Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
En büyük mürebbidir Ramazan… Gün dolanır, aylar geçer, vakitlerden ramazan düşer payımıza. İçimizdeki buzları söker ramazan güneşi. Rumuzun karanlıkları ışığın gücü karşısında silinir gider. Ruhumuzu okşar ramazan esintileri. Gönlümüzün kıyılarına vurur esrik düşünceler. Hayatta her şeyin yeniden başlamasına, ömür defterinden tertemiz bir sayfa açılmasına zemin hazırlar bu zaman dilimi. Yemeden içmeden kesildiğimiz bu mübarek günlerde ruhumuz tıka basa doyar manevî lezzetlerle. On bir ay boyunca uykuda olanlar bile bir aylık uyanıklık devresine girerler. Ramazanın bitişiyle yine gaflet uykusuna dalarlar. Bu kıymetli misafiri kusursuz karşılamak için aylar öncesinden hazırlıklara girişiriz. Herkes kendince hazırlanır ramazana. Bu sayılı günlerin kadrini bilmek ve bu zaman dilimini dolu dolu yaşamak için iç dünyamıza çekidüzen veririz. On bir ayın başıboşluğu oruç günlerinde yerini düzene bırakır. En büyük mürebbidir Ramazan… Ramazan aslında iyi bir vaiz, güçlü bir hatiptir. Onun kulağımıza fısıldadıklarına kalbimizi açmalıyız. O ki bir ay boyunca bizi dağınıklıktan, başıboşluktan, hedefsizlikten koparıp manevî rotada yürümeye çağırır. Yıl boyunca kıt kanaat geçinmeye çalışanların hallerinden anlamak için ramazandan iyi bir hoca bulunabilir mi? Yaşadığımız çarpık düzende birileri alabildiğine saltanat sürerken, birileri bir somun ekmeğin acı kavgasını veriyor. Bazı kesimler şatoları beğenmezken bu ülkenin, bu gök kubbenin mazlumları akşamleyin başını koyacağı yumuşak bir yastığın, sıcak bir yorganın özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Sürekli araba değiştirenler, her gün ayrı bir elbise ve ayakkabı giyenler, marka seçenler; yürümekten ayakları şişen, üstüne giyecek elbise bulmaktan aciz insanların derdine ortak olmuyorlar. Sonra da ramazanı idrak ettiklerini sanıyorlar. Aldanıyorlar, çok aldanıyorlar!... En büyük mürebbidir Ramazan… Emin olun ki ramazan nefislerimizi imar ve ıslah etmeye geliyor. İçimizdeki şeytanları kalın zincirlerle bağlamak için gönül kapılarımızdan giriyor. Buyur etmeyecek misiniz? Yüreğinizin en mutena köşesini bu kıymetli misafire tahsis etmeyecek misiniz? Onun iksiriyle hasta gönüllerinizi tedavi etmeyecek misiniz? Gönülleri fethetmeye gelen bu şerefli komutana gönül burçlarınızı teslim etmeyecek misiniz? Kokuşmuş zihinleri arındırmasına, rayihasıyla içinizi ferahlatmasına izin vermeyecek misiniz? Asırlardan gelen kutlu ve alabildiğine lâhutî bestesiyle kulaklarınızın pasını silmesine müsaade etmeyecek misiniz? Zamanın boş telaşlarıyla ve korkularıyla yaşlanan ruhunuzu tazelemesine imkân tanımayacak mısınız? Gönül yaralarınıza merhem olmasına engel mi olacaksınız? Tavır ve davranışlarınızın hakikat üzere dizginlenmesine, İslam boyasıyla boyanmasına karşı mı çıkacaksınız? En büyük mürebbidir Ramazan… Ramazan sıkıntılarımızı gidermeye, bize iç huzuru kazandırmaya geliyor. Ramazanın rahmet ve mağfiret ikliminde, kurumaya yüz tutan gönül bahçelerimiz rahmet göklerinden inecek damlalarla yeşerecek, her şey yeniden hayat bulacak. Bu ayın gülen yüzü nefislerimizin şerrinden kurtaracak bizi. Allah’a ve onun son elçisi Hz. Muhammed(sav)’e tabi olanlar sağdan alacaklar kurtuluş beratlarını. Hidayet kapıları seherlerde ardına kadar açılacak. Allah’tan hakkıyla korkanlar ve onu layıkıyla sevenler bu kapılardan geçip cennet köşküne adım atacaklar biiznillah. Zaman nehirlerinin kabre aktığı hayatımızda kurtuluş ancak manevî dinamiklere sarılmakla gerçekleşecek. Ramazan da bir fırsat olarak kapımızı çalacak, onu iyi değerlendirenler felaha erecekler. Sonra yine çıkıp gidecek hayatımızdan. Bu devran öylece sürüp gidecek. Bazılarının amel heybesi tıka basa dolacak. Ne mutlu kulluk heybesini hayırlı amellerle doldurabilenlere! Ne mutlu fani ömürle baki olan hayatı satın alabilenlere!.. Onlar hiçbir zaman pişman olmayacaklardır. Ne mutlu ramazanı nefse vaiz bilenlere ve onun verdiği hayatî dersleri alıp yaşamında hakkıyla tatbik edebilenlere!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |