"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bir pet şişe, basit bir kullandığımız ve hiç düşünmeden attığımız bir madde... Su ya da kola şişesi, bir önemi yok, ne şişesi olduğu... Onu tabiatta başı boş, kendi haline bıraktığınız zaman, bin yılda, rakam ile de yazarsak 1000 sene de yok oluyor... Aşağı yukarı bizde sonra on on beş nesil geçmesi lazım... Kansorejen bir madde olduğu da gün gibi aşikar... Anneler babalar çocuklarınızı, çocuklarımızı bu konuda eğitmemiz lazım. Hele de deniz, göl, ırmak gibi oluşumlara hiç atmamak lazım... Denizler, ırmaklar, göller kirlenmekle kalmıyor, canlılarda patır patır dünyaya veda ediyor, insanlar su canlılarını yakalayıp yemeye kalksa bile büyük zararı var. Benzer bir madde telefon kartı da aynı şekilde bin yılda yok oluyor. Kasetler de hakeza aynı şekilde 100 yıl ile 1000 yıl arasında yok oluyor. Kısaca yazık ediyoruz hem kendimize hem de çok ihtiyacımız olan tabiat anaya... Oysa ki o tabiat her şeye rağmen biz insanoğluna o kadar cömert davranıyor ki... Biz de o denizlere, göllere, ırmaklara her türlü sanayi artığını, pisliklerimizi dökmekten hicap dahi duymuyoruz... ’’İstanbul Gönüllüleri Çevre Komisyonu, her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Pil Geri Dönüşüm Haftası’nda bir pilin doğada 300 yılda çözüldüğüne dikkat çekerek önemli mesajlar verdi.’’ Artık hemen hemen her büyük firmada geri dönüşüm kutuları var. Bu işin daha da yaygınlaşması ve geri dönüşümsüz hiç bir yerin kalmaması lazım. Tüketim çılgınlığı son hızla devam ediyor. Kullanılan maddeleri geri kazanıp tekrar kullanıma sunmamız hepimizin yararına olacaktır... Tabiat ana çok cömert gerçekten biz de onun biz insanoğluna olan cömertliğini aleyhimize kullanmayalım. Bir Kızılderili atasözünde olduğu gibi ’’ Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.’’ ama, anlasa da çok geç olacak. Beyaz ya da siyah veya sarı ırktan adamlar ya da kadınlar, unutmayın başka bir dünya yok, burada doğduk, burada hayatımızı noktalayacağız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |