..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Varsıllar ve Yoksullar > Seval Deniz Karahaliloğlu




31 Mayıs 2004
Siniri Alınmış Hayatlar Yaşıyoruz  
Dişçinin siniri kazıması gibi birileri sinirlerimizi kazıdığından olsa gerek donuk bedenlerimize ili

Seval Deniz Karahaliloğlu


Efendiler, sıyırdıkları kemiklerin üzerindeki son et parçalarını da kapmaları için küçük efendilere atınca onların da sebeplendiğini görüp iki kez mutlu oluyoruz. Nihai mutluluğu ermek ve siniri alınmış hayatları taçlandırmak için önceden bizim için seçi


:BEHC:
Siniri Alınmış Hayatlar Yaşıyoruz

Seval Deniz Karahaliloğlu

Siniri alınmış hayatlar yaşıyoruz.
Dişçinin siniri kazıması gibi birileri sinirlerimizi kazıdığından olsa gerek donuk bedenlerimize iliştirilmiş hayatlarımızı bir türlü hissedemiyoruz.
Sadece suyun akışına kendini bırakmış yapraklar misali su nereye götürürse oraya doğru asude sürükleniyoruz.
Her ne kadar kendimizi böylesine zavallı bir naiflik içinde kandırmayı beyinsel bir mastürbasyon haline getirsek de, gerçek başka.
Hayatımızın kaba özeti kısaca kursakla boşaltım sistemi arasında işleyişi sağlamak için yapılan koşuşturmacadan ibaret.
Siniri alanlar, itinayla temizlemiş olsa gerek, çünkü yaşamın neresindeyiz onu bile bilmiyoruz.
Yalnız arada bir aynadan bize bakan yabancı bir yüz gördüğümüzde şaşırıyoruz.
Sonra bize bakan yabancıyı itinayla es geçip, siniri alınmış et parçaları gibi duran diğer yüzler arasında, asılı donuk bir atmosferde yüzmeye devam ediyoruz.
Aslında zamansız bir dünyada, tüketilmeye amade bekleşiyoruz.
Sergilendiğimiz şarküterinin vitrininde, tüketenlerin semirmişliğine alışkın ve üstelik tepkisiz hatta sorgusuz bir kabullenişle, sıramızı savmayı özleyen kurbanlar olarak.
Hani neredeyse, siniri alınmış hayatlarımızı ve bizi yalayıp yutarken efendilerimizin ağız şıpırtılarını vecde gelmiş müminin ibadeti gibi kabulleniyoruz.
Sinirlerimizi sıyıranlar geriye kalan boşluğu ibadet kodlarıyla doldurduklarından olsa gerek ne hissetmemizi söyledikleri için onlara her seferinde bir kez daha secde ediyoruz.
Efendiler, sıyırdıkları kemiklerin üzerindeki son et parçalarını da kapmaları için küçük efendilere atınca onların da sebeplendiğini görüp iki kez mutlu oluyoruz.
Nihai mutluluğu ermek ve siniri alınmış hayatları taçlandırmak için önceden bizim için seçilen kodlara uyarak ürüyor ve şarküteri kolonisine tüketilecek yeni et parçaları sağlıyoruz.
Sinir alınmış hayatlarımızın sonuna gelirken, bizden bekleneni yapmanın verdiği isimiz duygudan tatmin olmuş çarkı çeviriyoruz.
Böylece kısır döngü tamamlanıyor, şarküteri vitrinindeki iştah açıcı etler sergisi semirmişlerin beğenisine bir kez daha sunuluyor...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklası
İçimden Çıkan Küheylan...
Öpülesi "Yastık Adam" Öyküleri : Kayıp Ruhlara Masallar
Para Ağaçta Yetişmiyor Pinokyo!
"İşi Kapmak" İçin Ne Kadar "İleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sınırları Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüğün "O Yüz" Kim?
Dario Fo"dan "Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü"
Ferhan Şensoy"dan 2019 Türkiye Fotoğrafları
Dumana Boğulan "Romeo ve Juliet"
İçimizdeki "Boş Şehir"ler...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İbneler ve Çocuk Cesetleri [Şiir]
Komşu Çocuğu [Şiir]
Bir Bardak Soğuk Suyun Hatırına… [Şiir]
İhtiyaçtan [Şiir]
Deli mi Ne? [Şiir]
Sakız Reçeli Seven Yare Mektuplar [Şiir]
Bir Nefes Alıp Verme Uzunluğunda… [Şiir]
Lord'umun Suskunluğunun Sebeb-i Hikmeti... [Şiir]
Pimpirikli Hanımın, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Şiir]
Yere Göğe Sığamıyorum… [Şiir]


Seval Deniz Karahaliloğlu kimdir?

Bazı insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doğal bir ihtiyaçtır. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatımla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. İşte bu kadar basit.

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doğru bilemem ama beyinsel olarak beslendiğim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla İlhan, İlber Ortaylı, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.