İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Eğitim, şüphesiz, insan hayatını şekillendirir, değiştirir. Bu tespit doğru, evet, ancak her bireyde farklı sonuçlara götürür. Bu şekilde başlamak beni rahatsız etti ve buna rağmen, bu iki cümleyi silmeyip oldukları gibi bırakmaya karar verdiğime inanamıyorum. Eğitim konusu çok geniş, birkaç paragraf yetmez, üstelik makale yazmak niyetinde değilim. Hayat pencerelerindeki manzaralarda gördüklerime bir de buradan göz atmak istedim. Asında oldukça sinir bozucu; yaşamak resmen bir çılgınlık ve zaman akılalmaz bir hızla insanın ömrünü un ufak ederken, yetmezmiş gibi, soruları çoğaltarak, kafa patlatıyorum. Bir giz varmışçasına eşeliyor, ömür denen kapanda, dört duvarın bir yerinde, bir kapının varlığına inanmaktan vazgeçemiyorum. Belki inatlaşmak hayatı çekilir kılıyor, ya da cevapları bulmak yüzleşmesi zor gerçekleri kabullenmeyi kolay ediyor. Belki de herkesçe sakız edilmiş güya felsefi söylemlerden bıkkınlık geldi. Büyük çoğunluğun biliyor iddiasında ve mesnetsiz özgüveni tavan yapmış olması; belki bunu görmek beni deli ediyor?.. Bilgi bambaşka bir şey, sınır yok, her nefeste bilmedikleriyle yüzleşir insan. Benim bildiğim bu, yani, pek de birşey bildiğim yok. Bu yüzden, aile terbiyesinden, müspet ilimden, okul eğitiminden, ilahi gücün aydınlığından nasibini almamışların, sözüm ona, "bilirkişiliklerine" isyan ediyorum. İçlerinde debelendikleri hırs, açgözlülük ve yalanlar bataklığın çamurunu herkesin üstüne sıçratmaktan sadistçe haz duymalarından iğreniyorum. İnsan denen varlığın ölümcül bencilliği beni dehşete düşürmesinden yorgunum. Çünkü bir gerçeğin farkındayım, insan bu değil. Yaradılışın amacı bu değil, böyle olmak kader değil. Cehalet. Kanser gibi yayılır zihinde. Vicdanı, erdemleri, insan olmanın anlamını bilinçten siliyor. Cahil kalmak bir tercih, bırakılmak ise zorbalık. Cehaletin kölelikten farkı yok, nefesin karşılığı itaat ve biat etmek. Neden? Hangimiz üstün yaratıldık? Hangimiz köle doğduk?.. Etrafımdaki koşturmacaya bakıp kahroluyorum. Birbirleriyle yarışan, çekişen insanlar. Birbirilerini kıskanan, hor gören insanlar. Üstünlük taslamalar, aşağılamalar ve saygısız, vefasız, merhametsiz, sevgisiz, ikiyüzlü "dostluklar". Yazık. Yaradılışın hikmeti bu değil. Zihin insana sunulmuş paha biçilmez bir hediye. Bu gerçeğin farkında olmak çok doğal, lakin, canımı acıtıyor. eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |