"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Güvercinler ve Tren Sesleri Bir zamanlar yolcu olmasam da , birinin beklemesem de, sadece seyretmeye giderdim garları, istasyonları. İnsanların treni, otobüsü beklemelerini izlerdim şakınlıkla. Kimi telaşla eşyalarını ordan oraya taşır, kimi bir şeylerle açlığını gidermeye çalışır, kimi de heyecanlı gözlerle gelecek birinin özlemiyle bakınır... Düşünürdüm nereye gider bu insanlar ya da kimi bekler.... Yüzlerden okunurdu çoğu kez bu beklentiler. Heyecanlı, mutluysa sevenlerine kavuşacak. Acılı, yaşlı gözler birilerinden ayrılacak, keder yağmurlarında ıslanacak... Ardı, sonu olmayan bir telaş, bir koşu...... Bir arkadaşım demişti "Yaşamda küçük ayrıntıları göremeyiz çoğu kez. Bunları ayrımsadığımızda ne çok şey öğretirler bizlere... Tren istasyonlarındaki güvercinlerin çoğunun bir ayağının sakat olduğunu farkettin mi ? " Neden dedim, neden sakat? "Buralardakiler telaşla görmezler konan güvercinleri basarlar üzerlerine. Zavallı yiyeceği bir lokma uğruna bir ayağı sakat uçar, kaybolurca..." Aklıma gelmeyen bir şeydi....... Yaşamda kaç kez ayırd etmeden kaç güvercini sakatlamıştım ? Farketmemiştim, utandım sanki kendimden o an... Sıklıkla gittiğim, gözlemlediğim yerdeki bu ayrıntı neden dikkatimi çekmemişti ? Yaşamda kimbilir kaç ayrıntıyı böyle göz ardı etmiştim? O gün gelecektin ya hani.... Bekliyordum sabahın ilk aydınlığında istasyonda... Gelenlerin içinde durmaksızın tanış bir yüz arıyordum ... Kaç tren geldi o gün saymadım fakat sen gelmemiştin, yoktun..... Mavilerden karaya döndüğünde her yer Ben seni hala bekliyordum umutla... Olduğun yerden seni getirecek trenler gelip , geçmişti sensiz . Bekledim saatlerce karanlıklarda ışığını, seni bana getirecek özel bir treni... Sonrası nasıl gitti ayaklarım nereye götürdü bilmiyorum .... Bu yerlerde bekleyenlerin de beklenene her zaman kavuşmadığını o gün sen öğrettin bana... Gidemiyorun artık istasyonlara , bıraktığım sakat güvercinleri görmekten, gelen trenlerde umutlarını yitiren insanları bulmaktan korkuyorum... Fakat, uzaklarda güvercinleri görünce , tren seslerini duyunca, ışığımı beklediğim, mavilerin karardığı, nedensiz ayrılığın olan o günü hala yaşıyorum buruk bir tebessümle dudaklarımda.... Nesrin Göçmen 08/02/2003
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nesrin Gocmen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |