İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
bizim kediler ağaçlar falan hatta demliğim bile çayımdan şikayetçi artık yüz verdin kediler bana hırlıyor ağaçlar hep balkonuma atıyor yapraklarını demliğimse yeterince ısınmıyor artık hepsini tek tek anlatmaya kalksam ne ellerim ne gözlerim falan onlarında düzenini bozarız gittiğin yerde mutlaka bir göl olmalı aynalı sazanlar ve turnalar olmalı mutlaka gökkuşağı çıkmalı çisentiden sonra kışın çatında buz okları oluşmalı soban aç kalmamalı oduna için üşümemeli çünkü ben bunları eksik bırakmadım sende yine eksik olmamalı ki gittiğine değsin hem daha ince mehmed okuyacaktım sosyalist bile olurduk beraber kapitalizm eşyalarıyla olsun tşörtsüz de gezemem ya hani sokakta hele senin baldırın çıplak olmaz ama rusya tşört satmıyor bize güzelim gördüm kendileri de anca domates yiyor askerleri falan var ütopya desen bi kitap mıydı öyle kaldı bırakalım şimdi bunları pencere önüne dışarıyı izlerken onlar ben sana daha güzel şeylerden bahsederim mesela şairler artık açlık sınırının üstündelermiş yazarlar roman satarmış benden olacağı yok da komşumda pişenin kokusu mutlu etmiyor değil hani sıktım seni anladım, sıktım biliyorum hafif de değilim belli bi ağırlığım var sokaktaki kediler arasında gerçi unutmuşum artık onlarda hırlıyor neymiş mama vermiyormuşum sokaktan geçerken dalgın oluyor selam da vermiyormuşum ama sevgilim inan bana bi ekmeğim var on mısralık bi şiirime bedelmiş onu verdim süpermarketteki çalışana sevgilisine okuyacakmış sevgilisi de severse şiiri ben yine yazacakmışım bana yine ekmek verecekmiş her neyse ben o ekmeği kedilerle bölüştüm ama yemediler geçen de aklım düşmüştü insanlığa ve benim insanlığıma üstüne bi de çamur sıçramıştı paçalarıma dalmıştım o yüzden besbelli tam hatırlamıyorum ya o yüzden selam vermemişimdir kedilere halbuki bir selam unutmaya da atmamalılardı beni yabana hep senin yüzünden oldu bütün bunlar tek suçlusu sensin on mısra bir ekmekse yine suçlu sensin açlıktan ölemedim fakat birileri bunu başarabiliyorsa yine senin yüzünden her şey ama her şey senin yüzünden seni kıskanıyorum ve kıskandığım için mi suçlusun bilmiyorum ama gözlerin herkesten güzeldi tenin buğday gibi ellerin şefkatliydi sen başka bi yere gitmemiş olsan güzellik bizde kalırdı o zaman aklımı başıma alırdım ve süparmarketteki adamla on mısra için iki ekmek pazarlığı yapardım..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ekrem Naif Tek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |