..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > BELGİN ERYAVUZ




22 Ağustos 2004
Kısacık Ama Çilek Tadında  
BELGİN ERYAVUZ
Zihnimizin işin içinden çıktığı, anı aklımızla değil, bedenimizle kavradığımız o müthiş ZAMAN aralığı…Saniyeler mertebesinde kısacık ama ÇİLEK tadında.


:BJJJ:


Zihnimizin işin içinden çıktığı, anı aklımızla değil, bedenimizle kavradığımız o müthiş ZAMAN aralığı…Saniyeler mertebesinde kısacık ama ÇİLEK tadında. Bazen yıllar kadar uzun, bazen de kısacık geliveren, ama belleğimizde her daim yer eden, kalıcı izler bırakan güzellikler silsilesi. Yeter ki hissedelim, yeter ki farkına varalım. Anın gecikmesi, anın farkına varılması, her biri birbirinden güzel dokunuşların hayatımızdan gelip geçivermesi…Ne büyük kayıptır aslında! Düşünsenize…Öylesine güzel, öylesine kendine hastır ki onlar; farkına vardığınızda içinizi kaplayan sıcacık duygular sizi bambaşka alemlere taşır o kısacık anlarda.Tek yolu fark edebilmek ve çilek tadına varmaktır sadece.
Bebeğinizi kucağınıza ilk verdikleri anı hatırlayın bir kez; onun sıcaklığını hissettiğiniz, kokladığınız ve tenine ilk dokunduğunuz o harikulade anı. Üzerinden yıllar geçse de tadı asla unutulmaz. Aşkınızın sizi bir serçenin gözyaşları kadar sevdiğini söylediği anda hissettiğiniz o yürek çarpıntınıza ne demeli? Bir yılbaşı gecesi gökten düşen kar tanelerinin masum beyazlığını sevdiklerinizle paylaştığınız o müthiş an… Dudaklarınızda hissettiğiniz yaz yağmuru damlalarının içinizi ürperten ıslaklığı… Uzun zamandır özlemini çektiğiniz dostunuzun havaalanında size koşarak geldiğini gördüğünüz an…size sımsıkı sarıldığında dünyanın bir an için durduğunu hissetmediniz mi hiç? Kısacık ama anlam ve duygu yüklüdür her biri, çilek tadındadır.
Bazen de kalabalığın arasında kendimizi yapayalnız hissettiğimiz ”an”lar vardır. Umudumuzu yavaş yavaş yitirdiğimiz, bekleme sınırlarımızı sonuna kadar zorladığımız o zor anlar. Hep bekleriz bir şeyleri, birilerini dünyamıza yeni bir soluk katacak o gizemli insanları. Bu insanlar bazen bir sevgili olarak kucaklar bizi, bazen de hayat boyu kaybetmek istemediğimiz dostlar olarak sarar sarmalar üşüyen yüreklerimizi.
Aslında en önemli karşılaşmalar önce ruhlar tarafından hazırlanır. Bu bir tür karşılıklı telepatiye benzer aslında. Hani düşündüğümüz anda çalan telefon, hissettiğimiz anda dostumuzun kapıda belirmesi yada hiç alakasız bir yerde karşılaşmamız gibi. Henüz bedenler, gözler birbirini görmemiş ama bir şekilde hissetmiştir. Biliriz bir şekilde geleceğini ama yinede onu beklerken sabırsızlanır yüreğimiz, bir kuş misali kanat çırpar. Biran önce gelmesini, bir an önce dünyamızın karışmasını, belki de duygularımızın alt üst olmasını, o deli fırtınayı isteriz. Gitmek istediğimiz yerle, bulunduğumuz yer arasındaki mesafeyi yakınlaştıracağını umarak belki de kimbilir.
Genelde bu karşılaşmalar bizim dayanma sınırlarımızı zorladığımız o naif anlarımızda gerçekleşir, en dipte, en sonda olduğumuzu hissettiğimiz , duygusal olarak arınmaya ihtiyaç duyduğumuz anlarda.
Hayat bir oyundur aslında; bazen alabildiğice sert, bazen kırıcı ve uzun, bazen de şaşırtıcı derecede kısa. Paulo Coelho’nun On Bir Dakika adlı kitabında dediği gibi” bir AN hiçbir şeyiniz yoktur, bir sonraki AN kabul edebileceğinizden fazlasına sahipsinizdir” . O nedenle gerek o anları beklerken, gerekse kavuştuğumuz beklentilerin doyumsuzluğunu yaşarken, tadına varalım yaşamın. Aldığımız nefesin, yediğimiz yemeklerin, uyduğumuz uykunun, gördüğümüz rüyaların, kurduğumuz hayallerin, kısacası yaşamın hakkını verelim. Yani oyunu kurallarına göre oynayalım. Elde edemediklerimize yanacağımıza, elimizdekilerin kıymetini bilip, anların keyfine varalım. Saniyeler kadar kısa olsa da o anın büyüsünü uzatalım uzatabildiğimiz kadar içimizde; çilek tadının keyfine varalım.
Neden mi? Çünkü aslında anın kıymetini bilerek yaşamak, hemen peşinden tadına doyamayacağınız başka bir anı getirecek; yani farkına vararak yaşadığımız o muhteşem anlar yeni anlara kapı açacaktır.
İşte o zaman hayatın renkleri daha bir başka görünecektir gözümüze, dünya daha bir yaşanılası yer olacaktır gönlümüzde. Denemesi mi bedava, haydi anların tadına varmaya!
Sevgiyle en unutulmaz anlara…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
An"ı Yakala, Çilek Tadındaysa Bırakma!
Sır Dolu Papuçlar
Özlemek!
Hayatımızdaki "Özel" Ler
Gizemli Damlacıkların Mucizesi
Yeni Yıl, Yeni Umutlar...
Mutluluğu Yakalamak Kolay Değil
Dört Duvarımın Sıcaklığı
Mutluyum Diyebilmenin Keyfi
Paylaşabilseydik Herşeyi...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgi ve Pozitif Enerjinin Gücü
Son Durak Huzurevi (Mi?)
İlişkiler Düğüm Olmuş Çözülmüyor
Engellere Çarpa Çarpa…
Bakıp da Görenlere, Görüp de Sevenlere!
Kadınsan Hem De...
Kaderini Kendin Çiz!
Kayıp Kimlikler!
Neden Bu Kadar Duyarsız Olduk?
Bana Yalan Söyleme! Beyaz Olsa Bile…

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Seviyorum Diyebilmenin Güzelliği [Öykü]


BELGİN ERYAVUZ kimdir?

İçimde yaşadıklarımın, hissettiklerimin birebir yansıması,tıpkı denizin mavilikleri gibi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Okumayı çok seven birisi olduğum için,yazılarını okuduğum hemen tüm yazarlar.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © BELGİN ERYAVUZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.