"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bazen bakıyorum dini programlarda öyle saçma sapan sorular soruyorlar ki insan zıvanadan çıkıyor gerçekten. ’’Hocam zekatımızı dolar ya da yuro versek, dolar ya da yura arttığı zaman sevabımız da artar mı?’’ diye saçma sapan bir soru... Şimdi başka birisi de çıkıp ’’Dolar düştüğü zamanda sevabı azalır o zaman değil mi Hocam?’’ diyebilir... Müslüman mahallesinde salyangoz satmak diye bir deyim vardır, o deyim buraya cuk oturuyor. Memleketinde yaşıyorsan, memleketini de seviyorsan, bozdur dolarını Türk Parası olarak ver kime ne zekat ya da fitre vereceksen., böyle de saçma sorular sorma kimselere... Ama burada ki maksat başka, kafa bulandırmak, ortalığı karıştırmak... Yurt dışında bile Türk Bankaları var her yerde, git bozdur öyle ver, vereceksen... Salakça sorular çok ’’Sakız orucu bozar mıymış?’’ Bozar kardeşim bozar, elli kere sormanıza gerek yok, Hocalar yüz kere söyledi imsak girdikten sonra ağza bir şey alınmayacak... Daha ne saçmalıklar ’’Zevcemi iftardan önce Dudağından ya da yanağından öpsem orucum bozulur mu?’’ Yuh artık yuh! demek geliyor içimden... Geçmiş zamanlarda unvanı Din Profesörü olan, ancak şov yapmaya daha müsait Hoca kılıklı adam televizyonlarda horozun tavuğun bile kurban olacağını iddia etti bizde izledik hayretle... Radyoda ki dini programları da zaman zaman takip ederim. Oraya da saçma sapan akıl ve mantık ile hiç alakası olmayan sorular geliyor. Ben onlara naçizane şunu söylüyorum ’’Aç kardeşim Kur’anı oku, hadis kitaplarını oku, şimdilerde her ev de bilgisayar ve İnternet var oradan araştır, illaki merak ettiğin konunun açıklamasını bulursun. Ama yapmazlaaaar neden? Radyoya çıkacak ya arkadaş meşhur olacak, komşularına, eşine dostuna da haber vermiştir illaki ’’Bak ben şu saate canlı yayına bağlanıp bilmem kim Hocaya soru soracağım beni dinleyin mutlaka.’’ Kafa bulandırmak için büyük çaba harcıyor bazı kendini bilmez vatandaşlar. Soruyor yine arkadaşın birisi ’’Hocam ben Ağrı’daydım sahurdan sonra otobüse bindim İstanbul’a geldim orucumu Ağrı’ya göre mi açayım yoksa İstanbul’a göre mi?’’ Yani, güler misiniz ağlar mısınız böyle bir soruyu duyduğunuz zaman? Durum gerçekten çok vahim. Gerçekten bilgili din alimlerimiz de var onları araştırıp bulmak ve okumak lazım ’’Yarım doktor candan eder yarım Hoca dinden eder.’’ de derler. Allah muhafaza fitnenin her türlüsünden uzak durmalı...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |