..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




7 Ekim 2007
Ramazan ve Teravih  
M.NİHAT MALKOÇ
Ramazanın gelişiyle beraber İslam coğrafyası birlik ve beraberlik ruhuyla yeniden hayat kazandı. Tabir caizse hayata hayat geldi. İslam dünya gündemine oturdu. Müslümanlar kış uykusundan uyandı. Nadasa bırakılan ruhlar, ekime hazır hâle getirildi. Oysa bir aylık ibadet bizi Cennete ulaştırmak, Cehennem ateşinden korumak için kâfi değildir. Müslüman yılın 365 günü Allah’la beraber olmalıdır. İbadetleri Ramazana sıkıştırmak kendimizi aldatmanın bir başka sinsi yoludur. Müslüman’ın bir gününün nasıl geçeceği Kur’an’da ve hadislerde belirtilmiştir. Hayatımızı bu doğrultuda şekillendirmeliyiz.


:AFGE:
RAMAZAN VE TERAVİH

                     M.NİHAT MALKOÇ


     Ramazanın gelişiyle beraber İslam coğrafyası birlik ve beraberlik ruhuyla yeniden hayat kazandı. Tabir caizse hayata hayat geldi. İslam dünya gündemine oturdu. Müslümanlar kış uykusundan uyandı. Nadasa bırakılan ruhlar, ekime hazır hâle getirildi. Oysa bir aylık ibadet bizi Cennete ulaştırmak, Cehennem ateşinden korumak için kâfi değildir. Müslüman yılın 365 günü Allah’la beraber olmalıdır. İbadetleri Ramazana sıkıştırmak kendimizi aldatmanın bir başka sinsi yoludur. Müslüman’ın bir gününün nasıl geçeceği Kur’an’da ve hadislerde belirtilmiştir. Hayatımızı bu doğrultuda şekillendirmeliyiz.

     Ramazan’ın gelişiyle beraber gecelerimiz teravihle şenlenir. Büyük küçük demeden camilere akın ederiz. Mevlitler ve ilahiler okunur. Eller semaya açılır. Allah’tan af ve mağfiret dilenir. Teravih namazları ruhlarımızı genişletir. Diğer zamanlara kıyasla Allah’a daha çok yakınlaşırız. İslam ve onun şart koştuğu ibadetler gündemimize oturur.

     Teravih köklü bir geleneksel ibadettir bizde. Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaza ‘teravih namazı’ diyoruz. ‘Teravih’ kelimesi Arapça, ‘terviha’nın çoğuludur ve ‘oturmak, istirahat etmek’ anlamına gelmektedir. Teravih namazı her dört rekâtın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için bu adı almıştır. Teravih, orucun sünneti değil, vaktin sünnetidir. Bir mazereti dolayısıyla oruç tutamayanlar da teravih namazı kılabilirler.

Peygamber Efendimiz, 3–4 gün teravihi cemaatle kıldırmış, daha sonra evden çıkmamıştır. Sebebi sorulunca, ‘Teravih namazının size farz olacağından korktuğum için evden çıkmadım’ buyurmuştur. Teravihin yirmi rekât oluşu ve cemaatle kılınması hadis-i şerifle bildirilmiştir. Teravihin sünnet olduğu ashab-ı kiramın icmaı ile sabittir. Peygamber Efendimiz teravihi, 8, 12 ve 20 rekât olarak da kılmıştır. Fakat bizde genelde 20 rekat kılınır.

Hanefilere göre, teravih namazının rekât sayısı Hz. Ömer’in uygulamasına dayanır. Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Hazretleri, ‘Teravih namazı sünnet-i müekkededir. Hz. Ömer, teravihin yirmi rekât olarak cemaatle kılınmasını kendiliğinden ortaya çıkarmamıştır. O, elindeki sağlam esasa, yani Resulullah’ın sünnetine dayanarak emretmiştir’ buyuruyor. O gün bugündür yaygın olarak böyle kılınıyor.

Teravih namazını kılarken iki rekâtta bir selam vermek evladır, dört rekâtta bir selam vermek de caizdir. Bazen dört ve bazen iki rekâtta bir selam vermek de caizdir. Teravih, vitirden önce kılınır. Vitirden sonra da kılmak caizdir. Hadis-i şerifte buyruldu ki: “Ramazan ayında inanarak ve sevabını umarak teravih namazı kılanın, günahları affolur.” Bu ne büyük bir müjdedir. Tutulan oruçların sevabına ilave edilen teravihin ecri bizi manevi sahada inkişaf ettirir. Ruhlarımız adeta kanatlanır. Allah’ın beğendiği kullar zümresine katılırız.

Türk milleti teravih namazına büyük ilgi duymaktadır. Diğer zamanlarda vakit namazı kılmayanlar ramazan gelince teravihleri kaçırmamaktadırlar. Otuz teravih kılmak bazılarınca huzur ve şeref vesilesi olmaktadır. Fakat öncelikle farz olan vakit namazlarının kılınması gerekir. Sünnet farzdan daha mühim değildir. Bu demek değildir ki farzları kılmayanlar teravih de kılmasın. O ayrı, bu ayrıdır. Teravihlere düzenli olarak devam edenler belki zamanla namaza ısınır, vakit namazlarını da düzenli olarak kılmaya başlarlar.

Bazı gençler teravih namazı kılmak için cami cami dolaşmaktadırlar. Bunda bir beis yoktur. Fakat çok dolaşmanın da hususi bir sevabı bulunmamaktadır. Bir yerde kılınması daha güzel olur. Bunun yanında bazı gençler hızlı teravih kıldıran camileri keşfetmek için birinci hafta keşif yaparlar. Hangi imam hızlı kıldırırsa orada kalırlar. Bu son derece yanlış bir davranıştır. Çünkü teravih zaten sünnet-i müekkededir; farz değildir. Şayet arzu etmiyorsan, ağır buluyorsan kılmazsın. Namazdan vakit çalmak çok yakışıksız bir davranıştır.

Ramazan geceleri bazı camilere teravih namazını kılmaya gittiğimizde bir kısım imamların namazı hızlı kıldırdığına şahit oluyoruz. Bu çok yaygın bir durum değildir, fakat az da olsa tabir caizse böyle jet imamlar vardır. Bu camilerdeki imamlar tadil-i erkâna riayet etmeyerek teravihi hızlı kıldırmaktadır. Hâlbuki Hanefi mezhebinde tadil-i erkân vaciptir. Vaciplerinden biri kasten terk edilerek kılınan namazı tekrar kılmak vaciptir. Unutularak vacip terk edilirse, sehiv secdesi gerekir. Tadil-i erkân, Şafii’de ise farzdır. Farz terk edilince namaz sahih olmaz. Teravih de olsa, sahih olmayacak kadar hızlı kılmak caiz olmaz. Buna hiçbir imamın hakkı yoktur. Üstelik hiçbir din görevlisi bu manevî sorumluluğun altına girmek istemez. Dediğim gibi bu durumlar istisnalardan ibarettir. Hiç olmaması en doğrusudur. Bütün Müslümanlara hayırlı bir ramazan ve tadil-i erkâna uyularak kılınmış manevî mükâfatı bol teravihler diliyorum. Bu manevi bereket sağanağından istifade edelim.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.