Kitabının bir kopyasını gönderdiğin için sağol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceğim. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
kırk yıldır aklıma gelen doğuyu yazdım doğuşu, doğumu, doğruyu ve daha niceleri aynı harfin kucağına düşmüş batışların başlangıcındaki, soğuğu yazdım biz üşüyüp dururken tir tir aklımızı yediğimiz ekmek ve peynir akıllarına gelir diye yazdım ben yazana kadar batılar, batışlar, batıllar tükendi bitti batış doğuşu yanına aldı biz uğraşıp dururken o son kalanla o kuşa bindi, kaf dağına gitti neden sonra artık olmayan her dede korkutun masalını yeni bir kaf dağına harita yapabilmek için fısıldayıp durdum, ilk dökülen yaprağın ilk filizlenen yaprağa baktığı yerde yağmurlara, kırık leğenler koyup bekledim kimse susuzluğu sormasın bana yeni bir masal yaz, yeni bir masal ilkbahar yeni bir masal anlat bana kaf dağını bulup, doğumu getireyim batışlara kavuşsun diye içimizi sarsın diye kızıl sıcaklık ya da nasıl dersen öyle olsun, hep dedikleri gibi deme bana hep söyleneni söyleme, gitme kırık bir bardağın tabanına biriken yağmurda boğma beni bana şarkı söyleme, bir hikaye uydur sırtlarında gezeyim kuşların, olmaz deme göklere çıkayım, bulutlar yiyeyim gitme, gitmeyin, gitmesinler doğu, doğum, doğuşlar yeni bir batışa sürüklensin gitme, gitmeyin, gitmesinler adım kirlensin, yosun tutsun avcılar son kuşu da vursun hep birlikte ölelim leğenimin içinde birikip duran tıp sesli yağmur, adımı temizlesin kaf dağının ardına götürün beni, yeni bir masal uydurun, eski bir ağızla kartallar avlanırken sert bakışlı kayalıklarda denize kıyı olan kayaların özlemine sarın beni gitmesinler, gitmesinler, gitmeyin ısınçlı sarımtrak odaların sobasında yanan ateşe atın beni sırtı buna yaslı küçüğün, sırtına ısınç olayım çatılan kaşların arasına hınç olayım o olayım, bu olayım, ne olursam olayım gitmeyin yalnızlık, masalsızlık gibi yakar içimi batışlarda batan ben, doğuşlarda doğan ben akşam olayım, gece olayım, gündüz olayım kuşluk olayım vakitlere boğun beni, vakitlere işte sana kırk yıldır aklıma gelen döngüyü yazdım kırk bin sene oldu, dillerden düşmedi en kötüsü yalnızlık, ve uzaklardaki kaf tanesi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ekrem Naif Tek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |