Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Ne yazık ki acı ama gerçek bu sonuç. Peki ama neden bakış açımız bu denli kısıtlı? Neden her şeyi görmemizi engelleyen at gözlüklerimizi bir kenara atıp çevremizde olup bitenle daha çok ilgilenmiyor, hassaslığımızı ve sevgi dolu kalbimizi yakınlarımız dışındaki insanlar için de kullanamıyoruz? İşin içinde kendimiz ve sevdiklerimiz olduğunda akan sular dururken; tanımadığımız yardıma muhtaç insanlar için bu denli katı olabiliyoruz? Bu nasıl bir döngü? Kalbimiz, duygularımız değişebilir mi? Yakınlarımızın başına gelen kötü olaylarda sızlayan içimiz, akan göz yaşlarımız yabancı bir insan söz konusu olduğunda durabilir mi? Bence hayır! Toplum olarak yine de hoşgörümüz olduğuna, dünyanın en yardımsever, en merhametli insanların hep bizlerden çıktığına inanıyorum. İnanıyorum ama nerede bu duyarlı insanlar? Kendisinde engeli olmadığı için engelli insanların verdiği yaşam mücadelesinde sessiz kalanlar, sadece uzaktan acıyarak ve merakla bakmanın yürekleri daha çok kanattığını bilmezler mi? Yardıma muhtaç, sevgiye ve ilgiye aç yığınla çocuğun ( çocuklarımızın) sokaklarda, bakımevlerinde çektiği yüz karası muameleleri görmezler; bir tanesinin yerine bile kendi çocuklarını koymazlar mı? Akıllarına her geldiğinde hiç düşünmeden yakınlarını, akrabalarını arayıp hal hatır sorarken; huzurevlerinde sıcacık bir elin dokunuşuna, yumuşacık sevgi dolu söyleşilere muhtaç yaşlıları düşünmezler mi? Huzur dolu evlerinde ayaklarını uzatıp yorgunluk atarken; yakacak bulamadığı için giysilerini yakmak zorunda kalan, morarmış ellerini nefesleri ile ısıtmaya çalışan kırık gönülleri bilmezler mi? Bir gün giydiğini diğer gün giymeyen, rengini, modelini hatta markasını beğenmediği için dolaplarda unuttuğu onlarca giysinin ve kullanmadığı eski eşyaların yardıma muhtaçların ellerinde aldığı değeri görmezler mi? Hasta olmadan, acı çekmeden henüz sağlamken organlarını bağışlayarak nice umutsuz insanın gözlerine yaşam sevinci yerleştirmenin güzelliğini hissetmezler mi? NEDEN bu duyarsızlık? Vermek, aldığını paylaşabilmek, hiç tanımadığınız gönüllerde sevinç pırıltıları yaratabilmek; küskün, hayata dargın bir insanı yaşama yeniden döndürmek; bir yaşlıyı bir çocuğu sevindirmek; bir engellinin sokağa çıkabilmesine yardım etmek, destek aradıklarında tek bir imza yada minicik bir maille onlarında arkalarında sağlam ve yıkılmaz kaleler olduğunu gösterebilmek;….tüm bunlar öyle naif hisler ki. Bu minicik detaylar karşılığında yüreğinizde yaşayacağınız derin mutluluğun yerini hiçbir şey dolduramaz buna emin olabilirsiniz. O halde harekete geçmek, ilk adımı atmak; çoktan gülmeyi unutmuş yüreklerde küçük ümit filizlerini yeşertmek için gayret göstermenin tam zamanı. Sadece uzaktan acımakla, hep başkalarının yardım etmesini beklemekle geçirmeyelim günlerimizi. Çevremizdeki olaylara, yaşayan insanlara daha duyarlı olmakla başlayabiliriz bu işe. Çocuklarımıza ilk eğitimi verirken bunun önemini o güzel yüreklerine yerleştirebiliriz. Yeter ki isteyelim canı gönülden, bakın neler çıkacak ortaya. Sizin iç huzurunuz ve parıldayan gözleriniz onlarca yürekte ses bulacak. Ben inanıyorum, yeter ki siz de inanın. Sevgiyle kalın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BELGİN ERYAVUZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |