Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Elhamdülillah… Elhamdülillah… Elhamdulillahi-Rabbil-Alemin… 20 Ekim 2015 tarihinde kaleme aldığım “Lamba” başlıklı yazımda “lamba bu dönem daha çok ışık vermeli/daha çok aydınlanmalı…” demiştim öyle de oldu… Elhamdülillah!... Tüm harici ve dâhili şer güçlere karşı bu aziz millet adeta bir kurtuluş mücadelesi verdi ve bir kez daha ak günler için ‘AK Parti’ dedi. “Bu lamba yanmalı…” demiştim. “Hem de ışıl ışıl…” demiştim elhamdülillah ışıl ışıl yandı… “Aydınlık yarınlar için lambanın daha çok ışığa ihtiyacı var” demiş ve “aslında bunun böyle olduğunu bilmeyen yok” diye eklemiştim. “Hem iç, hem dış mihraklı muarızlar da bunun böyle olduğunu bilir…” demiş ve “Bildikleri için topyekûn güç birliğiyle yıpratmaya, lambanın ışığını söndürmeye çalışıyorlar” diye eklemiştim. “Lakin söndüremeyecekler…” söndüremediler!... “Bu halk o eski halk değil” demiştim ve gerçekten de halk bilinçli olduğunu, olup biten tüm dâhili ve harici tuzakların farkında olduğunu dün (1 Kasım 2015 tarihinde) gösterdi. “Bilinçli bir kitle var şimdi” işte o kille dün tüm şer güçlerine gereken dersi verdi. “Saklısı, bilinmedik yanı yok bunun; kimin ne yaptığı, nasıl entrikalar çevirdiğinin bilincinde bu halk.” “Lambanın ışığını söndürmek isteyen güruh bu milletin aydınlık günlerine engel olmak isteyenlerdir.” “Karanlık…” Ve karanlık; “şer güçlerin güç almak istediği ütopyasıdır…” “Her türlü şer odaklara karşı olan bizlerse; karanlığın şerrinden Allah’a sığınarak münacatta bulunuruz” demiştim elhamdülillah yanılmadım seçimden 20 gün önce söylediklerimin hepsi doğru çıktı… Ve bugün; 2 Kasım… Bugün güneş tahmin ettiğimden daha iki mızrak yüksekte doğdu. Ülkem bugün bir başka aydınlık bir günle uyandı… Evet; kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden, İslam’ın aydınlık mesajını kıskanan, onun ışığını söndürmek isteyen her tür güruhun şerrinden, hassaten bu süreçte kin besleyen, haset eden, yalan, iftira ve spekülasyon üretmekle ülkemizi karanlıklara boğmak isteyenlerin şerrinden emin olduğumuz bir günle uyandık… Allah, bu aziz ülkenin aziz insanlarına ikram etti, zafer nasip etti. Vakurluyuz… Başımız dik. Alnımız ak… Hamdımız senalarımız bizlere bu günleri sağlayan Rabbimizedir. O rab ki ‘Alemlerin Rabbı’dır… Şükrümüz, teşekkürümüz Alemlerin Rabı olan Allah’a’dır. Şimdi daha çok mesuliyet bilinciyle hareket etmemiz gerekir. Makam ve mevki sarhoşluğunu yaşamadan hakkı Hakk’a teslim ederek adaleti elden bırakmamamız gerekir… “2 Kasımda aydınlık ve barış dolu bir günle uyanmanız dilek ve temennilerimle…” demiştim ve o gün geldi… O gün bugündür… Allah bu milletin ağız tadını bozmasın inşallah…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |