Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
Veresiye defteri kavramı bakkallar ile hayatımıza girmişti. Çoğu zaman ay sonunu zor getiren memur ve işçiler, bir ay boyunca aldıklarını o veresiye defterine yazdırırlar, sonra da ay sonunda maaş alınca ödeme yaparlardı... Eski devirde kredi kartı kullanılmazdı bakkallarda... Al gülüm ver gülüm sistemi her zaman geçerli bir sistemdi... Mahallenin bebesinden, gencine, orta yaşlısından, ihtiyarlarına kadar herkesleri tanır, alışverişe gelenlere hal hatır sormadan geçmezlerdi bakkallar... Mahallede bir hasta varsa ya da birinin kızı oğlu evlendiyse, sünnet olduysa, birisinin başka bir şehre tayini çıktıysa, her şeyden haberleri olurdu bakkal ağabeylerimizin. Çoğu zaman o küçücük sevgi dolu dükkanlarda ailecek çalışılırdı. Baba, anne, oğlan, kız, artık kimin boş zamanı olursa sırayla dururlardı bakkalda... Burada yıllar önce yazdığım bir şiiri de paylaşayım sizin ile... Bakkal Amca Ne güzeldi eskiden, Mahalle bakkalımız vardı. Hepimizi tanır, Derdimiz ile dertlenirdi. Kim evlenir,kim sünnet olur, Kimin kızını isterler, Her bir şeyi bilirdi. Veresiye defterimiz sicildi. Visa kartı hak getire... Şimdi,birer birer eksiliyor, Mahallemizin bakkal amcaları. Cüzdanımıza takıldı, Süpermarket kancaları. Bir gördüğün kasiyeri, Ertesi gün göremezsin. Kimse ile sohbet bile edemezsin. Kafan karışır,aklın şaşar, Bir iki şey alacakken, Bakmışsın sepet dolmuş. Paran varmış yokmuş, Kimin umurunda. Varsa ne ala, Yoksa dayarsın visa'yı. Ay sonunda ekstre gelince, Şaşırırsın pusulayı. Ah bakkal amca ah! Bu kadar erken, Çıkmasaydın hayatımızdan. Hala bakar dururuz arkanızdan... Ahmet ZEYTİNCİ - 2009 Zaman zaman anne ve babasının alışverişe gönderdiği çocuklara sakız, ufak çikolatalar vermeyi ihmal etmezlerdi. Bazen bir sakız para üstü olur, tanıyan müşterilerde hiç itiraz etmezlerdi... Bir bakkalda vitrinine çok manidar bir yazı yazmış aynen şöyle ... ''Yarın bir gün paran kalmadığında sana bir ekmeği ne A-101, Ne ŞOK, ne de BİM verir. Verirse yine mahalle bakkalı verir.'' Bir zaman sonra belki tamamen kaybolacak bakkallar ve bakkallık mesleği, yine de hatıralarımızda buruk bir tat ile hep hatırlayacağız bakkal amcaları ...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |