Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Günlerden perşembe idi, havanının karanlığı camdan yüzüme sıçrayan yağmur damlalarıyla beraber odanın yarı kapalı yüzüne ışık gelmesin diye öyle sıralı duruyorlardıki her şeyden bezmiş bir halde yatağın kenarında duran yarı bayğın gibi uzanmış gözlerini tavana diken çıplaklığını örten eskimiş yatak çarşafını üzerine daha enlemesine çeken kadının somurtkan ifadesi sabahın ışımasıyla beraber daha çok belli oluyordu. Camın kenarındaki adama bakarak sigarasından bir nebze daha çekti. Yine gideceksin dimi kaç zamandır böyle sürüp gidiyor. Sen yokken hiçbirşeyden tat alamıyorum. Bu eski köhnemiş evine ne diye geliyorum bilmiyorum ama, içimi acıtın herşeye rağmen yinede burdayım. Neden hep susuyorsun seni ilk tanıdığımda böyle şeyler yapmazdın bana. Adamda kadına bakarak daha fazla hiddetleniyor gibiydi. Evet doğruydu her buluştuklarında bir şeyler olur ve sonra kimse birbirlerini tanımazdı. Ama neden istedikleri şeylerin hiçbiri olmuyordu. Veya oluyorduda kimsenin bundan haberi yokmuydu. Adam ağzının ucuyla gevelemeye başladı. Tamam her ne ise sabah oluyor artık. Sende birazdan çıkarsın Görüyorsun işte hayatım darma duman birde sen girersen bu hayata hepten telef oluruz. Herşeyin bittiği güzel an bu işte. Evet güzel an herkes alacağını almış oyun son bulmuştu. Gerçeklerle yüzleşme vakti geldiğinde kimse oralarda yoktu ya işleri oluyordu yada yapamayacak başka şeyleri. Kadın üzerini giyinmeye koyuldu. Adam hala camın kenarından kadını seyrediyordu. pişmanlıkla beraber herkesin sorduğu soru burada ne işimiz var tarzlarında basit ama karmışık şeyler üzerine düşünüyorlardı. Üzerini giyinen kadın kapıya doğru yaklaştı. Adam cebinden çıkardığı ufak bir kağıt parçasını kadına uzattı. Almamakta direnir gibi yapan kadın elindeki kağıtı çantasının içine attı. Buruşmuş olan kağıt parçasınıın uzun zamandır saklandığı belliydi. Herşey bitmişti camın buğusunda duran adam kadına tekrar dönerek bir daha gelme artık sana verecek param yok diyip arkasını döndü. Yüzündeki ağlamaklı ifadeyle kadın adama tekrar baktı. Yapacağın buydu ha işte sana verdiğim değer diyip cantasının bir köşesine şıkıştırdığı hafif kararmış bir kolyeyi adamın suratına doğru fırlattı, ve kapının çarpılmasıyla kadın çıkması bir oldu. İşte hayat herşeyden biraz çalan ve insanı insanlıktan uzaklaştırıp insancık yapan hayat
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © taci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |