Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı |
|
||||||||||
|
Genelkurmay başkanı yaptığı basın açıklamasındaki konuşmasıyla bir kez daha takdirimi kazandı. Kimseye dalaşmadı, sansasyon yaratacak laflar etmedi, diyeceklerini dedi, herkese anlaması gerekeni gayet güzel bir şekilde üstü kapalı olarak söyledi, gerektiğinde ortaya çıkmaktan çekinmeyeceklerini ve tabii Kuzey Irak için hazır olduklarını belirtti. Sonunda! Gerekli eyleme geçecek insanlar hazırken, emri verecek kişiler hazır olamıyorlar hep canım ülkemde. Aynı şey üniversite yapımı konusunda da olmuştu. Orada da yök saçmalayıp durmuştu. Daha aklıma şu an gelmeyen bir ton şey. Bir ben varım zannederdim karar verme işini hep erteleyen ama yalnız değilmişim. Hadi benim kararlar tüm insanları etkilemiyor da sizlere ne oluyor ey siyasiler! Fakat arada bir de olsa ortaya aklı salim insanların çıkması ve aklı salim konuşmalar yapması kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. Kuzey Irak’a girmek için çok geç bile kaldık. En başından beri aynı şeyi düşünüyorum. Orada vatandaşlarımız ağlıyor, her şey daha da kötüleşiyor gün geçtikçe ve böyle giderse daha da kötü olur. Biz ise komşumuz bu durumdayken hayatımıza laylaylom devam ediyoruz. Bir okyanus ötedeki Amerika olay yerindeyken, biz iki adım ötemize giremiyoruz. Olacak iş mi! Barzani de baktı ortalık boş atıp atıp duruyor, Bush amcasından da aldığı güçle. Yahu sen hangi mantıkla, neyine güvenerek Türkiye’yi tehdit etmeye kalkarsın? Abdullah Gül ise ancak lafı alınca lafı veriyor. Neden hareket etmek, konuşmak bu kadar güç? Artık olay parlemento binasını bombalamaya kadar gitti Kerkük’te. Orayı bile bombalayabiliyorlarsa durum vahim ötesine gelmiş demektir bence. Daha ne bekleniyor ki! Olay artık 'aceleye gerek yok' aşamasından çıktı. Peşmergeler sınırda, bizim her şeyimiz hazır, herkesi bir gerginlik, sinir sarmış fakat ülkemin siyasileri seçim telaşına her şeyi unutuyor veya seçim sonrasına itiyor. Anlamıyorum nasıl bu kadar gönlü ferah olabiliyorlar? Bizim bilmediğimiz neyi biliyorlar? Sanırım gerekli kişilerin vereceği kararlar beklenirse bir ömür değil bin ömür geçer gider bu bekleyişte. Amerika'da işte tam bu önemli zamanlarda 'sevgili müttefiki Türkiye' ile olan dostluğunun rengini belli ediyor söyledikleriyle. Aslında pek şaşırtmıyor. Çok geç olmadan gözlerimizi açacağımızı umuyorum. Benim hala umudum var.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Esin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |