..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




9 Kasım 2020
Hem de Yükseğindenmişsiniz Bay Mühendis  
Ahmet Zeytinci
- Çok da dil biliyormuşsunuz? - Doğrudur dokuz tanesini ana dilim gibi, yedi tanesini eh işte gibi durumunda konuşuyoruz, hatta konuşuk ediyiruz. Bak bir de sana Laz Şivesi yaptım, nasıl ama? - O derece yani... - Sam Amcanızın evlatlarıyız biz. - Yok canım nereden bizim Sam Amcamız oluyormuş, sizin amcanız o... - Neyse ne, kızdırmayın yine de siz Sam Amcamızı... - Amcanız ve dayınız bu sıralar biraz zorda gibi... - Toparlarız ama... - İnşallah toparlamaz olun. - Efendim duyamadım... - Topları toplarsınız dedim...


:ACFA:
- Sayın pek bir muhterem mühendis bey hem de yüksek mühendis imişsiniz?
- Doğrudur yükseğini de yaptık biz bu işin.
- Zordur tabi mühendislikten sonra bir de yüksek mühendis olmak?
- Olmaz mı olmaz mı...
- Ama öbür mühendislere de pek benzemiyorsunuz galiba.
- Tabi bittabi benzemeyiz.
- Toplum Mühendisi diyorlarmış size? Nasıl oluyor da oluyor toplumumu inşa ediyorsunuz?
- İnşa da ederiz yerle bir de ederiz, ayrıca mikser gibi karıştırırız da kimse bizim karıştırdığımızı anlamaz billahi, ruhları bile duymaz...
- İhtisasınızı da Ciya da yapmışsınızdır sanırım?
- Tabi tabi en büyük Toplum Mühendisliği Öğretim yeri orası...

Bir ara sessizlik olur... Sonra devam ederler...

- Çok da dil biliyormuşsunuz?
- Doğrudur dokuz tanesini ana dilim gibi, yedi tanesini eh işte gibi durumunda konuşuyoruz, hatta konuşuk ediyiruz. Bak bir de sana Laz Şivesi yaptım, nasıl ama?
- O derece yani...
- Sam Amcanızın evlatlarıyız biz.
- Yok canım nereden bizim Sam Amcamız oluyormuş, sizin amcanız o...
- Neyse ne, kızdırmayın yine de siz Sam Amcamızı...
- Amcanız ve dayınız bu sıralar biraz zorda gibi...
- Toparlarız ama...
- İnşallah toparlamaz olun.
- Efendim duyamadım...
- Topları toplarsınız dedim...

Toplum Mühendisi vatandaş biraz bozulur gibi olur...

- Bizim her yerde adamlarımız vardır...
- Bunu biliyoruz zaten paranın gücü ile her ülkede bazı vicdanı kirli insanları cüzdanı kirli insanlar haline getirmekte üstünüze yok...
- Paranın satın alamayacağı insan vicdan yoktur dünyada...
- Sen öyle san, sanmaya devam et...
- Gerçek budur.
- Hadi oradan be!
- Kızma kızma. Sen altmış ihtilalini Türk Ordusu mu yaptı sanıyorsun?
- Yok canım sanar mıyım hiç? Sizin Toplum Mühendislerinin parmağının işin içinde olduğu gün gibi aşikar...
- 12 Martı da 12 Eylülü de düşün bakalım...
- Tabi canım hiç kuşkum yok zaten sağır sultan bile duydu ’’Bizim çocuklar başardı diye.’’ çığlık attıydı Sam Amcanızın o zamanki veletleri...
- Ya kanlı 1 Mayıs ?
- İnsanlarımıza kıyarken hiç vicdanınız da sızlamadı biliyoruz bunları...
- Biz de vicdan hiç geçer akçe değildir dostum...
- En sevdiğiniz renk yeşildir bilirim. Dolar yeşili...
- Her renge gireriz. Yeter ki dünyada savaşlar ve kargaşa bitmesin...

O arada televizyonlarda Afrika’da su bulamayan ve aç gezen insanların görüntüleri yayınlanmaktadır...

- Şu açlar sizi hiç ilgilendirmemektedir değil mi?
- Yooo onu söyleme bak darılırım vallahi...
- Niye ki darılıyorsun, silah harcamalarınızı biraz kısıp da açlara yardım etseniz fakir ve aç kalmaz hiç bir kıta da...
- Biz onları doyuruyoruz. Ellerine İncil veriyoruz, İncili alanlara da her türlü yardımı yapıyoruz ayni ve de nakdi olarak...
- İncili almayanlar yine sürünmeye devam yani...
- Alsın onlarda...
- Müslüman iseler ne olacak?
- Bize gelsinler ...
- Gelmezlerse
- Açlıktan ölsünler kader der geçeriz...

Yine bir müddet sessizlik olur...

- Nasıl satın alıyorsunuz bu generalleri devlet başkanlarını?
- Para para para demiş ya Napolyon ben de diyeyim sen anla...
- Hmmm anladım anladım...
- Savaş olmazsa zaten sizin silah şirketleriniz batar hem de çok hızlı batar...
- Anladın sen onu, bizim silah şirketlerimizin batması demek bizim fakirleşmemiz demek.
- Siz fakirleşmeyin tek zengin kalın, Afrika’nın Asya’nın doğal zenginliğe sahip ülkeleri sizin sayenizde sürüm sürüm sürünsün, karışsın darbeler ile...
- Eeee çok çalışıyoruz toplumumuzu ayakta tutabilmek için...
- Tutabiliyor musunuz bari? Uyuşturucu batağında boğuluyor muşsunuz, eğitiminiz rezalet imiş. Kimse kimseyi para olmasın tanımazmış, akrabalık yok derecede, bunlara ne diyeceksin Sayın Toplum Yüksek Mühendisi kardeşim?
- Kardeşim diyorsun bana bak...
- Dilim sürçtü işte senden kardeş olmaz ben de biliyorum...
- Dünyanın her ülkesini istediğimiz anda karıştırırız...
- Ne geçecek elinize insanlar ölünce, sakat kalınca...
- Sen de anlamıyorsun bir şeyi birader, silah şirketlerimiz batsın mı? Yüz binlerce insan çalışıyor orada, onlar işsiz mi kalsın, onların çoluk çocukları var, sırtında gocukları var, yazık olmaz mı onlara?
- Bize yazık olmuyor onlara yazık... Çok kazık bu durum çok kazık...

Göz göze bir müddet bakışırız...

- Kaç tane nükleer bombanız var?
- Dolu dolu dünyayı yerle bir ederiz.
- Ne gerek var nükleere ona harcayacağınız paraları fakirlere dağıtsanız nasıl olur.
- Hiç iyi olmaz korkutuyoruz o bombalar ile düşmanlarımızı
- Onlarda da var ama.
- Olsun kim önce düğmeye basarsa artık.
- Milyarlarca insanı yok edeceksiniz bir an da yani. Siz de hiç vicdan denen şeyin kırıntısı yok mu?
- Daha önce de dedik ya kardeşim bizim vicdanımız cüzdanımızın içinde...
- Ne diyeyim, başarılar maşarılar dilemiyorum size Sayın Toplum Yüksek mühendisi kılıklı alçak adam, Allah cezanızı versin en kısa zamanda...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Buradan Sesleniyorum
Böyle İdam Görülmedi
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Patlıcan Oturtma
Gece Kuşu
Geel Geel Geel

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.