Müzayede henüz başlamamış olmasına rağmen, salon tıklım tıklım doldurulmuştu kadın ve erkek izleyiciler tarafından... 1900 lü yılların başında süper güç olan Çibilmanya Ülkesinin o zaman ki başkanları Muhraf Zimkurt’un kullandığı eşyalar açık artırma yoluyla ilgilenenlere satılacaktı...

Fısıldaşmalar alıp başını giderken. İnsanlar müzayedenin başlamasını sabırsızlıkla bekliyorlardı... Ortam bunaltıcı ve sıcaktı. Havalandırmalar çalışmasına rağmen, beklemek sıkıcıydı...

Bir an da sessizlik ortalığı kapladı...

Tak tak tak tak tak ve de tak tak hatta yine tak tak tak... Bitmez bu tak taklar...

- Sayın bayanlar baylar geçmiş dönemlerde ülkemize büyük hizmetlerde bulunmuş, değerli başkanımız merhum Muhraf Zimkurt’un geçmişte kullandığı eşyaları burada açık artırma yoluyla sizler sunup satışını yapacağız. Umarım ki bu güzel eşyalar değerlerini bilen birilerinin elinde kalır.

- Tak tak tak tak tak tak! Sayın konuklar size ilk sunacağımız ürün değerli ve de çok önemli hatta çok da kıymetli başkanımızın o yıllarda kullanmış olduğu bir mendili görüşlerinize, ilginize sunuyorum. Ayrıca bu mendilde sayın pek bir muhterem ve de değerli başkanımızın az miktarda burun ifrazatı da kurumuş bir şekilde bulunmaktadır. Bunu da değerlendireceğinizi ümit ediyorum... Açılış fiyatı olarak 100 Çibilmanya Lirasıdır değeri artırmalarınızı bekleriz...

Arka sıralardan birisi...

- 120 Liraya alırım...

Bir başkası...

- Benden 140...

Bir diğeri...

- Ben de varım 160 olsun...

Değişik biri bu da...

- Benden de 200...

- Evettttt yok mu artıran bu değerli parçayı. Parça Sayın ve de pek bir muhterem, çok önemli başkanımızın mendili, hem de az miktarda burun ifrazatı var. Alacak olan kim bilir ne kadar şanslı sayar kendini... Yok mu artırannnnnn!

Bir Bayan ...

- Benden 250...

- Satıyorummmmm yok mu artırannnn!

- Kaptırmam kimseye o mendili benden 300

- Satıyorummmmm! Satıyorummmmm!

- Ben bırakmam bu parçayı 350 olsun bari...

- Evettttt dostlar 350 çok ucuza gidecek şurada ki beyefendiye, yok mu bu değerli mendili almak isteyen ahm... pardon vatandaş...

- O zaman ben de satıyorummmm satıyorummmmm satttımmmmm ve de!

Müzayede devam etmektedir...

- Değerli vatandaşlar şimdi de sizlere Sayın, değerli hem de pek bir önemli başkanımız Muhraf Zimkurt’un ülkenin başında iken kullandığı çoraplardan yedi tanesini, kokusu da üstünde olmak üzere ki ’’Burun direklerinizi de sızlatır kokusu.’’ sizin görüşlerinize ve de açık artırmaya sunuyoruz. Bu değerli parçalara umuyorum ki bir çoklarınız sahip olmak isteyeceksinizdir... Açılış değeri olarak 500 Çibilmanya Lirası diyoruz. Yok mu artıran?

- Benden 550 olsun başkanımızın kokulu çorapları hem de ne koku ki alırsam durur durur koklarım...

Bir Başkası...

- Benden 600 olsun benim olmalı başkanımın kokulu çorapları...
- Ben de varım 650 olsun...

- Evet dostlar yok mu daha artıran çok ucuza gidecek sayın, değerli, pek de bir muhterem hatta da önemli ondan öte cengaver ve dahi yakışıklı başkanımızın bu eşyası ucuza gitmesin.

- Benden 750 başkanımızın çorabı kaçırır mıyım.

Değişik biri bu da...

- Olmaz olmaz 750 çok ucuz, benden 1000. olsun...

- Satıyorummmmm satıyorummmm yok mu artıran?

- Saattttımmmmmmm bu değerli parça şu takım elbiseli beyefendiye gitti...

Müzayede son hızla devam etmektedir...

- Pek muhterem hanımlar beyler. Şimdi de hepinizin merakla beklediği, sahip olmak istediği en önemli parçanın açık artırma ile satışını yapacağız. Evet, bu da sayın başkanımızın fanilası ve o zamanki donu... Açılış için, beş bin Çibilmanya lirası düşündük, yok mu artıran...

- Benden 5500..

- Benden 6000. Sayın başkanımızın donunu kimseye bırakmam...

Bir başkası girer devreye...

- Ben de istiyorum o donu, benden 6500...

İşte tam burada içlerinden biri ayağa kalktı ve müzayede kilere dönerek...

- Sizler ne yapıyorsunuz yahu! Ne yapıyorsunuz! Yüz seneden fazla bir zaman önce ölmüş bir adamın o tarihte kullandığı eşyalara dünya kadar para verip alıyorsunuz. Aldınız diyelim, ne işinize yarayacak, onun mendili, çorapları donu? Koklayıp koklayıp anılarınızı mı tazeleyeceksiniz? Gidin işinize yahu! Gidin, paralarınıza yazık. Çevrenizde muhtaç bir sürü insan var onlara yardım edin. Başkanınız böyle daha mutlu olur... İnanın buna...

Salonda buz gibi bir hava eser...