..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




3 Mayıs 2021
Arabeskin Krallı Bizim Gençlik Yıllarımızdaydı  
Ahmet Zeytinci
-Birader Orhan Babanın kasetini aldım gel beraber dinleyelim mi? -Dinleyelim birader biraz acı takılalım Neslihan'da zaten yüz vermediydi, iyi gider şu sıralar acılı arabesk hem de damardan. Ah Neslihan ah! Pazara kadar değil mezara kadar sürer bu aşk bu sevgi diyordun, elimden kirazla, can erik yiyordun...


:EGC:
Of ki of! Daha lise'ye yeni başlamışız. Orhan Baba, Ferdi Baba, Müslüm Baba'da yeni yeni piyasa yapıyorlar. Eeee, insan gençlik çağına yeni girer de, yüreğine ilk aşkları düşer de o yıllarda, arabesk hem de acılı arabesk dinlemez mi? Biz sadece soğan doğrarken gözlerimiz alabildiğine yaşarır zannediyorduk, meğerse bu kızlar soğanı fersah fersah geçmişler göz yaşartma da...





-Birader Orhan Babanın kasetini aldım gel beraber dinleyelim mi?
-Dinleyelim birader biraz acı takılalım Neslihan'da zaten yüz vermediydi, iyi gider şu sıralar acılı arabesk hem de damardan. Ah Neslihan ah! Pazara kadar değil mezara kadar sürer bu aşk bu sevgi diyordun, elimden kirazla, can erik yiyordun...



Kaset teybe kaymıştır ufaktan...

Orhan Baba'dan sevgilerle...



''Bak arkadaş bak şu yaraya, sanma silah değdi buraya, beni dünya bu hale koydu, beni dertler bu hale koyduuu, (Burada U'yu uzat uzatabildiğin kadar) gelen bir vurduu, giden bir vurduu, sanki dünyada kanun buydu. İlk darbeyi felekten yedim, belki aşkta gülerim dedim, deli gibi birini sevdim o da felekten beter vurduu, o da felekten beter vurduuuu...'' Orhan Gencebay



Off ki of



-Ne parça be İsmail tam da bizlik tam da bizlik anasını satayım.
-Sen ne diyorsun birader ah Neslihan ah ulan nasıl aşkıma karşılık vermedin
-Boş ver be İsmailcim ne diyor Orhan baba yaramıza silah değmedi ama bizim yüreğimiz harbiden yaralı, sızım sızım da sızlıyor...
-He birader doğrusun.


-Orhan baba da Ferdi baba da müthiş İsmail'cim dertlerimize derman olmasalar da acılarımızı unutturamasalar da ilaç gibi parçalar ilaç gibi...
-Sen ne diyorsun ağabey hastayım hastayım Ferdi babaya da tedavisi de yok bunun. Dinlesene ağabey şu parçayı...




''Dünya mı karanlık, Yoksa ben mi görmüyorum, Yaşamak azap oldu, Sürünüyor Ölmüyorum
Akşam güneşi aşıyor, Yine dertlerim başlıyor Ufukta ki kızıl gurup Yüreğimi ateşliyor.'' Ferdi Tayfur

-Vayyy! Ferdi baba, vay akşam güneşi, sanki güneş hem içimizi hem de dışımızı yakıyor. Ulan Sühendan beni niye terk ettin ki ben bunun hesabını sormaz mıyım sana?



Bir zaman sonra mahallede gruplaşmalar başlar. Ferdi Babacılar, Orhan Babacılar, Müslüm Babacılar, Hakkı Bulutçular filan feşmekan...



Ne yıllardı seksenli yıllar...



''Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen, girme ömrüme, girme gönlüme ne dertliymiş bu diyeceksen. Sen dert nedir ne bilirsin, sen gönlümde Kâbe sen meleksin sen her şeysin, sen ümitlerimin tek kaynağı, sen aşkın bence ta kendisisin kendisisin.''




-Ah Sühendan ah olduğum gibi gör de beni böyle sevsen, ne olur yani?
-Sorma birader sorma sen Neslihan ben Sühendan aşklarından yanıp yanıp tutuşuyoruz yakında kül olursak şaşırmasın kimsecikler...


Bu arada Müslüm Gürses'de yıldırım hızıyla girmiştir müzik piyasasına. O da kısa zamanda fırtına gibi esecektir...

Bazı acılı arabesk arkadaşlar acıyı kendilerine hayat tarzı olarak benimsemişler ve o zamanın en sıkı jileti permasharp ile caaart caart bir yerlerini kesmek ile meşguldürler...


''Yarabbim sen büyüksün yarabbim sen gönülsün durdur geçen zamanı kulların gülsün.''



Aman yarabbim aman ne günlerdi be ne günler hem de en acılı arabesk. Sevgilin mi terk etti koy bir Orhan Gencebay. Babandan azar mı işittin, koy bir Ferdi Baba ya da Müslüm Baba, bak acıların nasıl da azalıyor nasıl da hafifliyor. İki de yanında bol sulu çay bardağı ile rakı içtin mi nasıl da çözülüyor problemler bir bir he vallahi dene de bak...




''Neden saçların beyazlanmış arkadaş, sana da benim gibi çektiren mi vaaar. Görüyorum ki her gün meyhanedesin yaşamaya küstürüp içtiren mi var. Bir zamanlar ben de deli gibi sevdim. O bana dert ben ona mutluluk verdim. Yıllardır soruyorum bu soruyu kendime bilmem ki bu dünyaya ben niye geldim.''




-Hem vallahi hem billahi birader, bu kızlar saçlarımıza bu genç yaşta ak düşürdü ak. Gel atalım diyeceğim kendimizi şu İncesu deresinin altından geçtiği köprüden dinine yandığım köprü çok alçak, ölmez sakat kalırız sonra o daha kötü birader...
-Doğrusun birader çek bakalım şu bol sulu rakıdan. Bitince de karanfil atmayı unutma ağzına. Kokmasın pedere valideye... Of ki of !...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Buradan Sesleniyorum
Böyle İdam Görülmedi
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Patlıcan Oturtma
Gece Kuşu
Geel Geel Geel

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.