..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Gültekin BAYIR




14 Eylül 2003
Bir ocak gecesinin kederinden arta kalanlar.  
n-e-d-e-n ki beee ?

Gültekin BAYIR


Sanırım onun dışında başka hiç ama hiç kimseyi ,ölene dek ve her sigara yakışımda hatırlamayacağım.


:CEBI:
AŞK OLSUN

Gülmeye güldürmeye sevdalı uzun boylu ve alçak gönüllüydü. Uyku ile kadınlar arasındaki tek farkın "Uykunun sabahları da güzel olduğunu söylerdi ( ee haklıda bence ). Mükemmel şiirler yazar ,mizahı ise sadece yazmaz yaşardı bence. En büyük özelliği geç kalkması ve tüm randevularına istinasız geç gitmesiydi. En klasik bahanesi "Esenleri Kazmışlar baba yaa "idi. Arabasını götürdüğü bir oto tamircisi abi bu arabanın kliması bozuk deyince "Nası yaani şindi bu arabanın kliması da mı var ?" diye sormuştu o adama. Tam bir Barış MANÇO ve Star Wars hayranı idi. Uğur' un ona doğum gününde aldığı r2d2 figürü anahtarlığa nasıl çocuk gibi sevinmişti görmeliydiniz. Heyecanını saklamaz ve asla öğrenmekten ar etmezdi. İki yaşındaki bir çocuktan bile bir şeyler öğrenebilir ve o çocuğa bu nedenle duyduğu saygıyı çekinmeden belirtebilirdi. Hep gülerdi şayet o an etrafındakileri güldürmekle meşgul değilse. Ben Gökhan'ı kaybettikten sonra insanların onu neden sevdiklerini anladım. Zira ben ona yaşamı boyunca haksızlık edip onu kuzenim olduğu için sevmişim. Oysa onu asıl iyi bir insan olduğu için sevmeliymişim. En taze ve zekice fıkraları bulup anlatırdı. Bu konuda tamamen rakipsizdi. Hayatımda tanıdığım en içten adamdı. Hiç bir zaman yapmacık olmazdı. Onu kaybettiğimiz günlerde ağır alkol altında oturduğumuz bir barda çalan Güven "şimdiye dek tanıdığım en mütevazı insan için söylüyorum bu şarkıyı " dediğinde hepimiz ağlamıştık.
Sanırım onun dışında başka hiç ama hiç kimseyi ,ölene dek ve her sigara yakışımda hatırlamayacağım.
Bira ve kısa camel müptelası idi. Sıkı içer asla yıkılmazdı. Otuz yaşının beşinci gününe kadar hiç bir kötü espri yaptığını duyan , gören olmamıştır. Ama o gece hayatındaki ilk ve son kötü esprisini yaptı. Son numarası hepimize acı verdi. Bütün arkadaşlarının ve ailesinin yanı sıra koca bir memleket onun için üzüldü ve gözyaşı döktü. Eminim , o bütün bunların farkında ve bizi izliyor. Emin olduğum diğer bir konuda arkasından bu kadar güzel ve değerli şeyler söyleten birini daha tanımıyor olduğumdur

ESENLERİ KAZMIŞLAR

Girişte de bahsettiğimiz gibi babanın en büyük bahanesi "Esenleri Kazmışlar " olurdu Tiyatro yaptığı dönemlerin daha başıydı E.S.E.K i Uğur' la birlikte yeni kurmuşlar ya ilk yahut da ikinci oyunlarıydı. Oyunun bir yerinde Gökhan (yani oyundaki adıyla Oktay) mahalleden hasta olduğu kızcağızı (işyerine )yani kızın çalıştığı doktor Jivago ' nun muayenehanesine kadar takip etmiş oyunun bir yerinde pat diye ortaya çıkmış kızda durumu doktora açıklamaya cesaret edemediğinden " efendim hastaymış ondan gelmiş " deyiveriyordu. Doktor Jivago Hımm peki ben hemen geliyorum odama al beklet deyiverince , kızcağız Gökhan'a dönüp usulca doktora duyurmamaya çalışarak "Sen nereden geldin buraya bee ..." diye çıkışıverir. Oktay ise ( Yani Gökhan). "Hiiiç Bağcılardan minibüsle" deyiverir. Hep hatırlardım bu ani bana her esenleri kazmışlar be baba dediğinde Gökhan' ımın. Sembollerinde gizli bir yanı vardı.

BİR “A” DESEM YETER

Gökhan ,kendisini arayarak, çekeceği klip de oynaması için rica eden Barış MANÇO' ya Barış Abi ben senin klibinde bir "A" desem torunlarıma anlatırım demişti. Ve Barış Abisi fazla bekletmedi Gökhan kardeşini. Herkesin kaybına çok üzüldüğü Barış MANÇO' nun aramızdan ayrılmasına sevinen tek kişi belki de Gökhan' dır. Barış MANÇO hayranlığı daha bebeklik döneminde başladı Gökhan'ın .Daha konuşmayı bilmezken Barış abisinin Dağlar, Dağlarını "Day-Day-Day-Daaaaaay" diye söylermiş. Ve yine bir bebekken o plağı resminden tanıyıp pikaba koyabilirdi. Sıkılmadan yüzlere kere bile dinleyebilirdi. Koca bir adam olduğunda başka müzikleri de dinledi ,sevdi, hatta üretti ama bana bir gün Barış MANÇO için "Tek Doğru Adam" demişti. Etkilenmiştim. Onu kaybedişimizin birinci yıldönümünde sahneye çıkan Barış Abisine gidip söyleyiverdim bunu. Ağladı bende üzüldüm ama nedendir bilinmez söylemem gerekli diye düşünüp durmuştum bunu.

BLCAK JACK KEMAL

Günler sıkıcı geçiyor ve ben azıcık aşk acısı çekiyordum Telleştik ve geldi. Klasik şikayet geldi peşi sıra oğlum burayı bir türlü öğrenemedim gitti yaa. Güldüm gene aradın dimi burayı dedim. Her geldiğinde sorarak bulurdu , her yeri öyle bulurdu zaten. Son derece zeki bir adam olmasına karşın adres ve tarif konularında son derece yeteneksizdi. Evet dedi gülerek aradım ama karşı ki bakkala sorunca hemen tarif etti elini uzattı ve su karşı pencere dedi bakkal eee bende geldim tabii. Anlat bakalım canin neden sıkkın .Boş veer dedim sustuk bir müddet. Sandalyesini sandalyemin çaprazına gelecek fakat ters bir şekilde yerleştirip oturdu ve onu iyi tanıyanların iyi bileceği tamamen kendisine ait olan bir üslupta sağ elini yavaş bir hareketle kaldırıp sol omzuma koydu ve konuya giriverdi. " Oğlum biliyorsun bütün kadınlar aptal ama biz erkekler onların bizden çok...."

Gülüştük epey ,fıkralar anlatılırken aklıma aniden beni terk eden sevgilimin bıraktığı piyango bileti geldi. Bileti elime alıp ,simdi internet ten bu bilete para çıkıp çıkmadığına bakalım şayet büyük ikramiye çıkmışsa sana sıfır kilometrede bir BMW alacağım ama bir şartla dedim. Durdu bir şart nedir diye ekledi. Plakası G S olmalı dedim yani Gökhan ve SEMIZ' in bas harfleri . Olmaz dedi hemen bir an bile düşünmeden Bana tüm arkadaşlarım Black Jack Kemal derler BJK plakalı olsun. O çok iyi bir Beşiktaş Taraftarıydı ayni zamanda da çok hazır cevap ve zeki.

KAÇIN KURRAASI

Gecenin saat dördü gibi telefon çaldı alışkındım buna zaten , zira yalnız yaşayanları insanlar istedikleri her saatte arayabilirlerdi . Arayan Gökhan'dı yanında Uğur vardı oyuna gel yarin aksam saat dokuzda taksim Muammer Karaca Sahnesinde dediler. Hemen yanıtladım güldü ...Beni oyuna getirebileceğinizi mi sanıyorsunuz siz dedim ben kaçın kurrasıyım bilmiyor musunuz ? En az 15 defa gittim o oyunu görmeye Bizi Bağlamaz ...&..Behzat Kumpir...(Tabancanın kılıfı için hala üzgünüm Uğur)..&...GöthFather (Namık).


ASLINDA YİNE GEÇ KALDI

Gökhan'ı kaybettiğimizin ilk günleriydi sanırım. Mesut'un bürosunda oturmuş konuşuyorduk. Tavla muhabbeti aklımıza Gökhan'ı getirince sanırım Uğur dedi ki aslında Gökhan On yedi yaşında ayrılacaktı aramızdan ama bir türlü gidemedi ki. Ekledi ee tabiatıyla sordular oradakiler oğlum on yedi yaşından beri seni bekliyoruz burada biz neden geciktin. Eee haliyle cevap klasik ve basit "ESENLERİ KAZMISLAR BABA YAAAA"

FİKRİNİN İNCE GÜLÜ

Gökhan’ın uğruna şarkı yapacak kadar çok sevdiği biri vardı "Gerçekten sevdiğim tek kadın belki de " dediği tek kadın. Gene bilenler bilir adini ama şarkısı şöyleydi ..." Bir kız gördüm aaaa aaaacayiiiiiip ablası tanııdııııkk çıktııııı......." Onu düşünürdü ,bazen anlatırdı bile ; genelde anlatmazdı böyle şeyleri halbuki Ona taktığı bir isim yoktu , belki vardı ama ben bilmiyorum ... Neyse iste artık onun adi bu "FİKRİNİN İNCE GÜLÜ"


TUTU CONİ TUT

Gene çocukluk günlerimize dayanır benim köpek sevgimin Gökhan'ın ise köpek korkusunun nedenleri. İkisi de çok ironik tir bir tek nedenden kaynaklanır. İri siyah çok ama çok akıllı ve bir o kadar da tatlı CONİ Mahallemizin köpeği CONİ. Hala kulaklarımda benim Tutu CONİ tut deyişlerim çocukça bir şovenlikle .Onunsa yalvarış ve küfürleri.

Bir uzun boylu hüzün oldu sen gittikten sonra yaşam kuzen. Zor oldu gidişini kabullenmek be …Keşke yapmasaydın bunu.

Gültekin.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Hepimızden daha sanslısınız
Gönderen: serkan bukulmezer / Eskişehir/Türkiye
28 Şubat 2005
sevgılı gultekın bayır bende eskı bır vıtamın hayranıyım ve yazılarınızı buyuk bır begenıyle okudum ancak ozellıkle sıteyı uzun zamandır guncellemenız benı uzdu E mın olun belkı bızden daha cok acı cektınız ama bızden daha sanslısınız cunku bız o sevdıgımız ınsanı hıc tanıyamadan bu dunyadan gocup gıdecegız ama sız en azından onunla bırlıkte dolu dolu 28 yıl gecırdınız buda tanrının sıze bır lutfu olsa gerek

:: Hüzünlü ve güzel......
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
20 Şubat 2005
Merhaba Sevgili Gültekin Bayır; İnsanın çok sevdiği birini kaybetmesinin nasıl acı verdiğini çok iyi bilirim.Kaybedenin acısını anlamak için, kaybeden olmak gerek.İşte bu sıfatla, ikinci kez okudum yazınızı.Hüzünlendim...Anlatımınız çok akıcı.Gerekli detayları hiç atlamamışsınız....Sabırlar diliyorum........Ancak arkadaşınızın; "Uykunun kadınlardan tek farkının, sabahları da güzel olduğu," düşüncesine katılmıyorum....Sizin de onaylamanıza, birazcık "buruldum" diyeyim...Bunu, kendim için değil, hemcinslerim için yazdım.....:)...........O kadar güzeldi ki yazınız, bu cümleye kızamadım bile, hatta unuttum gitti............Sevgiyle kalın...Kâmuran Esen

:: gidenin ardından....
Gönderen: pelin karcı / Ankara/Türkiye
17 Şubat 2005
yaktığın her sigara da onu hatırladığını hissedecek... sen gül boşluğa, o seni görecek... sevgiler gültekin...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mektup
Başarısız Olmanın Altın Kuralı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sahiden Var mıyım? Yoksa Bu Bir İhtiyaçtan Yanılsama mı?
Öylesine
Repertuar Çalışması... Devam...
Karanlığın Küçük Kahverengi Lekeleri.
Repertuar Çalışması...
Yapabileceğinin En İyisini Yapmamak...
Yaşam Denilen Ve Kaç Bilinmeyeni Olduğu Bilinmeyen Denklem.
Sanırım birden fazla ben varım !!!
Bu aralar ne mi yapıyorum ?
Bilinç, Sanat, Mizah, Eleştiri, Genel Kültür ve Vidanjörler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İki Hece [Şiir]
Şiirimsi. [Şiir]
Soru [Öykü]
Değişmeli [Öykü]
Komplo Teorilerinin En Teorik Olanı. [İnceleme]
“Tanrı’nın Eli” ve panik halinde üç beş surat. [İnceleme]
Bir Garip Aşkın Mektubu [Bilimsel]


Gültekin BAYIR kimdir?

Zaman daralıyordu, adeta demir sertliğindeki grimsi akşam karartıları etrafımızdaki yerlerini alırken eksik olan metal seslerini bilinçaltımız tedarik etmekteydi. Aman tanrım buda mı olacaktı dedi Elophis. . .

Etkilendiği Yazarlar:
T-H-O-S-H-U-N


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Gültekin BAYIR, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.