Aşk gönül bağıdır her şeyden öte, herkesten öteye geçebilmektir. Bir bebeğin gülümsemesinde saklıdır, kitap arasına sıkıştırılmış şiirde, papatya falına inanmakta saklıdır. Hangimiz bakmadı papatya fallarına? Kendimizi kandırdığımız kadar başkası kandırabildi mi acaba bizi?

Aşk dünyanın dört bir yanında, her duyguda, her şarkıda yer alır. Karanlık çöktüğünde derinden bir ofla dinlenen şarkıları anlatır aşk. Aşk vazgeçememektir, emektir. Sevgide, nefrette, mutlulukta, göz yaşında barınandır.

Ayrılıktır aşk. Bakışla başlayan, ayrılıkla güçlenendir. Aşıksan, gerçekten ama harbi harbi aşıksan aldatılmaya bile göz yumarsın. Sevdiğinin sıcak bir dokunuşunda, iki güzel sözünde unutursun yaşananları. Yaşanmamışlıkları beklersin büyük özleminle.

Her telefon sesinde ‘acaba’ kuşkusunu kullanmaktır aşk. Bilinmeyene yürümek, bile bile ateşe atlamaktır.

Mutluluğa adım atmak, mutsuzluğa yol almaktır. Sanılara vermektir kendini. Hayallere adanmışlıktır. Adaklar adadığın geleceğinin elinden kayıp gitmesine aldırmamaktır.

Şimdi diyorsunuz ki aşkın güzelliği nerede peki? Aşkın güzelliği kalp çarpıntısına sevinmekte, yaşıyorum demekte. Aşkın güzelliği doğru insanı görebilmekte, ömür boyu onun gözlerinde boğulmakta. Kadere inanmakta, daha güçlü olabilmekte.

Fark edilmez ama aşk büyütür insanı. Aşkın getirdiklerinin götürdüklerinin reçetesi tutulmasa dahi yıllandığınızı hissedersiniz.
Aşk bitmeyendir, bitiş ardı umuttur…

10 Mart 2006
Muğla