..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > eylül




22 Ekim 2007
Can Evi  
eylül
Yalnızlık bende tarifsiz olmuş, içinden geçemediğim bir sis bulutu yalnızlık, içinde ne olduğunu bilmiyorum...


:BCGC:


Can Evi

Şimdi bahçem çok sessiz. Kuytuları çok, ıssız patikalar sarmış her bir yanını. Çimlerin üstüne kimbilir kaçıncı yaprak yağmuru
düştü, saymadım. Kırk yama örtü gibi sarı, turuncu, kahverengi, yeşil. Rüzgar kıyı köşe savuruyor bazen, canlanır gibi uçuşuyorlar havada. Gül fidanları yorgun, kasımpatılar bile küsmüş, yaslanmışlar birbirilerine. Ceviz ağacı neredeyse penceremden içeriye girecek,
o mu eğrildi, ben mi ona yaslandım, kimbilir... Kapının önündeki basamaklar adımlanmayalı kaç zaman geçti, saymadım. Kepenklerim çarptıkça uyuklamalarımdan uyanıp kapımın açıldığını sandım. Oysa uzun zamandır sadece bahçem değil, ben de ıssızım.
Ne güzel, ne renkli günlerdi... Duvarlarımın süslendiği, pencerelerimin her birinde duvaklar gibi bembeyaz tüllerin asıldığı, merdivenlerimde sardunya saksıları dizildiği günler. Sesler, yemek kokuları sindi, hüzünler, sevinçler, acılar, hayatlar yazıldı her yerime. Şimdi ıssızım. Kimse bilmez nasıl bir ıssızlıktır bir evin ıssızlığı. Kimse tahmin bile edemez burada yaşananları, kimse bilemez. Ben de anlatamam... Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. Ölmek nasıl birşey olduğunu anladığımı da anlatamam. Parça parça dökülen sıvalarım, fırtına gecelerinin içime sızan uğultusu, çatımdaki deliklerden ıslanan parkelerin üstünü kaplayan yosun; yavaş yavaş yok olmaktayım. Kırık camlardan yanlışlıkla giren serçeleri bile korkutuyorum, telaş ile duvarlarıma çarpa çarpa kaçmaktalar. Issızlık, fena bir şeymiş...


Sokaklar boş, güneş tepede alev alev, eriyip üstüme akacakmış gibi. Nefes alamıyorum. Ağaçlar gölgelerini kaybetmişler, dallarını birbirinden ayırmış, yapraklar kıvrılıp küçülmüş. Kaldırım kızgın, korların üstünde yürüdüğüm düşüncesi daha da bunalttı. Herkes bir yerde akşamı beklemek için sözlenmiş. Yürümek zorundayım, sığınacak gölgem yok... Tabanlarım kavruluyor, sırtımdan ter derecikleri akıyor, durmamalıyım. Üstümdeki en yeni elbisem, dün gece bir çöp bidonunda buldum. En güzeli de kokmaması, kumaşı hala yumuşak. Güneş gözlerimi kör edecek kadar parlak, ama olsun, altın bir kolyeyi takınmış gibi gökyüzü. Yürüyorum, varacak bir yerim yok... Belki de hiç yakalayamadığım hayallerimin peşindeyim. Dokunamadığım pastel rengi düşlerime erişmek ister gibi yürüyorum. Yolumun üstündeki bu yabancı sokaklar hayatımı örten sihrin bir parçası. Yalnızlık bende tarifsiz olmuş, içinden geçemediğim bir sis bulutu yalnızlık, içinde ne olduğunu bilmiyorum...


Gizli köşelerimin gölgelerinde saklanır anılar. Tozlu, solmuş, gıcırtılı kapakların altında. Sesleri, yüzleri hala bende, kimseler inanmasa da...
Ayak sesleri duyulur, bahçede kalmış tınısı yaz gecelerinin. Ud, keman, akşam sefaları arasında koşturan çocukların sesleri... Penceremin pervazına yaslanmış genç kız, kirpiklerinde inci pırıltısı, yağmur damlası gözyaşı, aşık yürek... Yorgun, üzgün kelimeler, sevinçler, hıçkırıklar... Her biri benden gelip geçen ömürler... Şahit olmak ne kadar ağır, sessiz kalmak ne kadar zormuş meğer...


İçim çok sessiz, etrafımdaki gürültülü yaşama rağmen. Sessizliğe bürünmüş ruhum. Düşüncelerimi duymak için, hayat, bir açma kapama düğümesi uydurmuş bir yere. Bazen bu yeri bulmak için çıldırıyor, tamamen kapatmak istiyorum. Ruhum kaçmak istiyor, dönüşü olmayan bir kaçış bu. Gideceği yer hayaller gibi aydınlık, huzurlu. Düşünceler, hayat kadar gürültülü... Bütün bunlara rağmen burada kalmaya değecek kadar büyük ruhumun sessizliği... Hislerimin deminde
yıkanıyor yüreğim, hiçbir şey zarar veremez ona. Erimek gibi yaşamak, ateşini ellerimle yaktığım bir ocakta eriyorum. Sadece bana ait olan kaderim yapışmış üstüme, gittiğim yere götürdüğüm... Kendine ait sesleri, gözleri, elleri olan. Şikayet etmediğim, kaçmadığım... Bakıp görmediğim, duyup konuşamadığım uzaklara ulaşmak istercesine yürüyorum. Ufuklarda varacağım yer bekliyor gelmemi, duramam, buralara yerleşemem bu yüzden... Kalabalıkların arasında yok olamam, öyle nefessiz, öyle ışıksız bırakır beni kalabalıklar, anlatamam.


Hiç kimse yok burada. Issızlık bahçeme, odalarıma yerleşmiş.


Hiçbir yer yok, benden başka, beni ağırlayacak...


eylül





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Araf’ta
Bir Hayat Nasıl Ysşanılmaz Kılınıri
İnsanım Ben
Bir Hayat Nasıl Yaşan (Il) Maz
Sonu Gelmeden İnsanlığın
Ruh Hali
Kimi Suçlayacaksın?
Ruhun Yarası
İyilik Daima Kazanır
Otobüs

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hikayeler
Eksik
İnsan
Hayat/zaman
Eksik Olan
Yol Bitene Kadar
Eksik Olan
Sayfa Boş
Prologue
Kendini Nasıl Öldürürsün

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Şimdi Aşk [Şiir]
Bir Şey Daha... [Şiir]
Teselli [Şiir]
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar [Öykü]
Yusuf'un Şarkıları [Öykü]
Gülümseme Çiçeği [Öykü]
Vurgun [Öykü]
Gecenin İçinden Gelen Sesler [Öykü]
Salkım Söğüt Hayat [Öykü]


eylül kimdir?

yolcu

Etkilendiği Yazarlar:
insan, hayat


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.