..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Hakan Yozcu




10 Nisan 2019
Böyle Yarışma mı Olur?  
Hakan Yozcu
Adı üzerinde bu bir yarışma. Yarışma da ne demektir: Birileri içlerinden birinci gelecek, ikinci gelecek ve sonrası arka arkaya gelecek demektir. Şöyle düşünün: Dünya Atletizm yarışmaları düzenleniyor. 15 atlet belli bir hedefe doğru aynı şartlar altında koşuyor. Ve önceden de nasıl koşacakları, neler yapacakları söyleniliyor. Yarış başlayınca bütün atletler hedefe doğru koşuyor. İçlerinden birisi hedefe en önce varıp ipi göğüslüyor. Ve bu yarışmanın birincisi oluyor. Şimdi siz, bu atlete ve hemen arkasından gelen atletlere 10 saniyenin altında koştunuz veya 10 saniyenin üzerinde koşamadınız diye ödül vermeyecek misiniz? O zaman bunun neresi yarışma oluyor.


:HBF:
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları, geçtiğimiz aylarda bir oyun yazma yarışması düzenlemişti. Bunu güzel bir etkinlik olarak bulduğumuzdan hoş karşıladık. Yazarlarımızı teşvik etmek ve edebiyatımıza yeni eserler kazandırmak açısından bu çok önemli idi.
Dün Devlet Tiyatroları facebook sayfasında şu haberi okudum: “Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları, tiyatro sanatını yaygınlaştırmak, yerli yazarları tiyatro metni yazmaya teşvik etmek ve bir yerli repertuar oluşturmak amacı ile her yıl yapılması planlanan "Sahne Eseri Yazma Yarışması’nın" ilkini gerçekleştirdi.
Yerli yazarları bu konuda teşvik etmek, Kıbrıs’ı anlatan, içinde Kıbrıs toplumunu, öykülerini ve anılarını barındıran, nitelikli ve tiyatronun evrensel değerlerine sahip oyunlara ulaşabilmek amacı ile düzenlenen yarışmada, jüri değerlendirmesi sonucunda belirtilen kriter ve niteliklere sahip oyun bulunamadığından, 15 eser arasından herhangi biri ilk üçe girmeye hak kazanamamıştır. Kriter ve niteliklere en yakın, umut vadeden bir eser ise mansiyon ödülüne layık görülmüştür.
Mansiyon ödülünü Ejdan Sadrazam’ın "Bragadino" adlı eseri aldı.
DAÜ-SEN, DAÜ-BİR-SEN, KTOEÖS ve ÖYAK’ın da destekleri ile düzenlenen yarışmanın ödül takdimini Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları müdüresi İlknur Işıl Türkmen yaptı.”
Bu haberi okuduktan sonra gerçekten çok üzüldüm. Ne diyeceğimi bilemedim. Her şeyden önce şunu belirtmek istiyorum: Yazıda Sahne eser yarışmanın ilki deniyor. Oysa bu yarışma ilk değildi. Daha önceden Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları iki defa “Üner Ulutuğ Oyun Yazma Yarışması” düzenlemişti. Bu yarışma nedense adı değiştirilerek görmezlikten gelindi.
İkinci anlayamadığım olay ise yarışmada hiçbir eserin dereceye girememiş olmasıydı. Açıklamada “Kriter ve niteliklere sahip oyun bulunamadığından 15 eser arasından herhangi biri ilk üçe girmeye hak kazanamamıştır” deniliyor.
Her şeyden önce bu bir yarışmadır. Sınav değildir. Ve yarışmalarda da mutlaka bir birinci, bir ikinci, bir de üçüncü olur. Ve sonrası dereceye göre sıralanır.
“Kriterlere uygun bulunamadı” deniliyor. Peki, bu kriterler yarışmaya katılanlara önceden duyuruldu mu? Şu şu kıstaslarda, bu bu konularda oyunlarınızı yazmanız gerekiyor denildi mi? Hayır. Yarışma duyurusunda sadece “Arial ve 12 puntoda yazılacak” denildi. Ve katılanlar da bu kriterlere uydu.
Anlayamadığım jüri heyeti, neye dayanarak kriterlere uygun bulamadı hiçbir eseri. 15 eserden hiç biri mi oyun olmaya uygun değildi?
Adı üzerinde bu bir yarışma. Yarışma da ne demektir: Birileri içlerinden birinci gelecek, ikinci gelecek ve sonrası arka arkaya gelecek demektir.
Şöyle düşünün: Dünya Atletizm yarışmaları düzenleniyor. 15 atlet belli bir hedefe doğru aynı şartlar altında koşuyor. Ve önceden de nasıl koşacakları, neler yapacakları söyleniliyor. Yarış başlayınca bütün atletler hedefe doğru koşuyor. İçlerinden birisi hedefe en önce varıp ipi göğüslüyor. Ve bu yarışmanın birincisi oluyor. Şimdi siz, bu atlete ve hemen arkasından gelen atletlere 10 saniyenin altında koştunuz veya 10 saniyenin üzerinde koşamadınız diye ödül vermeyecek misiniz? O zaman bunun neresi yarışma oluyor.
Israrla söylüyorum. Yapılan her yarışmanın mutlaka bir birincisi vardır. Derecelendirmeye göre de bu devam eder. Haa, amaç ödül vermemekse; o zaman bu yarışmayı neden düzenlediniz ki?
Bu tutum ve davranış doğru değildir. Yanlış yapılmıştır. Katılımcı yazarlara adeta hakaret edilmiştir. Onlara : “Sizler, kötü yazarsınız. Siz bu işi bilmiyorsunuz” denmiştir.
Ve facebook sayfasında adı geçen şahsa mansiyon ödülü verildiği söyleniyor ve resimle destekleniyor. Buna da itirazımız yok. Ama böyle bir ödülden neden diğer katılımcıların haberi olmadı?
Ödül, bir törenle verilmez miydi? Tüm katılımcıların davet edilmesi ile bir ödül töreni düzenlenip ödülün verilmesi daha doğru değil miydi? Yangından mal kaçırır gibi, kimsenin haberi olmadan mansiyon ödülü vermek de neyin nesi? Tekrar ediyorum buradaki itirazımız, mansiyon ödülü verilmesi değil, ödülün diğer katılımcılardan habersiz olarak verilmesidir…
Hani ödül töreni düzenlenecekti? Hani tüm katılımcılar davet edilip ödüller verilecekti? Böyle tek kişiyi çağırıp ödül vermek ne kadar doğru?
Burada şu hususun açıklığa kavuşmasını isterim: Mansiyon ödülüne layık görülen kişiye sözümüz yok. Kendisini kutluyor ve tebrik de ediyoruz. Bizim kızgınlığımız yapılan işin yanlış olduğu ve prosedürün baştan beri yanlış uygulandığıdır.
Şahsen ben kendime hakaret edilmiş gibi hissettim. Keşke bu yarışmaya katılmasaydım.
Hayrını görün…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
ve İlk Bölüm Yayınlandı
ve İlk Bölüm Yayınlandı
Beşik Gibi Sallandık
Olcay Kıraç İle Kıbrıs Sorunu
Adanalıyık Allah’ın Adamıyık
Ayhan Menteş Hoca’mızın Ardından
öğretmene Verilen Değer Her Şeye Değer
Hatay Gezisi
3. Dünya Savaşı mı?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi
"Bitemeyen Proje" Üzerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.