..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




22 Ocak 2023
Dış Mihraktan Biriyle Röportaj  
Ahmet Zeytinci
Pek sayın ve de muhterem hatta saygıdeğer demeyeceğim Dış Mihrak beyefendi ile bir röportaj yapacağız... Dış Mihrak olarak dünya üzerinde bir takım faaliyetlerde bulunmakla birlikte, bu faaliyetlerini de mükemmel bir şekilde adeta bukalemun gibi şekil değiştirerek, kamufle ederek gizlemesini bilmektedirler... Evet gelelim röportaja...


:EGI:



- Dış Mihrak beyefendi siz oluyorsunuz sanırım.

- Evet ben oluyorum beğenemediniz mi...

- Yani Dış Mihrak olup da içimize girince birileri, onları beğenen bir ülke vatandaşı var mı?

- Yok tabi de ben öylesine sordum beğenemediniz mi, diye.

- Nedir amacınız Dış Mihrak olarak dünyada ki bütün ülkeleri karıştırıyorsunuz, barıştan yanaymış gibi görünüp, aslında bütün ülkelere, bazen ayırım gözeterek, bazen de ayırım gözetmeden silah milah pazarlıyorsunuz, asker yolluyorsunuz.

- Yani pazarlamayalım mı? Asker yollamayalım mı? Çok uluslu şirketlerimizde çalışanlar aç mı kalsın, çocuklarına süt içiremesinler mi? Harçlık veremesinler mi?

- İyi de sizin çocuklarınız gül gibi yaşarken, Orta Doğu Coğrafyasında bir çok çocuk babasız annesiz kalıyor. Buna ne diyeceksiniz?

- Çok üzülüyoruz biz buna, çocuklar ölsün istemiyoruz, ama oluyor zaman zaman, onların babaları bizim asıl hedefimiz, arada onlarda gidiyor işte istemeden.

- Çocukta olsa adam ya da kadın sizin için fark etmiyor yani...

- Zaman zaman çocuklara çikolata bile veririz biz.

- O kadarda merhametliyiz diyorsunuz yani... Babalarını öldürün çocuklara sakız çikolata gazoz, amanda amannn! Tuzlayım da kokmayın bari...

- Yok, yok tuzlu şeyler vermeyiz, hep tatlı tatlı, çikolata filan, içinde her ne kadar kısırlaştırıcı maddeler olsa da, seviyoruz çocukları... Ay ne dedim ben ya! Kısırlaştırıcı mı dedim, yok yok öyle bir şey, burayı kayıttan silelim...

- Kayda geçti artık elden bir şey gelmez. Ben silsem bile Yaradan silmez...

Röportaja bir müddet ara verilir...

- Tekrar devam edelim. Kollarınızın çok uzun olduğu söyleniyor.

- Doğrudur basket oynamıştım biraz uzundur.

- Ben onu kastetmedim, siz neyi kastettiği mi anlamışsınızdır.

- Anladım, evet, Dış Mihrak olarak bir ülkeyi karıştıracaksak, o ülkedeki bize yakın gibi görünen iç mihraklarla hemen irtibata geçeriz.

- Sonra ...

- Sonrasında o iç mihrakları ya parayla ya da şantajla satın alır, o ülkeyi de hallaç pamuğu gibi atarız.

- İç Mihraklardan kastınız nedir?

- Devlet kademesinde ya da başka başka yerlerde sivil toplum kuruluşları da olabilir, bunları bir şekilde bize bağlar, bize çalışmalarını sağlarız. Biz de cukka bol.

- Cukka derken?

- Hani canım şu dünyayı kanatsız dolaşan yeşil yeşil kağıtlardan bahsediyorum.

- Kısaca satın alıp ya da vicdanlarını kiralayıp kendinize çalıştırıyorsunuz.

- Hem sağdan hem soldan, hem de ortadan, siyasi görüşü bizim için o kadar önemli değil yeter ki bize kayıtsız şartsız biat etsin.

- Ondan sonrada beğenmediğiniz liderleri gümmmmm! Yandı keten helva...

- Dünyanın her yerinde, her ülkesinde televizyon kanallarımız, gazetelerimiz, dergilerimiz, radyolarımız var. Bu kanallar ile bir adama kafayı taktık mı, onu hemen itibarsızlaştırırız, aynen Saddam’a Kaddafi’ye yaptığımız gibi, sonrası da malum...

- Allah sizin elinize kimseleri düşürmesin...

- Öyle deme ama, biz battık mı dünya batar, kıyamet kopar, yer yerinden oynar, halklar birbirine girer.

- Niye girsinler, aslında siz olmasanız, halklar birbirini sever, birbirine düşman olanlar sizin gibilerin gazıyla, silah satmasıyla, düşman oluyorlar. Onlar ölürken, ülkeleri yıkılırken sizler viski içip göbeklerinizi kaşıyorsunuz, elli katlı, yüz katlı gökdelenler dikiyorsunuz. Irak da Suriye de, Orta Doğu da olduğu gibi, ağıtlar Arapça, Kürtçe, Türkçe, zafer çığlıkları ise hep sizin dillerinizde, gavurca... Bu böyle gitmez, gitmemeli...

- Evet, biz de öyle düşünüyoruz böyle gitmemeli, bütün ülkeler bize ya biat etmeli ya biat etmeli başka alternatifleri yok.

- Çok alternatif var hem de çok, barıştan, kardeşlikten dostluktan yana, ama sizin de bunu kafanızın alacağını zannetmiyorum. En başta çok uluslu silah şirketlerinizin başındakilerinde kafası almaz.

- O zaman barış için savaşa devam...

- Hadi leyn hadi! Barış için savaşılmaz, BARIŞ, başlı başına bir erdemdir... Ama tabi sizin bu kafayla bunu anlamanız pek kolay değil sanırım...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Buradan Sesleniyorum
Böyle İdam Görülmedi
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Patlıcan Oturtma
Gece Kuşu
Geel Geel Geel

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.