Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Kuyruk bayağı uzundu, ben diyeyim iki yüz siz deyin iki yüz elli araba önümde sıradaydı... O çok uluslu meşhur petrol şirketinin benzin istasyonunun önündeydik... Uzak gözlüklerimi taktım hemen, mazot fiyatı 6.90 ya da 95 gibi gözüküyordu... Çok mutluydum, gece 24.00 den sonra zam gelecekti ve ben bir depoda ne kadar kâra geçecektim... Çok yavaş ilerliyordu kuyruk. Sekiz on araba yakıt almıştı ki fiyat tablosu birden değişiverdi. Olamaz dedim içimden. Bütün zamlar gece 24.00 ten sonra gelirdi, ne oldu birden böyle... Bir anda elli kuruş giriverdi bir depoda nereden baksan yirmi otuz lira kazık yedik... Ya sabır çekip, başka çekilecek bir şey varsa onu da çekecektim... Elli kuruş zamlıda olsa bu gün o yakıtı, o mazotu alıp arabama, evimin yolunu tutacaktım. Paramda yoksa cebimde kredi kartım vardı, olmadı kart ile alırdım... En iyisi sırayı bir şekilde dağıtmak, aklıma gelen dahiyane fikir bu şimdilik. Ama nasıl yapmalı? Kaçııııın bomba yerleştirmişler, çok yakınlarda, patladı, patlayacak, diye bağırsam, herkes çil yavrusu gibi dağılırdı... Olmadı ben koronalıyım hemi de Omicronluyum, diye yaygara koparsam ve de herkesi öpmeye kalksam, yine hızla dağılırlar mı? Dağıldılar mı ben de hemen yakıtımı alırdım... Kuyruk çok yavaş ilerlese de bir şekilde yaklaşıyorduk yakıt alımına... Kararım kesindi buradan bu gün, bu gece mazotumu almadan gitmeyecektim. Bir on beş araba daha ilerlemişti ki tınnnnnn, zil sesi, yakıta bir 28 kuruş daha zam gelmişti... Buradan dönüş olmaz artık ’’İnadım inat ...ıçım iki kanat.’’ modunda o yakıt alınacak isterse on dakika da bir zam gelsin. Her dakkada gelemez ki. Ah ulan ahhhhh! Şu petrolü yetecek kadar bir bulsak o zaman ne havalar atardık komşularımıza... Arabada oturmaktan da insanın mabadı karıncalanıyor o da çok kötü bir durum, bilenler bilir... Hızlı ilerlemeye başladı kuyruk. Altı tane pompa var, ben bu benzini, mazotu, artık neyse alır, kârı da cebime koyarım. Sonrada bir hafta arabayı çıkarmam, depomda ful dolu kalır. Önümde iki araba var. Budur işte budur. Ahaaaaa tam bana geldi sıra 58 kuruş daha zam geldi, olsun. Onlar şampiyon olur biz de zampiyon oluruz... Ver abi oradan zamlı mazotu... Fulle ağabeyim şu depoyu... Neeeee bitti mi mazot da benzin de... Hay aksi, tam da alıyordum, zamlı mamlı da olsa mazotu... En iyisi sıcak havalarda bisiklet ile gideyim işe, soğuklarda da otostop çekerim, çıkar vicdanlı biri de alır beni, atar iş yerine...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |