"sen vaktinden çok sonra gelen
sevdalı bir yağmur gibisin
çisil çisil gözlerimden"
Bunca yaşanandan sonra bana nasil geri dönmek ister? Beni sevdigini söyler? Neyi degiştirir ki artik? Her şey geçmişte kaldi...
Ben dönemem!..
Hayatımızdaki tek problemin ‘biz’ olduğumuzu sanarken yanılmak ne garip! Yaşananlar ve tepkiler önemli olan aslında.
Geriye baktığımda hayaletler görüyorum: Şekli kafamda belirlenmiş ama aslında şekli olmayan hayaletler. Her şeyi görmek istediğim gibi görüp çizmişim aslına ihanet ederek.
Onun deyimiyle "liseli aşiklar gibi" oldugumuz dönemde bana göre şu anda bulundugum yerden bakinca sadece kendimizi kandirmişiz; olamayan şeylere inanmişiz.
Sonsuza kadar süreceğini söyleyen o; asla biten başlamaz diyen ben...
"giden gitmiş dönen yok geriye"
Hayat bu kadar basitken niye zorlaştirmak elimizden gelen her şeyi yapariz? Neden ‘siradan’ bir hayat yetmez de çalkanti-firtina isteriz?
Herkesin aşk tanimi farkliyken ben aşka inanmam bile... Belki de dogruculuktan; görmedim ki!..
Juliet başkasi ile evlenip sevgisine (!) ihanet etmemek için ölü numarasi yaparken neden Romeo intihar eder?
Kavuşulmazsa aşk vardir. Güllük gülistanlik bir bahçede degil. Ona ‘seviyeli ilişki’ deniyor artik!..
Neden dağları delmek gerekir Şirin’ e ulaşmak için olmayacak duaya amin dememek yerine?
Benden isteneni asla veremem; vermek bana göre değil artık! Bu yüzden aradan geçen onca zaman ve yaşanana rağmen beni sevmen bir şey ifade etmez. Bitene dönemem... Kendimi tekrar yakamam...
S.İlke KILIÇ
29,09,2003
İstanbul