Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
"İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Hepinize neden o kadar çok kızdığımı belki anlarım diye yazıyorum. Onu ancak değiştirerek gerçekliğe katlanabildiğim için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum." Ve çok değil bundan iki gün önce, başına iki kurşun sıkılıp susturuldu yazmaktan başka suçu olmayan başka bir adam. Neden yazdığını bilseydi katili, bilseydi ondan kardeşim diye söz ettiğini, yine çeker miydi acaba o tetiği? Susturmak için kapısında beklediği adama "NEDEN?" diye sormak hiç mi aklına gelmedi? Aklımda bunlar yokken öylesine karaladığım bu yazı, yazdıkları için kırılan 62 kalemin son sözleridir. (Ya da bana öyle gelmiştir..) Yazıyla gören tüm gözlerin affına sığınarak paylaşmak istedim: Neden mi yazıyorum? Tüm yaptığım, anlayamadığım şeyleri cümle içinde kullanmak sadece. Yine de nedeni çok önemliyse eğer sizin için şöyle söyleyeyim: gözlerimdeki küçük bir sorun yüzünden. Ne yazık ki görüyorum, hem de o kadar çok görüntü aynı anda geçiyor ki gözlerimden, sırf bu ağırlıktan kurtulmak için harflere döküyorum gördüklerimi. “Hoş geldiniz yeryüzünün huzursuz çocukları!” diyorlardı arada bir toplandığımız meydanda. Sessiz harflerle yazılırdı yeryüzünün sözleri. Evet, gizli bir örgüt üyesiyim bir nevi; “Yazıyla Lanetlenenler Örgütü”. Kendini bildiğinden beri bu laneti taşıyanlardanım ben de her “huzursuz karalayıcı” gibi. Gözlerimde kalem uçlarıyla açılmış yaralarla geçiyorum zamanı. Kanserli hücreler gibi alındıkça kendini tekrar eden, küçüldükçe büyüyen, ve asla kapanmayan.. Sanılanın aksine yazı, hiçbir zaman tedavi aracı olmamıştır bizim için, çünkü yazı hastalığın ta kendisi. “İyi ki..” diye başlayarak anlatabildiğimiz tek hastalık belki.. Acısına aldırmadan kabuklarını koparttığımız yaramız, yaralarımızla bilediğimiz tek silahımız, her zihnin içinde bir şekilde dolaşan ve ortaya çıkmak için uyanmayı bekleyen tehlikeli bir virüs gibi.. Bu yüzden zaten “uyanmakla” başlıyor birçok şey; gören bir göz bir daha asla kapanmaz, çünkü aslında bütün ağır yaralar tedavi ile başlar.. Neden mi yazıyorum? Neden yüzdüğü sorulur mu hiç akvaryuma atılmış okyanus balığına? Yazıyorum çünkü kendimi vuracak bir karam bile yok şu şeffaf aldatmacada (Sizin var mı sanki?). Her denememde görünmez bir duvar kesiyor önümü ve bu saydam dekor bile yeterince rahatsız edici (Hangi dekor değil mi?). Yazıyorum, çünkü böyle renkli çakıl taşları yok okyanusun dibinde; biliyorum. Şu kendine dönen değirmen de okyanusa ait değil, şu içinden kabarcıklar çıkan parlak hazine sandığı da.. Sıkmak istemem canınızı ama siz de yoksunuz orada. Her gün yukarıdan atılan ve kapmak için birbirinizi ezdiğiniz o renkli yemler var ya; var dediğime bakmayın onlar da yok tabi ki. (Kafanız karıştı, farkındayım.) İyisi mi gelin şöyle yapalım; bu kadar çok şeyi birden yok edip sizi yoksul bırakmak yerine, izin verin ben yok olayım. Her şey rüyaydı farz edin, bu konuşma hiç olmadı. Üç deyince gözlerinizi açıp akvaryum sakinleri arasındaki huzurlu yaşamınıza dönün. Soran olursa eğer: “Okyanustaydım rüyamda; kafası karışık bir balıkla konuştum,” dersiniz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ersen Yoldaç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |