..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > düşge su




26 Eylül 2005
Hoyrat  
düşge su
Vazgeçiyorum herşeyden ve koynuma alıyorum hiçliği...


:BBBF:

Biliyorsun

Giderek kurtuluyorum sınırlarımdan,
Giderek artıyor bu boşluk, bu çırılçıplaklık.
Çok güzel, çok yaralayıcı.

Biliyorsun,
Hoyrat bir kadın olduğumu

Tüm mazeretlerimi, sırlarımı,
Sıradanlığımı, sıranın dışındalığımı,
Geçmişimi, geleceğimi,
Islak dehlizlerimi, karanlık koridorlarımı,
Beynimin içindeki çığlıkları,
Hepsini bilsen, anlasan,
Hepsine dokunsan,
Hiçbir şeyin değişmeyeceğini…

Biliyorsun beklediğimi,
İnsanların anlamasını,
Yaralarımın iyileşmesini,
Beynimin içindeki seslerin geçmesini,
Olmadığını, hiçbir şeyin geçmediğini…

Biliyorsun,
Unutulmayacak anlar silsilesi içinde kalakalmış bir kadın olduğumu,
Kendi girdaplarında dolaşan, ıslak bir dehlizde bekletilen biri olduğumu…

Biliyorsun,
Artık her şey şuurumun dışında,
Artık herkesi ve her şeyi bırakıyorum.

Biliyorsun,
Vazgeçiyorum her şeyden ve koynuma alıyorum hiçliği.

Biliyorsun,
Çemberin dışındaki yolculuğum daha az insanla, daha az umutla, daha karanlık yollarda, giderek artan bir yalnızlıkla devam ediyor.
Biliyorsun,
Artık geri dönüşsüz bir yolculuktayım.
Kimseyi yanıma katmayacağım.
Biliyorsun, tek kişilik bir yolculuk bu.
Mümkün olan en az eşya ile, yakında onları da bırakacağım.

Biliyorsun

Bu benim çölüm
Bu benim ıssızlığım
Bu benim yankısızlığım
Bu geri dönen benim sesim
Yabancı yok, yaralayan yok!
Sesleriniz uzaktan geliyor artık
Çok uzaktan
Giderek uzaklaşıyorum,
Biliyorsun

Giderek zayıflıyor gün ışığı
İçimde binlerce kırık cam parçası
Her gün bir yenisini elime alıp bakıyorum
Günün birinde bitecek bir yolculukta
Kendi içimdeki sesler ile birlikte gidiyorum
Biliyorsun






.Eleştiriler & Yorumlar

:: Siz..
Gönderen: Ezgi / İzmir/Türkiye
17 Ekim 2005
Sizden yine çok güzel bir şiir. Büyük bir keyifle okudum elimde olmadan iç benzerliğimizi görerek. Size sevgilerimi yolluyorum.

:: "her rüzgârda sallanacak olursan..."
Gönderen: alihamza / İstanbul/Türkiye
12 Ekim 2005
"her rüzgârda sallanacak olursan, dağ kadar da olsan, bir ota değmezsin!.." mevlânâ nezir ıı -adını nezir koymuştu nenesi, hani ‘adanmış’- (yağız bir küheylan gibi eşinip durma, bağlısın işte ve prangalı...bir kuş gibi çırpınmasın yüreğin...dün dikimevi, cebeci, topraklık, yine dikimevi talebe evleri... yıllar sonra bugün; “yedi tepeli şehir”, beyazıt, ortaköy, lâleli...artık bu şehirdesin...hani şu “adam yutan şehir”de) dile gelmeyecek daha ne sözlerin vardı... hayat, herkesten bir parça kendinde bulduğundu... şimdi mükerrer birisin, asırlar sonra ırmaklar dökülür içine şelâlelerden ve bir kez daha yenilgi, çözemediğin tek soru; “hayatın gizi neydi” düşsüz ağır ölümlerdi bunlar, uyuyup da uyanamadığın... bir hayızlı kadının ara bezinden beter, isyana teşne, târifsiz ruh halleri, cesetsiz cenâzelere gıyâbi namaz, ve köprüde kanatsız uçuş, başarılı intihar girişimleri... (seslerini dinle şehrin!.. korku sayhalarını bastırma ninnilerini, ayrık hayatların özel havuzlarına dal!..) dertler yağarken üstüne şehrin sen şemsiyeni aç/ma/ açıl/ma/ güneşlerine neşeli parkların, kendine geceyi mekan seç!.. cılız ışıklı bir sokak lambasının altında yorgun/ bir kanepeden/ taşlara park etmiş dilenciyle birlikte, nöbetini tut!.. şehrin ve soğuğunun... müşterisiz bir fahişeyi izle uzaktan, bir de,kafanı, saçına taktığı karanfildeki masumiyete tak!.. ve yine nöbetini tut, beyoğlu’nun arka sokaklarından birinde, izbe bir evde, yalnız bıraktığı yüksek ateş nöbetindeki çocuğunun... akşamları dönüşünde yılgın ve çocuksu bu, eski istanbul evinin çıkmasında saksıda çiçek sula, ahşap gemiler yap minyatür salma kirli şehir sularına gezdir gün görmemiş denizlerinde çalışılmamış ders notlarının aralarına bırak kadın kahramanı olmayan gelişine yazılmış romanlarını küflendir mahzenlerinde içinin sitemle doldurduğun odanda sigaranın isinde karart lambanı ne çıkar, üç satırlık dost havası girmemişse içeriye, bütün mevsimler kış olsa ne çıkar? sen kendi şarkının bestekarısın ya bu akşam, kemanın dört tel, karaduttan bağlaman... haydi, bir şarkının en içli yerinde partisyonları parala, notalar düşür yüreğinden kemanının tellerine; türküler geç bir, bir en hüzzamından, ve bağlamanın göğsünde inlet derdini... boş ver!.. kimsenin ruhu duymasın!.. alnında biriktirdiğin secdeleri, gecenin ikinci yarısına sakla! bırak burnundan gelsin her şafak, gündoğumunu görme!.. tepene bir bulut indir gözlerinden, yağmurlarını içine akıt, yeşerttiğin dikenlerini sula, büyüt ve kendine batır, gözlerine iliştirmeden kimseyi, diz üstü çök ve ağla insana!.. seni damla, damla eritir de bu şehir... seni tüketmeden; daha, bitmez bu şiir!.. .../...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Islak Yatak
Elim
Hatırladım
Yanılgı
Ürperti
Yılan
Su Akar
Öksüz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evlilik
Kaktüs
Ulus Kayboldu
Seviş Üstüne
Şiir Sarhoşluğu 4
Üzgünüm
Delirmiş Deliler
Aşk Herşeyi Affeder mi, Doğumu
Şiir Sarhoşluğu3
Şiir Sarhoşluğu2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Paket [Şiir]
Benek [Şiir]
Hüzün [Şiir]
Zü'nün Karanlık Koridorları - I [Şiir]
Türkü [Şiir]
Zaman [Şiir]
İstanbul [Şiir]
Ankara Çıkmazı [Öykü]
Makara [Öykü]


düşge su kimdir?

uygun gördüğüm bir yol yok, uygunsuzum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © düşge su, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.