Akıl almaz denli küçük mesafelerden biri olan 100 mlyarda bir zaman da içine hapis olan kuantum zamanı, “güçlü çekim kuveti olarak belirliyordu”.

Bir toplumun nüfusu 100 milyonsa yüz milyon kişilik içindeki bir kişi 10-8 (yüz milyonda birdir). İşte kişi toplumsal gücün 10-8 de biri olan 10 -8 bir kadar bir değerle toplum içinde “kolektif bilişti gücü olan parça aralıktır”.

Toplumun kolektif kuantum gücü kişi kadar bu aralık içinde kişisi yetenek ve beceri ile beliriyordu.

Kolektif kuantum güç kişiyi destekliyor, kişide kuantum kolektif gücü destekliyordu. Toplum içindeki kolektif güç toplumsal gücün bilişti bir parçası olan kişisi yeteneği besler. Toplumsal gücü de kişi zamanlı kişi gibi parça aralıklar üzerinde beliren parça durumlar olarak düşünün.

Nasıl makro evrende ışık hızı aşılamayan bir hız devim ise kuantum zaman da katodur desilyon zaman olarak kuantum zamanın daha fazlası aşılamayan devim sürecidir. Ya da biz ölçüp biçemiyoruz.

Nasıl biz ışık hızında hareket edemeyip, saatte ışık hızının üç yüz binde beşi olan 5 KM’lik bir hızla ışık hızı içinde kapsanan 5 KM’lik değerle gidiyorsak; yine bu 5 KM’lik değer katodurdesilyon olan kuantum devimli niceli sayı içindedir.

Yani makro dünyanın devimleri asla katodor desilyon sayılarla ifade edilir bir hız olmayacaktır.

Fakat bir harddiskin saniyede 7200 kez devinmesi bir roketin saate 60 000 km hızla gitmesi, bir insanın saatte 5KM gitmesi katodur desilyonu veren sayılar içinde olmakla biz ister istemez kuantum zamana doğru akış yapan devinme içindeyiz.

Bu durumda ilk aşamayacağımız hız ışık hızı engeli olacaktır. Ama beyin metabolizma ve toplum sanki bunu aşmış gibidir.

Örneğin dünyamızda 8 milyar insan vardır. Yan yana durun 3 kişi, 1M’lik bir aralık kat etse 8 milyar kişi 2 milyar 666 milyon 666 bin 666 metrelik bir uzunluk oluşur.

Oysa ışık hızı saniyede yaklaşık 300 000 KM’dir. Yani üç yüz milyon M. Oysa yan yana dizili 8 milyarkişilik insan eylemini ışık yaklaşık 9 saniyede kat edecektir.

Buradaki paradoks şudur. 8 milyar insan bir anlık bir saniyelik zaman içinde 2 milyar 666 milyon 666 bin 666 metrelik bir hzla ortaya çıkamaz.

Ancak bir kes ortaya çıktıkları zaman da adeta her bir saniyede teorik olarka ışık hızından 9 saniye daha önde bir hıla belireceklerdir.

Yani milyarlık nüfuslarla kolektif devimin hızı bir kes ortaya çıktı mı; teorik olarak hep ışık hızından fazladır (bir süre sonra organik devim toplamı ışık hızından hep fazladır.

Ama kolektif devimli toplam hızın, ışık hızı gibi sürekliliği yoktur. Kolektif devim ne olursa olsun toplamsaldır. Işık hızı anlıktır, Kendisidir, Süreklidir ve 300 000 KM ile parçalıdır. Kolektif hız değişkendir. Işık hızı değişken değildir vs.

Kolektiflik ve kolektif birim zaman, kuantum dünyaya ve kuantum işleyişe açılan bir kapı olmakla, kişi üstü; insan üşüt olup, toplum ya da kolektif içi bir düzlemdir. İşte insan (kişi) üstü budur.

Kişi ortak akıl, ortak eylem, ortak paydaş ve kolektif birim zamanı ortaya koymakla KİŞİ ÜSTÜ (İNSAN ÜSTÜ) olmuştu. Buradaki insanı kişi olarak kabul etmek zorundayız çünkü insan da kişi üstü oluşun içindeki; kişi üstü oluşla bir biyo kültürel oluşmadır. Kişinin evrimi, kolektif sosyal oluş ile kişi üstü ile olası olmuştu.

Gelecekte olacak olan evrim ise hiçbir zaman kişi ya da insan üstü değil toplum üstüdür. Kişi ya da insan inşanın kendisi değil, aksine inşanın öznel eylemli etkin ürünüdür.

Kişi ya da insan üstü oluş, kolektif toplum oluştur. Kolektif birim zamanlı oluştur. Kolektif üretimle oluştur. İnsan toplum değildi. Gelecekteki inşa toplum sal envanterlerle olacaktır. İnsan bu envanterin içindedir ama insan envanterin kendisi değildir.

Kişi üstü oluş; kolektif akıl, kolektif paydaş, kolektif bilinç, kolektif enerji ve kolektif yetenek vs. olmakla; kişiyi ve kişileri kişi üstü yani üreten teknik teknolojik bir kolektif toplum yapmıştı.

Tıpkı uçağı yapan, toprağı ekip diken, elektriği bulan vs. süreçlerde olduğu gibi kuantumu da kişisi akıl değil, kolektif ortak akıl bilip bulur. Kişi (insan) üstü oluş buydu.

Din adamları insan üstü ya da kişi üstü oluş içinde kişi olarak kalan özne (bencilik) ve öznel eylemliliktirler.

Oysa kişi üstü olanlar, kolektif özne (özgecilik), kolektif eylemli, kolektif ve ortak akıl ile kendi dışlarında kendilerinden bağımsız oluşmalarla bağıntılıdırlar. Oysa din adamları hayali ve firari kontrol edilemez düşüncelerine bağlılıkla, güya yaşarlar.

Din adamlarındaki bu groteskilik bütüne ait eksiği din adamları hayalleri kadar uydurmalarıyla tamalar. Kolektif akıl ile kuantum nicelikler zamanı gibi davranan insan üstü; insan mantığına göre som ve somut makro düzlemle Planck zamanı üstünde gerçeklikler alemidirler.

İnsan üstünün insan olmadığını unutmayın lütfen. İnsan üstü, kişiye kişi dışı olukla karşılık gelendir. İnsan üstü içindeki kişi görünüşte kişidir. İzafiyet teorisiyle düşünsel bağlamla ve uçağa binen, android telefon ve TV. kullanan, uzaya giden eylemsel kullanımla asla ve asla kişi olmayıp, kişi sosyal kolektif ile aşkınlık bir karakterdir.

Üst üste çoklu zamanın aynı anda Planck zamanına en yakın ve en uzak birçok devinmeleriyle aynı anda olmakla, akıl almaz denli beyin işleyişi hızlıdır.