..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




25 Mayıs 2019
Oruçluya Saygı ve Necip Fazıl Örneği  
M.NİHAT MALKOÇ
Ramazan bir arınma ve iç muhasebe ayı… O, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan kutlu bir aydır. Onun gelişiyle birlikte içimiz kıpır kıpır olur. Bayramdan evvel bayram ederiz sanki. Fakat orucu içselleştiremeyenler, ramazanın gelişiyle beraber huzursuz olurlar. Hafakanlar basar karanlık ruhlarını. Ne yapacaklarını şaşırırlar.


:FHH:
M. NİHAT MALKOÇ

     Ramazan bir arınma ve iç muhasebe ayı… O, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan kutlu bir aydır. Onun gelişiyle birlikte içimiz kıpır kıpır olur. Bayramdan evvel bayram ederiz sanki. Fakat orucu içselleştiremeyenler, ramazanın gelişiyle beraber huzursuz olurlar. Hafakanlar basar karanlık ruhlarını. Ne yapacaklarını şaşırırlar.

     İman bir nimet, ramazan da onu elde ve gönülde tutmanın gereklerinden biridir. Ramazan, müminler için bir iyiliğin on’a tekabül ettiği manevî bir fırsat ayıdır. Oruç tutmak da her şey gibi bir nasip işidir. Onu çok arzu ederseniz nasibiniz olur. Şayet varlığından ve gelişinden rahatsızlık duyarsanız, onun rahmet ve bereketinden istifade edemezsiniz.

Günümüzde bütün dinî duygular gibi, ramazanlar da her geçen gün kan kaybediyor, özünden uzaklaşıyor. Ramazanlar, bir kısım belediyeler tarafından, kamu kaynakları da kullanılarak, “Vur patlasın, çal oynasın” misali eğlence ayına dönüştürülüyor. İbadet ayı olan ramazan gecelerinde kurtlarını dökenler, gün boyu aç ve susuz kalarak kazandıkları sevapları da döküyor. Böyle olunca da ramazanın ruhunu yaşayamıyor ve de yaşatamıyoruz.

Popülizm belası ramazanda da yakamızı bırakmıyor. Televizyonlardaki ramazan programları da bir başka garabet eseri… Hemen her kanalın kendi meşrebince bir hacısı hocası var. Egoları şişkin bu ağır abiler, burunlarından kıl aldırmıyor. Çelişkilerle dolu bilgi verenler az değil. Birinin ‘ak’ dediğine, öbürü ‘kara’ diyor. Bir kısmı da kıssalarla insanları ya ağlatıyor, ya da uyutuyor. Kanal hocalarının yüksek meblağlar alarak televizyonlarda sözüm ona irşat(!) programları yaptığını sağır sultan da duymuş. Seviye(sizlik) yerlerde sürünüyor.

Zamanımızda insanların birbirine olan saygısı da kayboldu ne yazık ki.... Kimse kimsenin inançlarına ve düşüncelerine yeterince saygı göstermiyor. Kahır ekseriyetin oruçlu olduğu ramazanlarda bir avuç aklı evvel, hoşgörü sınırlarını zorlayarak, uluorta yemek yiyor, su ve sigara içiyor. Pişkinlik konusunda bir adım daha ileri giderek, yaptığı çirkin davranışı demokratik bir hayatın gereği sayıyor. Yesinler sizin demokrasinizi!... Bu densizler, demokrasinin başkalarının rahatsız edildiği noktada bittiğini bilmezler mi? Nerede sınırsız demokrasi vardır ki? Hem saygı sınırlarını derdest etmek ne zamandan beri demokrasi oluyor. Sözün bu noktasında Üstad Necip Fazıl’ın bir hatırasını sizinle paylaşmak istiyorum:

“Çocuktum. 6-7 yaşlarında var yoktum. Bir ramazan günüydü. Çemberlitaş’ta oturduğumuz büyük konaktan sokağa çıktım. İleride, bir sehpaya oturttuğu tablasından çoluk çocuğa şeker meker satan birini gördüm. 10 para mı, 20 para mı, ne verdiğimi hatırlayamadığım bir horoz şekeri satın aldım. Şekeri eme eme konağa dönmek üzereydim ki, üzerime hamal kılıklı bir adam çullandı. Yarı ciddi, yarı şakacı bir edâ ile haykırdı:

- Şu bacaksıza da bak! Sokakta, el âlemin karşısında yiyor!

Ödüm patlamıştı sanki... Şekeri yere attım ve evime doğru koşmaya başladım. Adam beni kapıya kadar kovaladı. Konağın açık kapısını bu herifin suratına çarparcasına kapatıncaya kadar adeta baygınlık geçirdim.

Şimdi, masum çocuklara değil, ramazan günü açıkça ve iftihar edercesine sigaralarını tüttüren her vasıf dışı insanlara o hamal kılığı içindeki saffet ve hassasiyetle hitap etmek istiyorum:

‘- Günahınızı niçin Allah’la aranızda bırakmıyor ve sanki onun reklâmını yaparcasına, zedelediğiniz Allah hakkına kul hakkını da ekliyorsunuz?’ Eskiden Ermeni’si, Rum’u, Yahudi’si bu kul hakkına tecavüz etmemek için ramazanlarda Müslümanların karşısında oruca aykırı bir harekette bulunmazlardı. Düşünün, sizin derekeniz ne olmalı!

Hamalın kovaladığı çocuk bugün 75 yaşında ama kovalayanın soyundan kimse kalmadı.” (21 Temmuz 1980)

Âh Üstad âh!... Senin yaşadığın o günlerden bugünlere değin köprülerin altından ne sular aktı. Şimdiki defolu nesil, o zaman tek tük olan bu kimselere rahmet okutuyor. Hicap duygusu firarda, dinden ve mâziden habersiz gençlerin yüzü paçavraya dönmüş heyhat!...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.