Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
31 Aralık 2005. Bu gece yılbaşı. Büromda bir başımayım. Personel erkenden gitti. Gidecek yerim yok, yalnız bir insan ne yapar? Şimdiden barlara gidilmez. Çok sıkılıyorum, yalnızlık korkunç bir kabus gibi. Yarın 34 yaşında olacağım. Dargınlıklar, kırgınlıklar, ayrılıklar, ihanetler ve boşa geçen senelerle 34 yıl gitmiş ömrümden. Bir kahpeye adanan bir ömür ve ihanet...Benim gibileri var mı hala yeryüzünde? Ne kötü bir gün Allahım, bu nasıl yılbaşı? Sanırım ağlamak üzereyim ve çok kötü bir günümdeyim. Nedeni belirsiz bir korku gibi bazan ağlamak isteği duyarım. Yılların birikimi bir yalnızlık şarkısıdır bu. Yalnız geçen 34 yıl. Derin acılar, tarifsiz kederler içindeyim, aynaya bir baksam; inanın gözyaşlarımı tutamıyacağım; nasıl olsa herkes gitti, ağlasam kimse görmez. Bu gece ne yapsam, hangi bara takılsam; arkadaşlarım hep evli, çoluk çocuk sahibi. Onlarla beraber olamam. Beni ancak barlar paklar. Kimbilir belki de yarın sabah hiç tanımadığım bir yatakta, hiç tanımadığım biriyle de olabilirim belki? Yapmadığım şey değil. Az mı böyle uyandım? Bu sırada telefon çaldı. Açtım, annemin sesi. Beni özlemiş, merak etmiş. Akşama Bursa'nın ünlü bir restoranında yer ayırtmış. Mutlaka gelmeliymişim. Teyzemler, dayımlar ve annemin dostları birkaç aile ile ben , annem, kızkardeşim birlikte olmalıymışız. Demek beni özlemiş! Ah anne, oğlunun ne durumda olduğunu bir bilsen, şimdi yanımda olsan, sana bir sarılsam, ah kucağında bir ağlayabilsem! Ama gözyaşlarımı gösteremem sana, "zayıf insanlar ağlar," dersin hep. Canım annem, hala bizi düşünüyorsun, benim seni düşünmem gerekirken, sen, hala bizi düşünüyorsun ve bizi bir arada tutmak için çabalıyorsun. "Geliyorum anne, elbette anne, akşama restoranda görüşürüz anne, tamam anne, söz, mutlaka gelirim anne, oldu, tamam, öptüm!" Hemen çıkmalıyım bürodan, önce bir kuaföre, sonra hediyelik birşeyler bakmalı, ardından gidip daha şık bir kıyafet giymeliyim. Aynayı görmesem de güldüğümü ve ılık bir mutluluğun içime yayıldığını hissediyorum. Yaşamak güzel şey!... Bu gece yılbaşı... ERDEN ERKİN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ERDEN ERKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |