Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Bazen öyle darlanıyoruz ki paramız pulumuz bitiyor, deyim yerinde ise kuru ekmeğe talim ediyoruz ama bu hiç bir zaman içimizdeki adam olma duygusunu, okuma, okulu iyi derece ile bitirme duygusunu silip atamıyor, asla da atamayacak bundan sonra... Bu pazar sabahı da saat on sularında hep beraber kalktık ev arkadaşları ile. Bir güzel kahvaltı yaptık az buçuk kalan nevalelerimiz ile. Öğleden sonrada dersimiz yoksa çalışacak, çıkar gezeriz büyük marketleri ve alışveriş merkezlerini. Sokaklarda aylak aylak sürtmekten bin kat iyidir hemde. Güzel kızları, kelli felli adamları görür insan hem de bu soğuklarda üşümez, zaten içeri girdin mi kovanda yok, güzel vakit geçer sizin anlayacağınız... Öğleden sonra saat bir gibi çıktık iki üç arkadaş dooğru o dediğim büyük büyük alışveriş merkezlerinden birine girdik. Biraz mağaza vitrinlerine baktıktan sonra döndüm arkadaşlara... --- Karnınız acıkmıştır arkadaşlar az buçuk sizin Halim ile Erhan'da gözlerini gözlerime dikerek coşkulu bir biçimde bana döndüler --- Acıkmaz mı İsmail hem nasıl Kafamda o an şimşekler çaktı, hatta yıldırımlar bile düştü, şunlara bir kıyak çekeyim de ömürleri boyunca unutmasınlar İsmail dedim kendi kendime, döndüm haytalara... --- Şu kardeşinizi sakin ve de merak ile takip edin o zaman... Şaşırmışlardı her ikisi de --- Beni takip edin gerisine karışmayın siz O adı sanı ve de her bir şeyi büyük marketlerden birine daldık üç kafadar. Hop baktım az ileride peynir tanıtımı yapan bir mini mini bayan. Bunların çoğunu da part time çalıştırdıklarını biliyorum, çoğu da üniversite talebesi... Önünden geçerken zaten hemen sizi bakışları ve mimikleri ile çağırıyor... --- Nefis ..... marka peynirlerden tatmak istemez misiniz? İstemez miyiz hem nasıl hem nasıl. Arkadaşlara döndüm ve hep beraber peynirlerden tadıyoruz. Ben yiyorum peşine onlar yiyor... --- Hmmm! biraz tuzlu mu bu ne bayan, pek tadını alamadım da, azcık da öbürlerine bakalım. Evet sanki bu birazcık daha iyi gibi deminkinden, şu üçüncüsü nasıl bir şey acaba. Ooo bu da hiç fena değilmiş. Çok severiz bu marka peynirleri biz çoook, demek bunlarda o firmanın yeni ürünleri... Bu arada Halim ile Erhan'da benden cesaret alıp aynı şekilde tezgahta kaç peynir varsa denediler. Arkadaşlarım diye demiyorum benim kadar uyanıktırlar ha! Neyse iki paket peynir aldık. Satıcı kız da bir sevindi bir sevindi sormayın gitsin. --- Erhan döndü bana ne yapıyorsun abi sen bunları alacak paramız yok ki bizim. Elim ile susss yaptıktan sonra ağır adımlar ile yoluma devam ettim ve az ileride bu sefer meyve suyu tanıtımı yapan kızın yanına geldik hep beraber, onlar da merak ile izliyorlar ne yapacak bu diye... Kıza selam verdikten sonra --- Yeni mi bu meyve suları saygıdeğer bayan. Bayan hafifçe gülümseme ve sırıtma arası bir yüz haliyle --- Evet ..... firmasının yeni meyve suları ve neskahvesi bunlar tatmanızı tavsiye ederim... Meyve suyu zaten bizim öğrenci olarak ancak on beş günde ya da ayda bir boğazımızdan geçen bir şey, daldık arkadaşlar ile meyveli sulara ve neskahveye. Bir yandan meyve sularını tadıyoruz, onu bitiriyoruz neskahveye geçiyoruz, meyve suları da bol ha, zaten bunlar tanıtım amaçlı. Neyse oradan da iki üç litrelik meyve suyu aldık, elimiz doldu. Tekrar bir kaç adım attık atmadık pat önümüze bu sefer salam sosis türü yiyeceklerin tanıtımını yapan bir kız çıkmaz mı. Of of of ki of. Canımızda ne sucuk ne sosis salam çekmişti, Allah'ın sevgili kuluyuz herhalde... Zaten siz o bayanların önünden geçerken bakmasanız bile onlara kolunuzdan tutup nerede ise çekiyorlar hem de güzel kızları seçmişler özellikle... --- Buyursunlar efendim yeni sucuk, salam, sosis çeşitlerimizden tatmak istemez misiniz? Buyurmaz mıyız buyurmaz mıyız. Hem de güle oynaya göbek ata ata buyururuz. Bekar evinde ancak ayda bir gördüğümüz nevaleler bunlar. Arkadaşlarda kaptı sistemi, hiç bozuntuya vermiyorlar benim gibi. Kürdana batırılmış bir sucuktan alıyoruz, bir sosisten, bir salamdan, sonra dönüyoruz başa, pek tadından bir şey anlamamış havalarında tekrar tadıyoruz... Özet olarak o gün o gros market diye tabir edilen markette tanıtım yapan her kim varsa hepsinden tattık bir güzel karnımızı doyurduk. Aldığımız şeyleri de hangi para ile ödediğimizi merak ediyorsanız. Onları da ileride gördüğümüz boş raflara bir şekilde açmadan ellemeden bıraktık. Neredeee öğrenci harçlığı ile biz de onları alacak para nerede. Şimdi arkadaşlar ile kararlaştırdık bunu her pazar yapacağız, ama her pazarda değişik markete gitmek lazım adamlar bir çakarsa yandığımızın resmidir. Parasız pulsuz kardeşim, onlar ikram ediyor bizde tıkınıyoruz, yoksa hayat zor vallahi bu öğrenci halimiz ile hem de çok zor. Allah bu büyük marketlere ve sahiplerine zeval vermesin sakın....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |