..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




6 Haziran 2023
Totemi Dil 9  
Bayram Kaya
Musa öğretisinde de korkutma sindirme gibi Nuh tufanı motifi benzeri motifler burada da vardı. Sümer’i sinek basması, Sümer’i kan basması, kıtlık, suyun kan ve irin akması türünden iğrendiriciler Musa öğretisiyle Mısırın başına getirilen motif sel felaketlerdi. Her baskıcı her haksız öğreti fiziki şiddetin yanında korkutma, sindirme anlatımlı motifleri hep kullanır. Herkes Sümer’i kan basma öyküsünü hiç duymamış olabilirler. Ama dinler bu türden baskıcı ve şiddet dilini kullanmanın herkes tarafında en iyi bilinen örekleridirler.


:BIH:
Musa'nın öyküsü ve Musa öykücüleri, Nuh’a göre daha gelişmiş bir köleci ortamın ürünüydüler. Musa, kolektif ortamda uzaklaşmış bir paylaşma tekniği içinde Nuh öğretisine sarılmış Firavunun mülküne göz koymuştu.

9

Nuh'un kolektif kapasiteye göz dikmesi Musa’nın Firavun mülküne göz dikme işi zamana ve zemine göre oluşan köleci bir fikriyatın ürünüydüler. Firavunun malını elde etmek için Musa adı üzerinde ve Musa lehine kurgulanan çeşitli hikâyeler eşliğinde Musa'yı saray ehlinden bile yaparlar.

Musa Firavunun mülküne göz dikmeyi başaramadığı zaman Musa bu planına kavmini de dahil eder. "Ey İsrail oğulları! Ey kavmim! Mısırdan çıkarken eliniz boş çıkmayın. Mısırı soyun. Komşunuzun zinet eşyası altın, gümüş neyi varsa beraberinize alın" der.

Mısırda çıkan Musa, kavmiyle birlikte 40 yıl çöllerde gezer. Musa kavmine güvenip de başka El mülklerine saldırmaya cesaret edemez. İsrailoğulları, Mısır da soydukları mücevherlerle altında bir buzağı heykeli yaptıkları söylenir.

Rivayete göre İsrail oğulları azıtıp sapıtıp altın buzağıya taparlar. Ki bu rivayet tam bir "şecaat arz ederken sirkatini söyleyiştir".

Çünkü canını zor kurtaran insanların, güya Musa'nın El 'ine tapmak yerine buzağı heykeli yapıp, buzağıya tapma, sapmasını anlatacak kadar altınlarının olması, hırsıslıklarının dolaylı ikrarıdır.

Yani köle göçmenlerin 40 yıl dolaşacağı çöllerde harcayacağından fazla buzağı yapacak kadar altınlarının olması, o ahval içinde Mısır'ın soyulduğunun kanıtıdır.

Musa'daki mülk talanı azmi arzı mevut söylemi ile kendi kutsal öğretisinin bir vasiyeti ve bir mirasına dönüşür. Musa'nın El 'i hırsızlık ve yağmayı önce İbrahim'e "gözüyün gördüğü yeri sana ve zürriyetine verdim" diye ahit yapar. Sonra da Musa'ya "arzı mevut" vaadi içinde İbrahim'e yaptığını tekraren söyler.

Nasıl ki El kolektif alan içinde kolektif alanın zenginliklerini yağmalatmaya bir cevazdı (izin ruhsattı); arzı mevut da vaat edilen savaşılarak alınacak olan ganimetti.

Arzı mevut da "bir başka köleci mülkiyeti çapul lamaydı". İnşanın temeli çapul üzerine bina ediliyordu. Günümüzdeki karşılığı fetihler sonrasında ülke içindeki özelleştirme ve ihalelerdi.

Köleci El mülkiyeti içindeki arzı mevut ve başka dinlerin fütuhatı başka El topraklarını yağmaya, talana, insanları köle kılmaya ve kıtale izindi. Arzı mevut kutsal olmaktan öte çapuldu. Çapul arzusuydu. Çapul arzusu ilkin kolektif alanı tarumar etme gelenekleşmesinden ileri geliyordu.

Arzı mevut da zaman içinde başka başka yerlerde, başka El toprakları olmuş kolektif zenginlikleri yani şimdiki El topraklarını; ganimet olarak yağmalama işiydi. Buna "arzı mevut" yani vaat edilmiş topraklar deniyordu.

El mülkiyeti kavramının uygulanışıyla dünyaya zulüm gelmişti. Arzı mevut; zulmün El tarafında meşru edilmesiydi. Özel mülkü çapul yapmaydı. Özel mülkün talan edilip ele geçirilmesiydi. İnsanların köle edilmesine ve kıtaline meşruiyet izniydi.

Kolektif alan adaletin kendisiydi. "Ol Mahi ki derya içedir (deryada çıkarılmadıkça) deryayı bilmez" misali El mülkü inanıcılarının da kolektif alandan ayrılmadıkça, "kolektif adaleti" bilmeleri olanaksızdı? Öyle ya kolektif alan neye göre adaletti? Ya da köleci sistem neye göre adaletsizdi?

Kolektif emek yerine, mülk sahibinin kazanç arzusuna göre adaletsizlik "alın teri dökme" öğüt ve kavramıyla kolektif emek üzerinde hukuksuzlaşmaydı.

Yine kolektif tümseleni sinerjin enerji nedenle üretim nesneleri ve üretilen tüketilecek ve kullanımlar, paydaşlığından; bir lokma bir hırka zihniyetine geçiren adaletsiz oluşun hukuksuzluğuydu.

Kolektif alandan çıkınca kolektiflik alan işleyişiyle bitişik olan adalet; adaletin kolektifliğinden (paydaşlığından) sıyrılmasıyla köleci sistem içinde kolektif adaletin boşluk alanı, dımdızlak ortada belirim vermişti. Köleci adalet hakça bölüşümler içinde kolektif adalete yaklaştıkça adalet olacaktı



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 3
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13
Hemcinslerin Tarihi 9

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Bayram Kaya, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.