..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




21 Aralık 2019
Az Kalsın Yara Bandı Yüzünden Bir Çok İnsan Telef Olacaktı  
Ahmet Zeytinci
Selami Ağabey değişik bir insan. Daha öncesinde astsubay imiş, her ne olmuşsa ordu ile ilişiğini kesmişler. Sorsan da ordudan neden ayrıldığını bir türlü anlatmaz. Fazla üstüne gittiniz mi de fırçayı yersiniz. ''Ben o defteri yıllar önce kapattım açtırma kutuyu söyletme kötüyü.'' der.


:GCJ:
Hep rastlarım Selami Ağabeye şehrin bir çok yerinde. Kendisi seyyardır. Seyyar derken seyyar jandarma değil tabi ki canım, seyyar satıcı... Bazen elinde çorap mendil olur. Kimi zaman yağmurlu günlerde şemsiye satar. Gün olur cüzdan satar. Bazı zamanda yara bandı satar. Çoğu kere saatlerce ayakta durur da bana mısın demez. Ona mısın ya da şuna mısın der mi? Derse de zaten onu da ben bilmiyorum...



Selami Ağabey değişik bir insan. Daha öncesinde astsubay imiş, her ne olmuşsa ordu ile ilişiğini kesmişler. Sorsan da ordudan neden ayrıldığını bir türlü anlatmaz. Fazla üstüne gittiniz mi de fırçayı yersiniz. ''Ben o defteri yıllar önce kapattım açtırma kutuyu söyletme kötüyü.'' der.



Kendisine bazen Ulusta denk gelirim. Bazen Gençlik Parkının önünde. Kimi zaman Hacettepe Hastanesinin yakınlarında... Başı kalabalıksa selam verir geçerim, değilse ayak üstü iki lafın belini kırarız da laf bir daha belini doğrultamaz. Değişik bir mal satma stili vardır. Ben sadece onda gördüm bu stili. Kim bilir belki de kendi adı ile anılıyordur bu stil. Bir gün denk gelirse sorayım bakayım.



Selami Ağabey bu değişik satış stilini en çok da yara bandı satarken hayat geçirir. Tam Selami Ağabeyin önünden geçerken şimşek hızı ile ''On tane yara bandı elli kuruş, bir lira, para değil be!'' diye kolunu suratınıza doğru jet gibi bir çıkardı mı apışıp kalırsınız. Bazen turistlere de yaptığı oluyor, tabi onlar alışık olmadığı için böyle şeylere donup kalıyorlar. Onu tanıdığımda ilk zamanlar ben de şaşırıp şoke oluyordum, sonra alıştım tabi yaptığı hareketlere...



Kamera şakası gibi adeta. Bir düşünsenize, kaldırımda yürüyorsunuz, sessiz, sakin bir şekilde, birden elinde yara bandı olan bir adam jet gibi elinde ki yara bantlarını ''Al al on tanesi bir lira.'' diye neredeyse gözünüze sokacak. Daha önce oradan geçmemiş insanlar haliyle şoke oluyor. Hele turistler önce şaşırıyor, sonra da gülüp gülüp fotoğraf bile çektiriyorlar. Öyle de gür ve davudi sesi var ki inanamazsınız... İri kıyım da bir adam. Askerlik yaptığı zaman cepheye gönder, düşmana bir bağırsın vallahi hepsi tulumlarını, silahlarını toplar son sürat kaçar. Tek mermi atmadan o muharebeyi mutlaka kazanır Selami Ağabeyin içinde olduğu ordu...



Kimi zaman yara bandı satarken, kolunu ileri hesapsız uzatıp da bir de yüksek ses ile bağırdı mı, insanların omzuna, yanağına, saçına geliyor eli, haliyle biraz mahcup da oluyor. Özür mözür dileyip geçiştiriyor. Yakın çevresinde ki komşu esnaflar es kaza yanında geçecekler ise iki üç metre açıktan geçiyorlar ki yara bantları yüzünden yaralanmasınlar... Bazen takılıyorum ''Selami Ağabey bu yara bandı satarken yine üç beş kişiyi yaralamışsın, hepsi seni mahkemeye vermiş tazminat davası açacaklarmış.'' diyorum. O da ''Yok, yok onlar beni sever sen sanki ...ıçından uyduruyorsun bunu.'' diyor bana ve yemiyor tabi ki...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Buradan Sesleniyorum
Böyle İdam Görülmedi
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Patlıcan Oturtma
Gece Kuşu
Geel Geel Geel

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.