Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın... |
|
||||||||||
|
Evet, evet korkun ölümden, Budistler, Ateistler, Deistler, Irkçı bir dine sahip olanlar, Tanrıyı teslis ile üçleyenler, siz korkun ölümden. Biz Müslümanlar Allah'ın emri olduğunu hiç akıldan çıkartmayacağız. Emir demiri keser deyip akıbetimizi bekleyeceğiz. Vatanları için savaşan bütün Müslümanlar, her zaman olduğu gibi, ölüm korkusunu biz çoook yıllar önce yendik. Savaşırken da aklımıza bile gelmez, gavurların askerleri gibi... Biliriz ki vatanları için ölenler şehittir ve yine biliriz ki şehitler mahşer günü seyitler ile peygamberler ile yan yanadırlar... Büyük bir ödüldür bu Müslümanlara... Ölümden korkun kul hakkı yiyenler, Allah'ın yasaklarını düşünmeden çiğneyenler, ayetleri ile alay etmeye kalkanlar, fakirleri hor görenler. Dedikodu gıybeti devam ettirenler. İnsanları putlaştıranlar, heva ve heveslerini ilah edinenler... Ne diyor Necip Fazıl dizelerinde... Mujde Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Srebrenitza'da sekizbin can kardeşimizi şehit edenler, korkun ölümden, korkun Rahman ve Rahim olan Allah'ın gazabından. Dünya'da çekip çekecekleriniz çok hafif kalacak illa ki... Beyrut Kasabı denen alçak da ölmek için yalvardı yedi sene Rabbına da bir türlü ölemedi, ölmeyi beceremedi... Adını, kim olduğunu siz biliyorsunuz... Hani nerede adamları, gidecek canını geri getirebildiler mi? Parasıyla ömür satın alabildi mi? Irak'da, Filistin'de, Yemen'de, Suriye'de, Myanmar'da binlerce, yüz binlerce Müslümanın canına kıyanlar, bitirebildiniz mi Müslümanlığı, Müslümanları... Varsın, dünya cennetiniz olsun sizin, varsın öyle zannedin... Kan kan ile yıkanmaz bunu hala öğrenemediniz. Siz vatan uğruna savaşan bir Müslüman Mücahidi güldürmek istiyorsanız, ona hikaye anlatmayın, ona fıkra mıkra hiç anlatmayın, şiir okumayın, güzel sözler söylemeyin. Sadece ve sadece ''Bu savaşa katılırsan ölürsün sen aslanım, sevdiklerin dünyada kalır sen de ölürsün.'' deyin. O da size sadece tebessüm edecektir ve şunu diyecektir. ''Şeyh Şamiller, Ömer Muhtarlar, Ezineli Yahya Çavuşlar, Şamil Basayev'ler, Cevher Dudayevler nasıl savaştıysa, nasıl öldüyse biz de öyle ölürüz, takma kafanı sen, farklı bir şey yok alnımıza yazılan.'' Siz kafirler güruhu Allah'dan korkmadığınız için, ölümden korkun zaten. Son nefeste gözleriniz kaysın bir sağa bir sola, nefes boğazınıza gelsin gelsin gitsin. Öyle kolay ölmeyin de yalvarın o inanmadığınız Allah'a ''Canımı al canımı al.'' ne olursun diye, saatlerce, günlerce... ''Ölenin kıyameti kopmuştur.'' der bir Hadisi Şerif... Ey zalimler topluluğu, acı çektirdiğiniz bütün insanlar ile ahirette mutlaka karşılaşacaksınız, bakalım o zaman kimin yüzü kararacak, bakalım yüzlerine bakabilecek misiniz o masumların?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |