üzüntü o zaman. Hani her cefa aşk içindi… Hakkın Cemali içindi… Efendimiz içindi… Korkarım ki siz yıllarca bir oyun dahi oynamamışsınızdır. İp atlamamışsınızdır, met değnek oynamamışsınızdır! Öyle mi yoksa? Bakın efendimiz neler yapmamış ki, muhabbet için, sevgi için değil mi? Sizin yüreğiniz henüz çok taze, bakınız hayat sizlere neleri vaat ediyor. Ama çok kaygılara kapılamadan, acabayı çok sık kullanamadan olmaz mı? Sizin gibi yazan bir arkadaşla aynı sitede bulunmaktan keyif almaktayım. Bu bakımdan mutluyum, gelecek adına umutluyum. Sizi en kalbi duygularımla kutluyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |