Bekârken bütün faturaları evin reisi babam ödediğinden bizimde bir evin nasıl geçindiği hakkında, faturaların nasıl ödendiği hakkında bir fikrimiz yoktu haliyle. Evlenip de iş başa düşünce faturalar ile kanka oluyor insan her ne kadar sevmese de kabarık gelenlerini... Ben onları sevmiyorum, onlar bana kene gibi, sülük gibi yapışıyor...

-Elektrik faturası gelmiş
-İnşallah kabarmamıştır bu ay hanım?
-Ben üşüdüğüm zaman ısıtıcıyı çalıştırmıştım birazda haliyle kabarık azıcık.
-Üfff! Bu ne ya hanım bir yanlışlık mı var biz bu evi doğal gaz ile ısıtmıyor muyduk, yoksa elektriğe dönüşüm oldu da ısıtma şeklimiz benim mi haberim yok bundan?
-Vallahi ne bileyim Ahmet azıcık yakmıştım halbuki.
-Ooo! bu elektrik çarptı biraz.

Sinirlenirim ama sinirlendiğim ile kalırım. Adım Hıdır elimden gelen budur...

-Bu ay şu son çektiğimiz kredinin taksiti bitiyordu değil mi?
-Evet evet bitmesi lazım hadi hemen yenisini alalım...
-Yapma hatun ya hemen biter bitmez başka krediye girilir mi?
-Ama ihtiyaçlar var bir dolu
-Azıcık sık dişini ya rahatlarız bir müddet sonra.
-Yok canım ne rahatlaması biz ancak tuvaletlerde rahatlıyoruz.

Bir müddet sonra başka bir fatura gelir...

-Ooo iyimiş hatun bu telefon faturası epeyce de düşük.
-Sen öyle san bu düşük olan. Bu ay iki fatura geldi, geçen ay unutmuşuz birini bir de buna bak.
-Ooooy oyyyy oyy ki oy! İki telefon faturası olur mu Hatun ne iş?
-Geçen ay herhalde postada kaybolmuş biz de borcumuz yok sanıyorduk.
-Deme be! Tüh!
-Halbuki geçen ay bir iki kere annem ile konuşmuştum.
-Eee niye o zaman bu kadar çok geldi?
-Bir iki kerede kayın biraderlerin ile konuşmuşumdur. Hem sadece ben mi konuşuyorum sen de konuşuyorsun.
-Doğrusun vallahi Hatun ama yine de çok gelmiş ya. Dumanla ya da güvercinlerle mi haberleşsek bundan sonra ha ne dersin?

Bir müddetten sonra ki ertesi gün.

-Hatun kredi kartlarımızın ekstresi gelmiş
-Ne kadar çok mu?
-Eh işte epey abartmışız bu ay harcamaları
-Hiç bir şey de almadım ki nasıl olmuş acaba?
-Marketin önünden geçmişsin hatun geçerken buradan geçti diye para yazmışlar.
-Önünden bile geçmedim ara sıra İnternetten alış veriş yaptıydım...
-Hah bak işte öyle olmuş.

Allah'ın torbaya girmeyen bir günü.

Bir pazar sabahı uyanmışım. Gece kabus gibi, faturalar rüyama girmiş birer birer. Rüya tabircileri iyi rüyaları anlatın kötülerini anlatmayın derler. Bir müddet rüyanın etkisinde kalırım. Kendim ile mücadele ediyorum. Anlatsam mı, anlatmasam mı? İç sesim ''anlat rahatla'' diyor, başka bir yerden gelen başka sesim ''boş ver anlatma'' diyor.

-Ya hatun sekizyüzelli lira elektrik faturası gelmişti gece rüyamda. Bankadan kredi almaya gidiyordum tam faturayı ödemek için, bankanın kapısına geldim, numara aldım o esnada terleyerek uyandım. Uff! Yani nasıl bir şey bu gulyabaniyi görsem bu kadar tırsmazdım be hatun...
-Deme ya bu faturalar seni epeyce germiş anlaşılan
-Geçenlerde ben de bir rüya gördüm bey.
-Nedir nedir anlat hele
-Yok yok anlatmayayım boş ver.
-Anlat ya merak ettim şimdi
-Kızarsın sonra anlatmasam daha iyi
-Kızmam ya hele anlat
-Kızma ama. Sen de benim kredi kartı limitimi üç katına çıkartmışsın onu gördüm işte sonrada ekstre gelince bana hiç kızmıyorsun ve canın sağ olsun diyorsun. İşte buydu benim rüyamda...
-Yapma be hatun bu benimkinden de kâbus doluymuş. İşletiyor musun yoksa sen beni?