..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Esin ARDIÇ




23 Mayıs 2006
Daha mı Kolay Hüznü Anlatmak?  
Kesin ve net bir cevabı var mı ki soruların...

Esin ARDIÇ


Kaybedince mi daha iyi anlıyoruz , kaybetmeden önce sahip olduğumuz değerleri? Arkasından ağladıklarımız için, yanlarındayken yeterince gülmeyi becerebildik mi ağladığımız içtenlikle?


:BEGH:



Hiçbir hayat sadece acı, hüzün, yokluklar, zorluklar ve zorunluluklar toplamı değildir, hiçbir hayatın sadece mutluluk, sevinç, coşku, huzur ve varlıklar toplamı olmadığı gibi…
Kendince bir dengesi ve çeşitli yüzleri var hayatın da…

Daha mı kolaydır hayatın karanlık yüzünü anlatmak, resmetmek?
Bu yüzden mi daha yatkındır kalemlerimiz hayatın karanlık yüzünü aktarmaya?
En ılımlı haliyle, anılara hüzün bulaşmıştır biraz…
Gülmece yazılarında bile trajik bir yan vardır…

Aşkın, insana kanat takıp, taçlandıran yüzünü fazlaca görmeyiz yazılarda, şiirlerde…
Oysa aşkın o büyülü ve coşkulu yanı yaşanmasa o kadar acıtır mıydı canımızı ayrılıklar?
Birliktelikler o kadar çoğaltmasa, taçlandırmasa bizi, o kadar eksilir miydik ve onca büyük olur muydu gidenlerin ardında kalan boşluklar?
O kadar sancılı ve yoğun yaşanır mıydı yalnızlıklar?
Mutlulukla kanatlanıp uçmasak onunlayken, yokluğunda kanar mıydı yüreklerimiz onca derinden?

Daha mı zor mutluluğu, coşkuyu,sevinci, huzuru anlatmak?
Veya aydınlığı kendimize saklamak bencilliği mi biraz?

Yoksa karanlığın, acıların, yaralanmaların, ayrı bir cazibesi mi var bizi sarıp sarmalayan?
Bundan mıdır karanlığı daha kolay anlatıp, paylaşmak?
Yenilenlere, yaralılara, acı çekenlere duyduğumuz şefkat gibi şefkat bulmak ve onları sevdiğimiz gibi sevilmek mi isteriz yaralarımız ve acılarımızla yoksa?

Kaybedince mi daha iyi anlıyoruz , kaybetmeden önce sahip olduğumuz değerleri?
Arkasından ağladıklarımız için, yanlarındayken yeterince gülmeyi becerebildik mi ağladığımız içtenlikle?
Yoksa gidenden geriye kalan boşluk ve yokluk mu onları daha değerli kılan?

Öyle zor bir bilmeceyiz ki; anlayabilsek anlatabilmek de daha kolay olacak şüphesiz…

Kim bilir, bize sunduğu her yüzüyle, hayatın değerini de, o bizi bırakıp gittiğinde gerçekten anlayacağız belki de ama artık yazacak ve anlatacak hiçbir şey kalmayacak…







.Eleştiriler & Yorumlar

:: bence
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
26 Mayıs 2006
Merhaba sevgili Esin Ardıç; Neden mi hep genelde hüzünlü şeyler yazıyoruz?Hüznü, acıyı anlatmak daha kolay olduğu için mi?Bence, kolaylıkla ilgisi yok bunun.Hüznün ve acının insanı daha çok etkilemesiyle ilgili.Yaşamımızda mutluysak, her şey yolunda gidiyorsa; kimseye anlatacak değerde bulmuyoruz yaşadıklarımızı.Onlar bize olağan geliyor.Ne zaman ki acıyla yanıyoruz, özlemlere düşüyoruz; sığmıyor içimize yaşadıklarımız.Ve bunları kaleme alıyoruz.Oysa ki, mutluLuklarımızı, sevinçlerimizi de anlatmak gerek.Ama olmuyor.Şairler çok severler sızlanmayı.Fuzuli şöyle demiş öreneğin:Aşk derdiyle hoşem, el çek ilâcımdan tabip / Kılma dermen, helâkın zehri dermanındadır...Yani şair ne kadar acı çekerse, o kadar iyi şiir yazar.Genel olarak yani..Sevgiyle kalın.Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ermiş, Sörfçü, Patron, O ve Ben
Susmak Üstüne...
Yine De...
Bir Hayat Kayar Ellerinizden
Randevu

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öylesine Bir Akşamüstü
Kırılma Noktası
Şimdi Neye Yarar ki Sitem...
Söyleyemedim
Yağmura Teslim Zamanlar
Her Şey Çok Uzaktı...
Labuce'yi Aramak
Gidiyorum...
Hiçlik...
Bekliyorken...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kınında Saklı [Şiir]
İzi Kalıyor [Şiir]
Yalnız [Şiir]
Uzak Uçurumlar [Öykü]
Garip Bir Öykü [Öykü]


Esin ARDIÇ kimdir?

Deniyorum. . . Yokuşlara rağmen yürüyebilmeyi. . . Tökezlemelere rağmen ayakta durabilmeyi. . . Gidenlere rağmen kalabilmeyi. . . Herşeye rağmen sevebilmeyi. . . Bu arada bir de yazabilmeyi deniyorum. . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Aslında her birimiz tanıdığımız,okuduğumuz herkesten topladıklarımızın farklı bir yorumu değil miyiz?


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Esin ARDIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.