Sabah sabah açmış gazeteyi, bakkalın önündeki masada at yarışı oynuyor arkadaşlarım. Çoğunu da ta çocukluktan tanırım... Geçmiş senelerde ben de üç beş kere oynadım, baktım iş değil sonrada bir daha elimi bile sürmedim...

Oooo Hacı, ''Adamın adı bu'' yapmışsın yine muhteşem bir kupon. ''Sorma birader sorma.'' belli ki dün yatmış... ''Sordum birader sen söylemesen bile sordum, dün yine yattın değil mi? Dur tahmin edeyim ya beşinci ayakta ya da son ayakta yatmışsındır.'' Nasıl ama öngörülerim?''Vallahi bravo nereden bildin?'' hep öyle oluyor da, bırakın bu ayakları koktu zaten...

Senelerdir oynamadığım için, anlarım dersem yalan olur şimdi, benimki kafa bulandırmak, maytap geçmek biraz... ''Sayın ganyancılar size bir müjdem var.'' heyecanlanırlar hepsi birden daha kelime ağzımdan çıkmadan... ''Kolon ve kupon ücretleri yüzde elli artıyormuuuuş bu haftadan sonra.'' Moraran suratlar ve bozulan moraller... Oooooo ve vaaaaaay diye sesler bir an da... ''Yapma yahu birader daha da fazla para vereceğiz desene.''

Hüsam Bakkalın Kalfası masada kupon doldurmaktadır, takılayım şuna biraz. ''Oğlummmm ikinci ayağa o at yazılır mı, hayatta gelmez o bilader.'' atta seksen puanlık at ha! ''Sen işine bak işine bu atın orijini iyi iyi.'' Arkadaş hepsini biliyor. Çim de nasıl koşar, kumda kaç kilometre hız yapar... Kilometre ibresi mi var atın da, çok hız yaparsa radara girer mi, sallıyor işte kafadan... Yine biraz kafa yapmalar ''Dokuzuncu ayağa at yazmayın oğlum.'' boş bulunup birisi atlar lafa hemen. ''Niye ki ne?'' Dokuzuncu ayak benim ayağım oğlum, kokuyor biraz da... Kakara kakara kikiri gülüşmeler...

Bak birader üçüncü ayağa Şahbaturu yazmışsın, tembel oğlum o at, tembelin önde gideni... Hayatında daha kaç yarış kazanmış ki? Ben onun yedi sülalesini bilirim. Dedesinin dedesini bile gördüm bu pistlerde... Adama tutup da ''Kendi dedenin dedesini tanıyor musun?'' diye bir soru sorsam şimdi, kesin beni tren yerine koyar da utanmaz öküzlüğünden...

Arkadaş altılı da yatar, dün de yatmıştır, evvelki gün de yatmıştır, yine yatacaktır. Ha bir gün tutturmuştu yahu, onu unuttuk, ancak ne tesadüf ki o gün 22613 kişi de altlı ganyanı tutturmuş. Elli üç lira yirmi kuruş aldıydı arkadaş. Hepimize birer çay ısmarlamıştı... Altılı yattı mı, daha sonra ikili ganyan, üçlü ganyan, dörtlü ganyana dal gitsin. Yok, yok arkadaş buradan illaki bir para kopartacak, takmış kafaya...

Yarışlardan bir kaç gün önce atların ahırını gezip de ne yem yediğine bakan manyaklar bile varmış. Yok, o kadarda değil, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Atın iki göbek üç göbek geride ki babasının, dedesinin adını bile biliyor. Bu güzel bir kısrak Şimşek, adı gibi çok hızlı, hatta bunun altı göbek öteden dedesine ''Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızdan bir süvari albayı biniyormuş.'' Ba ba ba ba ba! Bilgiye bak? Nasıl ulaştın bu bilgiye çok merak ettim?

Yarış başladı mı ara sıra mutlaka takılın orada olun. Bir çokları arkadaşının omzuna bastırır, bazıları yerinde zıplar durur, atla beraber koşuyor sanırsın. Laflar, cümleler hep aynı minvalde ''Bir osursa, bir de dilini uzatsa vallahi birinci gelecekti.'' Gitti bizim elli kağıt... Ama var ya yarın kesin ben de, bir sağlam tüyoları m var ki sormayın gitsin...

Bu işte para ..ok gibi de kimselere de yedirmiyorlar bazı çevreler. Dalarım Ganyan Bayisine yine ''Size şimdi bir iyi bir de kötü haberim var.'' heyecanlanırlar haliyle ganyancılar... Önce kötüyü söyle bakalım. ''At yarışları hayvanseverlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ve Lahey Adalet Divanında açtığı davalar ile 2023 yılında kaldırılacakmış, bilmem anlatabildim mi?'' içeriden ''Oooooooo vaaaaaaaaaaaaav yooooooooooooooooo.!'' diye sesler ayyuka çıkar... Bu gün hangi gün yarışları yapılıyor deyin bakayım? Bir nisan yarışları... Tamam başka sorum yok ganyancılar öptüm sizi...