sayıların dans edişi hiçbirşeye benzemeyen bir olaydır. Mesala bir pi sayısının ondalıkları veya herhangi bir yazı dizini sadece olması gereken değil bize sonsuz hayeller sunan bir sıfırlar ve birsürü rakamlar. hayatın oluşumu veya evrenin yaşı veya doğum tarihimiz. herşey sayıdır. Anlayış boyutumuzun üç boyutlu olması nedeniyle pekçok şeyi alğılamak için önce basite indirgeyip sonra tekrar sistematikleştirmemiz gerekmektedir. bir ağacın uzamasını nasıl sayılara vuruyorsak. pekçok konudada sayılarla oyanak bize içsiz duyğular verir. tabi sayılar yalan söylemezmi? Elbette söylemez ama sayılar yalan söyletir. mesala Ömer çelakıl adlı kişinin kuranın mucizelerinde olduğu gibi. Sonuca göre sebeb aramak çoğu zaman yalnış yola götürür, Bilimde tümden gelimi yaklaşımıyla bakmadğımız zaman umduğumuz sonuçları istediğimiz gibi yorumlarız ve aldığımız sonuş çoğu zaman hayal kırıklığına ugratıcıdır. Maddesel nesnelerden söz ediyoruz. ve bu nesnelirin nasıl dağılımına bakıyoruz. Aslında gerçek veya alğılama düzeyinde oludğumuz şeyler bize her şeyin farklı boyutlarını değişik bakış açısıyla katmaktadır. Bugun bir dopler teoremini anlamak için önce sesin tizdeki farklğını bilmemiz gerikir. Veya izafiyeti anlarken herşeyin harekli olduğunu evrende her oranda ritmik olayalar döndüğünü bilmek zorundayız. peki nedir madde,; yoğunlaşan bir enerjimi yoksa Enerjinin dönüşüm oranımı peki o zaman pek çok ışın neden madde yığınları yapmıyor. Uzayda herhangi bir yerde madde kaybı olduğunuda bu kaybolan miktar neden ışın miktarını engellemiyor? Mesala parçaçık fiziğinde bir atamun beta ışıması yaptığı sırada meydana gelen parçaçıklar Neden yeni bir madde oluşumuna neden olmuyorda boşlukta kayboluyor. Bunlar belikde sorulması gereken veya sorulmuş olan milyonlarca sorulardan birkaçı ama Eger cisimlerin sonsuz düzleme bükülerek gittiğini varsayarak madelerin pek çoğuda şekil değiştirek karşımıza çıkmakta. Hacim veya yoğunluk farkalarıyal beraber. Hayatın devamı için dönüşümün olması gibi,,,,,,,,!