Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Lobydeki kadının şirret bağarışlarıyla aniden bakışlarım ona doğru çevrildi. Daha eylenceliydi belki de o an için hayatlarının parçası olmak, cazip geliyor , hani ben de az değilim hoşuma gidiyor. Evet kadın çok şirret, karşısındaki adama olanca sesiyle bağarıyor, adamcağız da hiç ses çıkarmadan koyun gibi dinliyor zavallım. Kadın aniden bakışlarını bana doğru çevirdi. Ateş püskürüyor, olanca merakıma rağmen kadına doğru ondan rahatsız olmuş gibi bir bakış atıp kitabıma dönüyormuş gibi yaptım, galiba sahtekar da bir adamım.. Kadın koşar adımlarla asansöre doğru ilerledi. O ne şiddetti öyle. Böyle bir kadın adamın hayat sevincini söndürebilir bence. Pipomu yakarken bir garson kızın bana kibritle yaklaşması irkiltiyor adeta beni.Kıza başımı sallayarak teşekkür ediyorum. Yarın tatilim sona eriyor, tekrar iş, yoğun toplantılar, kargaşa beni bekliyor, keşke hiç bitmese, benim yaşımdaki bir adam için oldukça fazla bu. 'Keşke hayatımda bu yükü benimle paylaşacak bir kadın olsaydı, belki de hayat o zaman daya çekilebilinir olurdu.' diye geçiriyorum içimden. Ama nerdeeee! Bu gece erken yatıp sabah erkenden kalkıp denizin o muhteşem serinliğini yaşamak için bir plan yapıyorum kendimce. Sanırım ben bu yalnızlıktan çok sıkıldım. Marta'nın ani ölümünden sonra hayatıma kimsenin girmesine izin vermedim. O zamanlar yirmiyedi yaşında genç bir delikanlıydım, aradan yirmi sene geçti. Saçlarım ağardı, artık gözlük kullanıyorum okurken, hızlı yürüyemiyorum, adamakıllı yaşlandım işte. Kendime ne kadar da işkence etmişim, bak hala bir başımayım. En iyisi bunları fazla düşünmeden biraz kestirmek galiba. Odam çok geniş ve manzarası mükemmel, biraz seyire dalıyorum ve sonra da uykuya dalmışım zaten. Ani bir titremeyle uyandığımı hatırlıyorum, ne garip bir rüyaydı ve ne kadar güzel bir kadın. Tanrım sonunda bunadım da galiba. En iyisi eşyalarımı toplayıp ter edeyim bu oteli tatil bana hiç iyi gelmedi, delirtti beni, yalnızlığı hiç bu kadar düşünmemiştim derinden. Ödemeyi yapmak için uzun koridordan geçip resepsiyona geldim ama bayağı bir kalabalık, sanırım yeni bir grup gelmiş. Önümdeki kadından izin istesem de bu tatil işkencesi bir an önce bitse artık, en azından işimle meşgulken yalnızlık gibi saçma şeyleri düşünmeye vaktim kalmıyor. Nazikçe bayanın omuzuna dokunuyorum, 'aman Tanrım bu olamaz ' diye yüksek sesle bir cümle kuruyorum ve kadın haklı olarak 'bir şey mi oldu beyefendi' diyor. Gözlerime inanamadım , bu o kadın, rüyamdaki kadın, gözleri o kadar parlak ve güzel ki. Dudakları, yanakları , saçları, boynu, teni. Tanrım sanırım aklımı yitiricem. Bir köşeye yığılıp kalıyorum. Gözlerimi açtığımda gözleriyle bişrleşiyor gözlerim. 'kalmalıyım' diyorum ona bakarak. Gülümseyişi o kadar içten ki.....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayça Yıldıran, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |