..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Seda İlke KILIÇ




5 Aralık 2003
Erkek Kuyusu  
Seda İlke KILIÇ
2003 ekim 25' inde yazılan bu mektup asla sahibine ulaşmadı. Makşuka Eylül ayında ölmüş ancak kasabada kimsesi kalmadığından haberi olmamıştır Aliyoşlam' ın.


:BEGH:

Bir gün elbet birinden inersin diye trenleri gözlemeye başlayalı ne kadar oldu acaba? Bilirsin Kari kentine tek ulaşım yolu tren hala. Sen giderken olduğu gibi gelirken de trenle gelirsin.
Hep indiğin treni hayal ederim düşlerimde. Ne renk olacak acaba diye. Bizim buranın seferini yapan tren baya bi eski olduğundan yakıştıramam dönüşünü o trenle yapmayı sana.
Pembeler içindeki gidişin gözlerimde hala Makşuka. En son gördüğümde en yakışan rengi giyerek o zaman, her geçen gün daha fazla üzdün beni. Gerçi seni iyi halinle hatırlamak da güzel ama keşke o kadar güzel olmasaydın merdivenleri çıkarken pembelerle.
Artık günde bir kere uğrar oldu şehrime tren. O bile bana yetiyor ya neyse. Kaçırmayayım diye treni hep şehrin merkezinde hallediyorum işlerimi. Seni bekliyorum her gün. Sabah kalktığımda omzumdaki kuşa sorum benim ölüşüm değil de senin dönüşün oldu zamanla; "bu gün mü küçük kuş büyük gün" diye. O da alıştı bana artık. Burdaki insanlar gibi.
Gelince şaşırma. Aliyoş diyorlar bana artık. Aliyoşlam' ı kısaltarak kullanıyor burdakiler. Ama sen kısaltma güzelim, dudaklarından çıkan adımı duymak güzeldi.
Başbaşa kalmak için tek sığınağımız olan otelin bahçesi artık cezaevi havalandırma koğuşu oldu. Kısa süre öncesine kadar haftada bir ziyaret eder seni düşünürdüm o bahçede. Artık bu lüksümde kalmadı elimde.
Saçların hala aynı kokuyor mu Makşuka' m. Kuzenimin torunu oldu geçen hafta, onun saçları koktu bana bir an sen gibi. Bir bilsen nasıl özledim seni, içim cız etti.
Artık evimde eletrik yok. Şehre uzak yerlere vermiyorlar. Hem mum ışığında yazmak da okumak da daha güzelmiş. Çok kızardım sana okurken ışık kullanmadığından gözlerini bozacaksın korkusuyla ama o zamanlarda farkedememişim yazık ki; mumun verdiği ferahlığı, hoşluğu. Sen zaten hep benden daha iyi bildin yaşamayı.
Ayın onyedisinde gelme sakın. O gün görüş olduğundan istasyon çok dolu oluyor. Seni göremem, kaçırırım, bulamayız birbirimizi diye korkarım.
Bu yıl gel artık Ekim' de. Giderken söylediğin gibi yirmisekizinde. Gerçi bir yıl sonra demiştin ama ben hala beklerim seni. Geçen hafta 47' me girdim Makşuka' m. On üç yıllık hayat yetmedi bana, seninle üç ay bi yaşasam artar bile ama.
Gençler bize benzemiyor. Ne gideni bekliyorlar ne de giden geri geliyor. Ama sen söz verdin yirmisekizine, ben de bekleyeceğime.
Fazla vaktim kalmadı galiba. Sen gel ecelle anlaşırım bir ara.
Son iki mektubum geri geldi. Yoksa taşındın mı haber vermeden? Gerçi yeni adresin bu gün yarın elime geçer; yoğunsundur ondan haber verememişsindir. Yeni adresini bildirene kadar eskisine gidecek yazdıklarım. Belki uğrar alırsın diye. Olmazsa da haber ver nereye gönderilecekse.
Tren gelir birazdan Makşuka' m. Gidip bakayım içinden pembeli güzel inmiş mi diye.

Aliyoşlam' ın...

****
2003 ekim 25' inde yazılan bu mektup asla sahibine ulaşmadı. Makşuka Eylül ayında ölmüş ancak kasabada kimsesi kalmadığından haberi olmamıştır Aliyoşlam' ın. Bir müddet daha aynı adrese mektup atmaya devam eden Aliyoşlam 4 yıl boyunca hepsi geri gelince yazdıklarının sevgilisinin onu terkettiğine inanıp Erkek Kuyusuna atmıştır kendini.
Hemen hemen her yüzyılda bir erkeğin içine düştüğü bu kuyu kasabalılarca kaderinden dolayı Erkek Kuyusu olarak adlandırılmıştır yüzyıllar önce.
2100' lü yıllarda kaderini değiştirmesi beklenen Kuyuya ithafen...


.Eleştiriler & Yorumlar

:: bak bu güzel işte
Gönderen: örsan / istanbul
29 Ocak 2004
Sanırım sen kendin dışında hayal gücünü iyi kullanıyorsun..Dokunaklı..Başarılar..

:: Yorumuna cevaben
Gönderen: Bahar / Almanya
23 Aralık 2003
Merhaba Seda, ben bahar.Öykünü okudum biraz sonra digerlerini de okuyacagim. Cok hos bir anlatim. Benden cok farkli bir sekil gibi geldi ama sanirim özde yine ayni. Hikayeme yaptigin yorum beni mutlu etti ve bana devamini getirme sevki verdi . Aslinda okudugun bir baslangicti, devami tabiki var ve bilki bu seni cok sasirtacak. Ama kötü olan ne zaman yazmaya kalksam sanki kelimeler basitlesiyor. Hikaye siradanlasiyor yada ben yazmaktan yoruluyorum belkide sebebi uzun zamandir eve tikali kalmam, yada yazmayi beceremiyorum kimbilir. Ama suan icime bir istek dogdu. Bana sans dile.

:: kimler gelmişşşş:))
Gönderen: Meryem Uçar Kayalı / izmir
9 Aralık 2003
Hoşgeldin İlke:)) demek artık manevi kardeşim ve ben aynı sitede yazacağız:)) güzel güzel.. şimdi gelelim yazına.. bu yazını ilk okuduğumda çok gerçek gibi gelmişti bana.. böylesine engin bir hayalgücün olması ve yaratıcılığın çok takdir edilecek birşey.. başarılarının devamını bekliyorum.. ama biraz daha az karamsar ol emi:)) sevgilerimle meryem




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Paris

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Benim Derdim... [Şiir]
Ahh! Bir Gelsen... [Şiir]
Ufaklık... [Deneme]
Gitmek - Gelmek (Ve Diğerleri) [Deneme]
Özleminin Ağıtı (Sen!) [Deneme]
Yeni Bir Gün Doğuyor... [Deneme]
Hiç Bir Şey... [Deneme]
Bana Kalan [Deneme]
Bir Çiçek Aldım [Deneme]
26' Ncı Gün! [Deneme]


Seda İlke KILIÇ kimdir?

Size en yakın olan camdan kafanızı uzatıp sokaktan geçen on kişinin ortalamasını aldığınızda beni bulacaksınız. . . Sıradanım. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Mina Urgan, Paulo Coelho, Wilbur Smith, Ayşe Arman ve onlarcası...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seda İlke KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.