İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Bu gün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Biz, öğretmenler için farklı bir gün. Sevgilerin arttığı, saygının yoğunlaştığı bir gün. Çiçeklerin dolduğu, hediyelerin verildiği, öpücüklerin sel olduğu bir gün… Gerçi bazı kesimler, ısrarla bu günü, Öğretmen Günü olarak kabul etmek istemese de bizler, bu günü Öğretmenler Günü olarak kabul ettik. İnatla ve ısrarla da kabul etmeye çalışacağız. 24 Kasım Öğretmenler Günü Türkiye’de 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından kutlanmaya başlandı. Kimileri bu gün darbecilerin ruhunu yansıtan, izlerini taşıyan gün olarak kabul etmemek çabası içindeler. Olabilir. Bu düşünceye de saygı duyarım. Ama madalyonun öbür tarafından bakacak olursanız, o darbeci zihniyet bile, öğretmene saygı duymuş, ona hak ettiği değeri vermiştir. 24 Kasımı Öğretmenlerimize hürmeten bir gün olarak hediye edilmiştir. Olaya bu açıdan bakılırsa daha yumuşak bir tavır sergilenebilir. Bunu darbecilerin bir lütfu olarak değil de öğretmenin hak ettiği değerin verilmesi, başka bir deyişle öğretmenin hakkının öğretmene teslim edilmesi olarak görülebilir. 12 Eylül öncesi öğretmenlere adanmış veya öğretmenlere verilmiş bir gün var mıydı acaba? Ben hatırlayamıyorum. O nedenle olaya art niyetle bakmak istemiyorum. Öğretmenliğe ilk başladığımda ilk 24 Kasım Öğretmenler Günü’nden büyük keyif almıştım. Kırsal bir kesimde bir ortaokulda Türkçe Öğretmeniydim. O gün, öğrencilerin bana olan ilgilerini, kucağımın çiçeklerle dolmasını, öğrencilerin bana sarılmak ve beni öpmek için yarışa girdiklerini hiç unutmuyorum. Belki bu nedendir ki 24 Kasım tarihini hep Öğretmenler Günü olarak kabul ediyorum. 24 Kasım, Ulu Önder Atatürk’ümüzün Başöğretmen olarak ilan edildiği gündür. Eğitime ve öğretime son derece önem veren Atatürk, Öğretmenleri de baş tacı etmiştir. Yaverinin bir gün kendine “Paşam, vekil maaşlarını düzenleyeceğiz. Ne kadar verelim?” diye sorması üzerine “Öğretmen maaşlarını geçmesin” der. Bu söz bile Atatürk’ün öğretmenlerimize ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Şunu unutmayalım: “Öğretmene verilen değer, dünyada her şeye değer.” Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü içtenlikle kutluyor, bu zor ve meşakkatli yolda kendilerine başarılar diliyorum. Yazımı, Şair arkadaşım Ali TULUK’un öğretmenler için yazdığı şu büyülü dizelerle bitirmek istiyorum. ÖĞRETMEN Bilgide hem pınar, hem kaynağa eş Sonsuz, ilim, irfan ummanı, deniz Aydınlatan ışık, hem de bir güneş Çocuklar, öğretmen nedir bilseniz. Okutmayı her dem bir görev sayan En ücra köşeye, bilgiler yayan Cehalete karşı tavrını koyan Çocuklar, öğretmen nedir bilseniz. Toprakta bir tohum, fidan öğrenci Bütün okullarda, yaşlısı, genci Olgunlaşır, öğretmenle, bilinci Çocuklar, Öğretmen nedir bilseniz. Ufukları genişleten bakıştır Su misali doğru yöne akıştır Göğsümüzde bayrak gibi nakıştır Çocuklar, öğretmen nedir bilseniz. Eğitimde olur her zaman nefer Cahiller içindir çıktığı sefer Güçlükleri yenip, kazanır zafer Çocuklar, öğretmen nedir bilseniz. Tebeşir tutar hep, parmağı, eli Güzellik anlatır, her zaman dili Öğretmen, Ülkemin en güzel gülü Çocuklar, öğretmen nedir bilseniz
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |