..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




19 Mayıs 2023
Kolektif Alan 47 - 48  
Bayram Kaya
İlahlara geçişen kamusal yapabilirlik gücü enerjisi ile (muktedirlik gücü enerjisi ile) ilahlar; "kendi kendilerinde bir güç vehmettiler". Bu vehimler kimi kişiler üzerinde kimi kişileri "ne oldum delisi" yaptı. Kimi ilahlardaki ne oldum deliliği olan kibir kişileri sosyal duygudaşlıktan kopartıp; kişiyi ayrı bir yere konumlamakla kişilerin de "büyüklük hastalığını, yücelik duygusunu (megalomaniyi)" oluşturdu. Ne oldum delilliği megalomanisi, mülkün sahibi olmanın büyüklük, yücelik ve tasım kibriyle mülkün sahibi olma söylemiyle kendisini dışa vurdu. Vehmedilen mülk sahipliği gücü kolektif alanın kişilere yüklediği sinerjin güçten daha kapsamlı bir güç olan "yöneten güç" zehirlenmesinin "geçişen yük enerjisiydi".


:CBI:
47
Her bir kolektif alan kişilerin fiziki kas güçlerinden oluşan rast gele davranışlarını senkronlu bir bileşim bağıntısı içinde olmaya tabii tutmuştu. Kolektif alanlar rast gele olan kişisi kas güçlerini yardımlaşan güç birliği içinde birleştirmişti.

Emek ve emek gücü kolektif alan içinde ortaya konan bir anlama, anlatım ve sistem bağıntısıdır. Tekil kişi eylemleri içindeki çaba ve gayretlerde emek ve emek gücünden bahsedilmez.

Emek ve emek gücün de "karşılıklı bir taahhütle transfer enerjisinin bulunuyor olması, emek ve emek gücünü "kendilik gayretlerden" ayırt eder". Emek ve emek gücü kolektif alanlı bir nitelemedir.

Hasta güçsüz bile olsanız, kolektif alan içindeki kişilerin "emek ve emek gücü", kişileri şimdinin ve geleceğin sağlama kaygısından kurtarmanın bir güvencesidir. Oysa tekil kişinin eylem ve gayretleri ne şimdinin ne de geleceğin kaygısını ortada kaldırır.

Kişinin üzerindeki enerji, kişinin eylemleriyle yavru bakımı, savunma avlanma gizlenme gibi birçok eylem çeşidine dönüşür. Kişi üzerinde birçok eylem çeşidiyle yüklü olan bu enerji en az iki kişi arasındaki takas ile transfer enerjilere dönüşür.

Transfer enerjinin bir özelliği de kişiler arasında karşılıkla; kendisine denk bir enerjiye bağlanımla, o enerjiyi kendisinin terk ettiği boşluk alana doğru çeker olmasıdır. Ve çekim ile değişim olabilmesidir.

Transfer enerjiyi kısaca söylersek; transfer enerji karşılıklıdır. Kendisine denk enerjiyle bağlanımladır. Terk ettiği boşluk alan içine karşılık enerjiyi çeker. Böylece transfer enerjiler değişilebilirdiler.

Örneğin, bir kişi kendi üzerindeki savunma enerjisini kolektif bağ aracılığıyla karşı taraftaki kişiye gönderir. Gönderideki mesaj, kolektif bağlanım yoluyla karşısındaki kişinin savunmasını sağlayacaktır. Yani transfer enerjiler yer boşaltıp yer doldurdukları gibi kolektif modülasyonlar bilgi de taşırlar.

Buradaki kişiler üzerinde kaygı olarak boşalan savunmacı bir yük enerjisi, karşı taraftaki kişilerin üzerinde bulunan denk bir enerjiyi de kendisinin terk ettiği kendi boşluk alanına doğru çeker.

Karşı taraftaki boşluğa doğru çekilen enerji de aynı zamanda çeken enerji olup kendisini çekeni de kendi boşluk alanına doğru çekecektir. Çekme ve çekilmeler her zaman alan etkili alan eğiminden ötürüydü.

48

"Emekler" değişilebilirdi ama "emek gücü" de birikebilirdi. Kamunun kapasite gücünü ve yapabilirlik gücünü yaratan "hem emek gücüydü". Hem de "emek gücü birikimiydi".

Gücü kullanan tamahın çabası içindeki İLAHLAR; kolektif sahipliğe "mülkün sahibi" demekle, "mülkün sahibi" olarak da kendilerini dolaylı yordular. Mülkün sahibi kim sorusuna; mülkün sahibi arşta oturur diyorlardı. Arş ilahlar kurulunda oturulan yüksek kürsüydü. Böylece EL MANA düşüncesi doğmuştu

Yöneten bir enerji geçiş genliği demek bu geçiş genlikle farklı bir yapabilirlik gücü kazanmaktı. İttifakın ilahları kamu gücünün ve kamunun kapasitesini yönetiyorlardı. Yani ilahlar kamu gücü ve kamu kapasitesini yönetirken kamunun yapabilirlik gücü de ilahlara geçiyordu.

İlahlara geçişen kamusal yapabilirlik gücü enerjisi ile (muktedirlik gücü enerjisi ile) ilahlar; "kendi kendilerinde bir güç vehmettiler". Bu vehimler kimi kişiler üzerinde kimi kişileri "ne oldum delisi" yaptı.

Kimi ilahlardaki ne oldum deliliği olan kibir kişileri sosyal duygudaşlıktan kopartıp; kişiyi ayrı bir yere konumlatmakla kişilerin de "büyüklük hastalığını, yücelik duygusunu (megalomaniyi)" oluşturdu.

Ne oldum delilliği megalomanisi, mülkün sahibi olmanın büyüklük, yücelik ve tasım kibriyle mülkün sahibi olma söylemiyle kendisini dışa vurdu. Vehmedilen mülk sahipliği gücü kolektif alanın kişilere yüklediği sinerjin güçten daha kapsamlı bir güç olan "yöneten güç" zehirlenmesinin "geçişen yük enerjisiydi".

Alkol bir enerjiydi. Alkolü içen biri alkolden geçişen enerji etkisi nedenle "sarhoş davranışı gösterir". Yani içilen alkol şişedeki gibi durmaz. İlahların durumu da buydu Yönetimin gücü ilahlara geçince ilahlar kendilerini "bir başka gücün etkisi altında" buldular. İnsanda olmayan bir güçtü. Ama kolektif güçtü.

Kolektif yapılar bir alandı. Alanın da içindekilere bir "alan etkisi" vardı. Alanın, alan içindekilere olan etkisi, sinerjiydi (görevdeşlikti. Heveslendiren atmosferdi).

Kolektif alanın çeşitli iş kolları nedeniyle, "iş kolları birbirine bağlamdı". "Bu bağlam da yönetim gücü olan düzelenimdi". İlahlar iş kollarını düzenleyen kişiler olmakla, "ikinci bir etki alanı" içindeydiler. İlahlar "yönetici olma bağlamının alan etkisi altındaydılar. Böylece güç zehirlenmesine uğruyorlardı".

Kolektif alanın, alan içindekiler vaki olan ikinci bir alan etkisi, ilahların "vehme kapılmalarına (içten kuruntuya kapılmalarına) neden oluyordu. Yönetim alanının ilahlar üzerindeki vehim sel etkisi, ilahların; "güç kullanmasından doğan, güç zehirlenmesiydi".

Güç zehirlenmesi yönetim, gücünden ileri geliyordu. Yönetim gücü de kolektif kapasite kullanımlı kolektif yapabilirlikti. Kolektif yapabilirlik de kolektif sahiplikti.

İlahlar kurulu, her bir grubun münavebeli (nöbetleşe-sırayla) olarak iş başına geldikleri bir yönetim alanıydı. Sırasıyla yönetim nedene ilahlar yönetimin gücünü eline bir geçiyorlar bir kaybediyorlardı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 3
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13
Hemcinslerin Tarihi 9

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Bayram Kaya, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.