Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Televizyonda polisiye diziler var. Hemen hemen hepsi yabancı ülkelerin dizileri, bizim TRT daha dizi filan çekmeye başlamamış o tarihlerde... İşin içinde polisiye oldu mu heyecan, izleme, izlenme, operasyon, takip, seyrettin mi, yürekte heyecandan pıt pıt atıyor. Adeta seyrederken filimin içine giriyor o olayın bir parçası oluyorsun çocuk yüreğinle... Dizilerin çoğunda fötr şapkalı, pardösülü adamlar var. Ha bir de siyah güneş gözlükleri onu da unutmayalım, gözlükler darılır sonra bize, bizi niye yazmadın diye... Tabi anladınız hemen keskin zekanızla sivil dedektifler bunlar... Eeee biz de giriyoruz ya filmlerin içine bodoslama, o zaman bize de lazım gri bir pardösü... Daha okullar yeni açılmış, hava pek de soğuk değil, sadece ceket ile kravat ile gidilebilir cinsinden. Hemen babama bir dedektif pardösüsü aldırırım. Yani aldırmam lazım, baksana arkadaşım Reha da aldırmış babasına, henüz giymese de evinde gösterdi bana... Babadan sitem ’’Oğlum ne yapacaksın pardösüyü doğru düzgün bir kaban ya da parka, palto alalım hem de üşümezsin okula giderken.’’ Yok, yok ne kadar ısrar etse de babam, bana ne bana ne, illa pardösü olacak, hem de sivil dedektiflerinkine benzer, onların ki gibi... Nihayetinde babam ısrarlarıma dayanamayarak aldı o pardösüyü... Eylül ve ekim ayları gayet normaldi, pek de üşümedik desem yalan olmaz. Ama o kasım, aralık ve ocak ayları yok mu, işte o aylar yandığımızın, resmi, hayır hayır düzelteyim donduğumuzun resmi oldu... Koca okulda Reha ile benden başka okula pardösü ile gelen yok. Hay Allah! Arkadaşlar dalga geçmeye başladılar Rehayla ve benle, İsim taktılar bize... Dedektif Ehmeld ve dedektif Rehmeld oldu takma adlarımız... Bazı bazı yine takılıyorlar ’’Oğlum dedektif güneş gözlüğünle fötr şapkanı bu gün yine evde unutmuşsun.’’ diyorlar, sonrada kakara kakara kikiri kikiri gülüyorlar... Yanımıza geliyorlar ’’Sayın dedektif 2-A Şubesinde bir tebeşir kaybolmuş olaya el koymanız lazım.’’ deyip yine yerlere yatarak gülüyorlar zibidi arkadaşlarımız... Bir iki tane yabancı polisiye dizinin kurbanı olarak dona dona, arkadaşlarımızın da bizimle dalga geçmesiyle bir sene boyunca okula gittik. Tabi erkekliğe de B ve O ve K sürmemeye çalıştık, babamıza da ses çıkartamadık. ’’Baba yahu, ben donuyorum başka bir palto alır mısın.’’ diyemedik...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |