Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Varsa yoksa Antalya!... Tamam,Antalya güzel bir yer…Adeta bir turizm cenneti hüviyetinde… Fakat bunların yanında Karadeniz gibi bir yeşil doğa cenneti var. Tatil deniz ve yüzmekten ibaret değildir.Bunları da içine alan bir ruh genişlemesidir. Geçenlerde Trabzon’un turizm incisi Uzungöl’deydim. Şehrin boğucu ve bunaltıcı havasından sıkılınca kendimi bu gibi yerlere atarım. Özellikle nem ve sıcaklığın hat safhaya ulaştığı zamanlarda şehrin stresi ve ağırlığı çekilmiyor. Uzungöl’e gitmek zor bir şey değil. Özel arabanız olmasa da olur... Trabzon’dan her gün Uzungöl’e araba kalkıyor.Hem bir değil, birkaç araba…Üstelik günün değişik saatlerinde…Bu saat bana uymaz diye bir sıkıntı mevzubahis değil. Gerçi Uzungöl’e sabah gidilir,alabalık veya her neyse yenir,o güzel hava teneffüs edilir ve akşama doğru geri dönülür. Trabzon’la Uzungöl arası gerçi biraz uzak ama o manzarayı görmeye ve o temiz havayı teneffüs etmeye değer doğrusu. Uzungöl Trabzon’un hemen yanı başında olsaydı çok daha büyür ve gelişirdi.Belki iğne atsan yere düşmezdi.Özellikle hafta sonları ana baba gününe dönerdi. Aslında hemen yanımızda Sera Gölü var.Onu değerlendiriyor muyuz? İstedikten sonra zaman ve mekân hiçbir zaman sorun teşkil etmez. Önceki yıllarda Uzungöl’e giden yol çok kötüydü.Son yıllarda bu hususta büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir.Fakat bu konuda daha yapılacak çok iş vardır. Ha, hafta sonu gezimden bahsediyordum.Uzun ve yorucu yolculuktan sonra Uzungöl’e vardık.Yemyeşil bitki örtüsü ve masmavi göl manzarası, bize yorgunluğumuzu unutturdu.Çünkü yeşiliyle,gölü ve bungalov tipi şirin evleriyle bakir bir ortam kucaklıyor sizi. Dikkat edin temiz hava çarpabilir. Espri yapmıyorum. Yanımızdaki bir turisti,bol oksijenli temiz hava çarptı.Hâlsizlikten düşecek gibi oldu. Bizler,şehrin karbondioksit oranı yüksek kirli havasına alışmışız.Bunun dışındaki hava dokunuyor,lüks geliyor bize!... Uzungöl’ü, yukarıya çıkıp hakim tepelerden seyretmeye doyum olmuyor. Muhteşem bir manzara cezbediyor insanı… Bu güzide diyarı gezdikten sonra dünyaya bakış açınız değişiyor bir anda. Tabiata aşık oluyorsunuz. Biz de farklı ve bambaşka anlar yaşadık o gün… Çevreyi gezdikten sonra karnımız acıktı.Soluğu Sezgin Motel ve Alabalık Tesisleri’nde aldık. Önce çorba,sonra mis gibi alabalık ve salata…Sonunda da sütlaç veya diğer tatlı çeşitleri… Felekten bir gün çalmak buna derler. Gitmeyenlere şiddetle tavsiye ederim.Hem de bir değil, birkaç defa!…Durumunuz iyiyse ve vaktiniz çoksa sık sık gidin… İnanıyorum ki sizlerin de böyle nostaljik bir gün yaşamaya ihtiyacı vardır. Yaz kış demeyin.Bugünden tezi yok,hazırlanın!... Uzungöl’de doğayla barışın ve kucaklaşın e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |