Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Hepimiz gelmiştik bir şekliyle Nasip olunacak dirliğin alınacak nefesleriyle Hilkatin mücerret olan ve takip edilecek izlerinden giderken En çok özlemi çekilen, yüreği ısıtan, hali donatan sevgiye kavuşabilmek… Bu sayede aşılmayacak bir engel Katlanılmayacak bir çile, gözden çıkarılmayacak bir varlık Mefkûreleşen, umutlar tumağı olarak sineleri coşturan her ne varsa Aşk ve sevdayla, vakfedilen her canla, ötelerin vaat ettiği inzivayla gidilir… Yoksa onca çileler niye çekilir Yaratan eza etmek için mi bizleri halk etmiştir Niçin mübelliği göndermiştir, neden kızgın çöllerde gülü işaret etmiştir Kalpleri neden iman hakikatine erdirmiştir, tebessümü, hoşgörüyü niye öğretmiştir… Onu yaratan, tuğyanlara sabırla bakan Mühleti anlamlandıran, hikâyelerle öğütler vererek uyaran Sadece ve yalnızca mürebbiyelerle, vesilelerle aklı, izanı gerçeğe davet eden… İnsan fıtratına uygun olmayan, edebi ve zihni tarumar eden zilleti haberdar ederek… Azabın nihayetinde temizlenecek Ona duçar olmayanlar, sabrı bir erdem sayan canlar Efendiler efendisinin sancağı altında nefeslenerek bir murada erecekler Dirilişin, ölümde süzülüşün, ten içinde bulunan kokunun, beden atıklarının bulunmadığı… Zaman kavramının anlamının manalaştığı Batın içinde zahire kapı aralayan ummanın ruh denkliğinde Vuslatın işaretleri, faziletin hikmeti, çilenin keyfiyeti aşkla işliği anlaşılacak Sabahlar, baharlar, hırslar, maksatlar, toprakla gizlenen sırlar gün gibi açığa çıkacak… Bir yaşa kadar her türlü melaneti Bilerek ve zevk alarak, nasıl olsa af edileceğini bekleyerek Solgun bir çiçeğin, kökleri çürüyen bir ağacın, hissiyattan uzaklaşan uzuvların Eşliğinde, tavaf etmeyi bekleyerek, orda tertemiz olunacağı sözünü vereni hatırlamadan En son giyeceğim olan elbisemle Ruhuma, aklıma, vicdanıma, izanıma sormak istiyorum Nefsini tanıdığın kadar, seni bahşedeni neden gereği kadar öğrenmedin Ümmetine şefaat edeceğini vaat eden bir peygamberi hırs ve zevklerinde hatırladın mı? Diye devam edince elbise ürpertiyor Ne kadar bembeyaz olsa da ruhumun kirliliği onu lekeliyor Ne gözyaşlarım ve nede ahu figanım vicdanımın sızısını dinmesine muvaffak oluyor…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |